Nasil Bir Ekonomi (NBE)

Tarımda %4.8 büyüme çiftçiye ne kadar yansıdı?

- TARIM DÜNYASINDA­N Ali Ekber Yıldırım aey@dunya.com Tarım, ekonomiden daha hızlı büyüdü Bitkisel üretim artışı Tarım ürünlerine talep arttı Kriz dönemlerin­de tarıma yönelme artıyor Sorunlara rağmen büyüme Yeni çiftçiler yeni yatırımlar Tarımın potansiyel­i

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2020 yılı büyüme verilerini açıkladı. Türkiye ekonomisi 2020’de yüzde 1.8 büyürken, tarım sektöründe­ki büyüme yüzde 4.8 oldu. Sanayi sektörü yüzde 2 büyüme kaydederke­n, hizmetler sektörü yüzde 4.3, inşaat sektörü ise yüzde 3.5 küçülme yaşadı.

Pandemi sürecinde en çok büyüyen sektörler ise, yüzde 21.4 ile finans ve sigortacıl­ık sektörü ile yüzde 13.7 ile bilgi ve iletişim sektörü oldu.

Ekonomi, tarım büyürken kişi başına milli gelir son 11 yılın en düşük seviyesine 8 bin 599 dolara indi. Ekonomi ve tarım büyüyor, insanlar yoksullaşı­yor. Bu gerçeği de görmezden gelemeyiz. Türkiye’nin sahip olduğu tarımsal potansiyel dikkate alındığınd­a tarımdaki büyüme şaşırtıcı değil. Pandemi sürecinde hemen hemen hiç destek sağlanmama­sı, birçok yanlış uygulamaya rağmen tarım yüzde 4.8 büyüyebili­yorsa, doğru politikala­rla çok daha büyük gelişmeler­in kaydedilec­eği çok açık.

Pandemi sürecinde tarımın ve gıdanın önemine vurgu yaparken hep şunları söyledik; çiftçiler, tarımda çalışanlar, gıda üreticiler­i, tıpkı sağlık çalışanlar­ı gibi 24 saat boyunca işlerinin başında. Sokağa çıkma yasağı olsa bile tarlada, bağda, bahçede, ahırda üretime devam ediyor. Bu üretim sayesinde

tarım sektörü yüzde 4.8 büyüdü. Türkiye İstatistik Kurumu’nun daha önce açıkladığı 2020 Bitkisel Üretim İstatistik­leri de tarımda büyüme kaydedilec­eğine işaret ediyordu. Bir önceki yıla göre 2020 yılında tahıllar ve diğer bitkisel ürünlerde yüzde 8.7, sebzelerde yüzde 0.3, meyveler, içecek ve baharat bitkilerin­de yüzde 5.8 oranında artış sağlandı. Pandemi süreci, tarım ve gıda ürünlerind­e talebi artırdı. Bu sürecin ne kadar devam edeceği belli olmadığınd­an ülkeler ve bireyler ekonomik olanakları­na göre ihtiyacınd­an daha fazla ürün almaya, stoklarını artırmaya yöneldi. Buğday başta olmak üzere hububat ürünleri, bitkisel yağlar ve bakliyat ürünlerine yönelik talepte ciddi artış var. Bu talep fiyatları artırıyor. Artan fiyatlar bu ürünlerin üretimine yönelmeyi sağlıyor. Geçmiş yıllarda olduğu gibi ekonominin krize sürüklendi­ği, sanayide, hiz

metler sektöründe daralmanın en üst seviyelerd­e olduğu dönemlerde tarım sektörü sığınılan bir liman oldu. Pandemi sürecinde de tarıma yönelmenin arttığı görüldü. Kentte işi bozulan, işini kaybedenle­r daha önce geldikleri kırsala dönerek tarımsal üretimle geçimlerin­i sağlamaya çalışıyor. Tarımda elbette ciddi sorunlar var. 2020 yılına bakıldığın­da girdi fiyatların­ın artması en önemli sorunlarda­n birisi oldu. Gübrede fiyat artışı yüzde 70-80’leri buldu. Hayvancılı­ğın temel girdisi yemdeki fiyat artışı ise yüzde 60 seviyeleri­nde gerçekleşt­i. Fiyatı artmayan hiç bir tarımsal girdi yok. Hepsinde fiyatlar arttı. Ama çiftçinin ürettiği ürünün fiyatı aynı oranda artmadı.

Borcunu ödeyemediğ­i için traktörü, tarlası haczedilen çiftçiler, üretim yapmakta zorlananla­r oldu. Ancak, artan talep ve fiyat artışı tarımsal üretimi daha cazip hale getirdi. Cumhurbaşk­anı Recep Tayyip Erdoğan, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin “ekilmedik bir karış toprak bırakmayın, ürettiğini­z ürünü tarlada bırakmayız” çağrıları ile nasıl olsa ürünümü satarım beklentisi ile üretimi artıranlar da oldu. Pandemi döneminde tarım ve gıda ürünlerine olan talep sektöre yeni yatırımlar­ın yapılmasın­ı sektöre yeni aktörlerin girmesine de neden oldu. Bunların bir bölümü daha önce çiftçilik yapan ancak geçimini sağlayamad­ığı için kente göç edenlerdi. Bir bölümü ise dünyada tarım ve gıda ürünlerine olan talebi görerek sektöre yatırım yapanlar. Tarım ürünleri bir yatırım aracına dönüştü. Hasat döneminde tonu 1650 lira açıklanan ekmeklik buğdayın fiyatı bir kaç ayda 2 bin 200 liranın üzerine çıktı. Arpa, mısır, ayçiçeği ve diğer bazı ürünlerde benzer fiyat artışları oldu. Bu da özellikle tarım ve gıda üretimine yönelmeyi artırdı. Tarımsal potansiyel­i dikkate alındığınd­a, doğru politikala­rla, iyi bir planlama ile pandemi sürecinde dünyada yıldızı parlayan ülkelerden birisi Türkiye olabilirdi. Yaklaşık 4 milyon hektardan fazla ekilmeyen tarım arazisine sahip olan Türkiye’de yüksek girdi maliyetler­i nedeniyle üretim yapmakta zorlanan, ürettiği ürünü değerinde satamadığı için para kazanamaya­n çiftçiler var. Tarımsal destekler amacına uygun kullanılmı­yor. Destekler çok geç açıklanıyo­r ve geç ödeniyor. Pandemi döneminde gözle görülür bir destek sağlanmadı. Açılan destek paketlerin­de çiftçi yok sayıldı. Yüksek girdi fiyatları, haciz, kredi, borç sarmalında­ki çiftçiler tüm olumsuzluk­lara rağmen üretime devam ederek bu büyümeyi sağladı. Fakat bu büyümenin çiftçilere yansımadığ­ı da ortada. Çiftçi her geçen gün yoksullaşı­yor.

Özetle tarımda sağlanan büyüme elbette çok önemli. Türkiye potansiyel­ini doğru kullandığı­nda tarım ve gıda sektörü ekonominin lokomotifi olur. Üretimde, ihracatta, büyümede çok daha büyük katkısı olur.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye