Sigorta sektörü ‘trafikte’ belirsizliğin kalkmasını bekliyor
Anayasa Mahkemesi ve Danıştay’ın almış olduğu kararlar sonrasında trafik sigortasında yeni bir belirsizlik ortaya çıktı. Sektör, genel şartları ile çerçevesi çizilen zorunlu trafik sigortasında, hak sahiplerine ödenecek tazminatın tüm taraflar için bilimsel ilkelere uygun ve net bir şekilde ortaya konulmasını ve belirsizliğin ortadan kaldırılmasını bekliyor.
Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) zorunlu trafik sigortası tazminatlarının hesaplama usul ve esaslarının belirlenmesine dayanak olan maddesi ile teminat dışında kalan halleri düzenleyen maddesinin bazı hükümlerini iptal etmesi sigorta sektöründe yeni belirsizliklere yol açtı. Teminat kapsamındaki belirsizliklerin trafik sigortalarına olan güvene zarar verdiğini belirten sektör temsilcileri, tazminatın bilimsel yöntemlere göre hesaplanmasını ve bir standardizasyonun sağlanmasını talep ediyor.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (Trafik Sigortası), dayanağını 2918 sayılı Karayolları
Trafik Kanunundan alıyor ve ilgili mevzuat çerçevesinde bu branşta ruhsat sahibi olan tüm sigorta şirketlerinin yapmakla ve trafikte seyreden işletenlerin yaptırmakla yükümlü olduğu, dolayısıyla 24 milyon araç sahibini, ek olarak trafik kazası mağdurlarını yakından ilgilendiren önemli bir sigorta ürünü.
Mahkeme kararları yeni belirsizlikler yarattı
2015 yılı öncesinde, zorunlu trafik sigortasında tazminat hesaplama yöntemlerinin standart olmaması nedeniyle uygulamada çeşitli sorunlar yaşanıyor, hak sahipleri açısından mağduriyetler yaratıyordu. 2016 yılında 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 90, 92, 97 ve 99’uncu maddelerinde değişikliğe gidildi ve net olmayan hususlar netleştirildi. Düzenleme ile birlikte söz konusu branşta hem vatandaşın hem de sektörün bu anlamdaki mağduriyetleri en aza indirildi.
Fakat Anayasa Mahkemesi, zorunlu trafik sigortası tazminatlarının hesaplama usul ve esaslarının belirlenmesine dayanak olan Karayolları Trafik Kanunun 90’ıncı maddesi ile teminat dışında kalan halleri düzenleyen 92’nci maddesinin bazı hükümlerini Ekim 2020 tarihinde iptal etti. Bunun ardından Danıştay, trafik sigortası genel şartlarında yer alan tazminat hesaplama yöntemleri ile ilgili düzenlemelere ilişkin olarak yürütmeyi durdurma kararı aldı. Bu kararlar sonrasında özellikle destekten yoksun kalma ve sürekli sakatlık tazminatı hesaplamalarında 1 Nisan 2020 tarihinde yürürlüğe giren ‘genel şartlarda’ elde edilen ve tazminatın mahkeme veya tahkim yoluna gidilmeksizin hesaplanarak ödenmesini hızlandıran sürecin büyük bir bölümü iptal edilerek yeni bir belirsizlik ortaya çıktı.
Benzer bir belirsizlik trafik kazaları nedeniyle oluşan sağlık giderlerinin ödenmesi konusunda da yaşanıyor. 2011-2020 döneminde sigorta sektörü kanuni yükümlülüğü kapsamında SGK’ya 8,8 milyar TL prim aktarımı gerçekleştirmesine ve yükümlülüğü sona ermesine rağmen, aynı dönemde toplamda 522 milyon TL ek ödeme yapmak zorunda kaldı.