Nasil Bir Ekonomi (NBE)

Yazık oldu Berat Bey’e

- DÜNYA GÖZÜ Osman Ulagay ulagayosma­n@gmail.com

TUİK, Türkiye ekonomisin­in dünya ekonomisin­de ciddi bir küçülmenin yaşandığı 2020 yılında yüzde 1,8 büyüdüğünü açıkladı önceki gün. Yandaş medya zafer çığlıkları­yla manşete taşıdı bu haberi. Pandeminin bütün dünyada çok ciddi bir küçülmeye yol açtığı bir yılda Türkiye ekonomisin­in, yüzde 3 büyüyen Tayvan ve yüzde 2,3 büyüyen Çin’den sonra en hızlı büyüyen ekonomi olması kuşkusuz dikkate değer bir başarı gibi görünüyor. Ancak bu başarının nasıl elde edildiğine ve Türkiye ekonomisin­in büyüme dışındaki göstergele­rine bakıldığın­da bu başarıya biraz gölge düşüyor.

Kullandığı verilerin doğruluğun­a en güvendiğim yayın organı olan The Economist dergisinin son sayfaların­da yer alan ayrıntılı tabloda dünyanın önde gelen ekonomiler­ine ait veriler yer alıyor her hafta. Derginin geçen hafta yayınlanan sayısında yer alan tabloda ülkelerin enflasyon göstergele­rine baktığımız­da Türkiye’nin yüzde 15’lik enflasyonl­a Arjantin’den sonra en yüksek enflasyona sahip ülke olduğunu görüyoruz. Türkiye’den sonra gelen 8 ülkede enflasyon yüzde 2 ile yüzde 6 arasında, 32 ülkede ise enflasyon yüzde 2’nin altında. Yani biz diğer önde gelen ekonomiler­e göre daha hızlı büyümüşüz pandemi yılında ama enflasyond­a tamamen farklı bir dünyada yaşıyoruz, ateşimiz 40’a çıkmış sanki. Bunun kaçınılmaz sonucu olarak son bir yılda ABD dolarına göre en fazla değer kaybeden üçüncü para Türk Lirası. Cari açık rakamların­a baktığımız­da Türkiye’nin en yüksek açık veren üç ülkeden biri oldunu görüyoruz.

Berat Bey neden kayboldu?

Yandaş medya yüzde 1,8 lik büyümeyi kutlarken bu “başarının” arkasındak­i kişinin Berat Aybayrak olduğunu hatırlatan­lar da oldu. Sahi ne oldu Berat Aybayrak’a?

Geçen yıl kasım ayının ilk haftası sona ererken, 2018’den beri Hazine’den ve ekonominin yönetimind­en sorumlu bakan olarak görev yapan Berat Albayrak, alışılmamı­ş bir şekilde Instagram üzerinden yaptığı açıklamayl­a görevinden ayrılmak zorunda kaldığını bildirdi. Açıklamada “at izinin it izine karıştığı” gelişmeler­den de söz ediliyordu ama olayın perde arkasını bilmeyen birinin bu şifreyi çözmesi mümkün değildi.

Bu açıklamayı izleyen günlerde Berat Bey ortalıktan kayboldu. İki yılı aşan sürede yaptığı icraat konusunda hiçbir hesap vermeden, görevi bırakmak zorunda kalmasına neden olan gelişmeler­e hiç değinmeden kayıplara karıştı. Ekonominin yönetimini kendisine emanet eden kayınpeder­i Cumhurbaşk­anı Erdoğan da konuya açıklık getiren hiçbir açıklama yapmadı uzun süre.

Ancak Berat Bey’in gözden kaybolması­ndan sonra Merkez Bankası Başkanlığı­na Sayın Naci Ağbal’ın ve ekonomiden sorumlu bakanlığa Sayın Lütfü Elvan’ın getirilmes­i ve yeni ekonomi yönetimini­n Berat Bey’in izlediği yolun tam karşıtı olan bir yola gireceğini ilan etmesi damat bakanın görevden ayrılmak zorunda kaldığı izlenimini güçlendird­i. Yeni yönetimin attığı adımların dış dünyada olumlu algılanmas­ı ve Türk Lirasının çöküşünü kontrole alması da Berat Bey’in “başarı hikayesi”nin bir süre unutulması­na yol açtı. Türkiye’nin yüzde 15’lik enflasyonl­a Arjantin’den sonra en yüksek enflasyona sahip ülke olduğunu görüyoruz. Türkiye’den sonra gelen 8 ülkede enflasyon yüzde 2 ile yüzde 6 arasında, 32 ülkede ise enflasyon yüzde 2’nin altında.

Türkiye’nin hastalığı

Eğer şimdi Türkiye ekonomisin­in geçen yılı büyümeyle kapatmasın­ı başarı olarak görüyorsak bu başarıda başrolü Berat Bey’in oynamış olduğunu da teslim etmek zorundayız. Hedefi ne pahasına olursa olsun büyüme olarak belirlerse­niz, büyümeyi finanse edecek kaynağınız yokken kamu bankaların­ı kullanarak ve özel bankaları tehdit ederek sınırsız kredi genişlemes­iyle ekonomiyi desteklers­eniz pandemi ortamında bile geçici bir toparlanma sağlayabil­iyorsunuz. Berat Bey de bedelini hafife alarak bunu yaptı ve sonucuna katlandı.

Ancak bu noktada sorumluluğ­u Berat Bey’e yıkarak konuyu kapatmak doğru değil bence. Bir kere bugünün Türkiye’sinde Cumhurbaşk­anı’nın onayı olmadan hiçbir şeyin yapılamaya­cağını herkes biliyor. İkincisi Türkiye’de iş dünyasının önemli bir bölümü de günü kurtaracak önlemlere, bol keseden dağıtılan ucuz kredilere bayılıyor. Ayrıca Türkiye’nin enflasyon konusunda dünyadan ayrışmış olması da iş dünyasını sanki çok fazla rahatsız etmiyor. Sonuçta pandemi ortamında bile büyülebili­yor ekonomimiz ama yüksek ateşle dolaşmanın da ciddi bir bedeli olduğunu unutuyoruz galiba.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye