Yatırıma para yok, faize çok!
TÜİK veri yayımlama takvimine göre bu hafta açıklanacak verilerden biri mart ayında verilen yatırım teşvik belgeleri. Takvime göre Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından açıklanacak bu veri ile düzenlenen belge adedi ve yatırım tutarını öğreneceğiz. Oysa Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı web sayfasında, mart ayına ait teşvik verileri açıklanmış durumda. Hatta nisan sonunda Resmi Gazete’de yayımlanan mart verileri konusunda Teşvik Uygulama ve Yabancı Sermaye Genel Müdürü Dr. Mehmet Yurdal Şahin tarafından DÜNYA’da çarpıcı bir analiz de yayımlandı.
2021’in ilk üç ayında yatırım teşvik belgelerinde canlılık devam ediyor. Martta 1256 belge ile şimdiye kadar aylık bazdaki en yüksek düzeye ulaşıldı. Aslında bu hareketlilik geçen yıl başlamıştı. 2018’den beri yavaş giden ekonomik faaliyetlerin üzerine bir de COVID-19 eklenince işlerin çok da iyi gittiğini söylemek mümkün değil. Ancak 2020 yatırımlar için sıra dışı bir yıl oldu. Hem yatırım teşvik verilerinde çok sert bir sıçrama; hem de GSYH verilerinde yatırımlarda ciddi büyüme gördük. 2019’da 5 bin 648 yatırım teşvik belgesi düzenlenmişken, 2020’de belge sayısı 10 bin 487’ye çıktı. Bu sadece önceki yıla göre ciddi bir artış değildi. Geçmiş tüm yıllardan daha fazla firma yapacağı yatırımlara teşvik almak için başvuru yapmıştı. Geçen yıl artış, sadece verilen belge adedinde yaşanmadı. Bu belgeleri alan firmaların taahhüt ettikleri yatırım tutarı da 246 milyar TL’nin üzerine çıktı. 2019’daki tutar 170 milyar TL dolayında idi.
246 milyar TL, 2020’de bu kadarlık yatırım yapıldığı anlamına gelmiyor. Bu para, teşvik belgesi alan firmaların yatırım dönemlerinde yapacakları yatırımın toplam değerini gösteriyor. Yatırım dönemi 6 ay da sürebilir, 3 yıl da. Dolayısıyla bunların tamamı 2020 GSYH hesaplarına girmedi. Ancak 2020’de yapılan yatırımların önceki yıla göre reel olarak yüzde 6,5 büyüdüğünü biliyoruz.
2020’de yatırımlardaki bu büyümenin akla gelen birkaç nedeni var. İlki ekonomik şartlardaki sıkışıklık nedeniyle ertelenen yatırımların hayata geçmesi. İkincisi, COVID-19’un yeni bazı sektörlerde üretim ihtiyacını artırması. Üçüncüsü, Avrupa’nın tedarik kaynaklarını çeşitlendirmesiyle Uzakdoğu’dan Türkiye’ye kayan talebin bazı sektörlerde yeni yatırım ihtiyacı doğurması ve son olarak kriz lerin firmalar tarafından yatırım için bir fırsat olarak görülmesi.
Bu yıl, yaşadığımız tüm sorunlara ve ekonomideki gelgitlere rağmen yatırım büyümesi açısından ve özellikle de makine-teçhizat yatırımı açısından bereketli bir yıl oluyor.