Meya Tohum, kuraklığa dayanıklı buğday tohumları elde etti
Türkiye'nin birçok bölgesi ve özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi son yılların en kurak sezonunu geçiriyor. Özellikle Güneydoğu Anadolu’da buğday, arpa ve mercimek veriminin çok düşük seviyelerde olacağı tahmin ediliyor. Diyarbakır bölgesinde, sertifikalı tohum üretimi gerçekleştiren Meya Tohum, yaptığı Ar-Ge çalışmalarında, kuraklığın buğday üzerindeki etkisine dayanıklı tohum çeşitleri elde etti. Firmanın tahıl ve baklagil grubu Ar-Ge ve ıslah danışmanı Doç Dr.Hüsnü Aktaş, bu sezon yapılacak hasat sonrası üzerinde çalıştıkları buğday çeşitlerindeki verim sonuçlarını görebileceklerini söyledi. Şu an elde edilen gözlemlere göre geliştirdikleri çeşitlerden bazılarının, bu sene yaşanan kuraklıktan minimum seviyede etkilendiğini dile getirildi. Aktaş, Meya Tohum olarak, Ar-Ge ve tohum ıslah çalışmaları ile kuraklığa dayanıklı buğday çeşitleri geliştirme projeleri yürüttüklerini ve kuraklığın buğdaydaki etkisini minimize etmeyi hedeflediklerini belirtti.
Bitki ıslah çalışmaları yürütüyor
Meya Tohum , Artuklu Üniversitesi’nden Doçent Doktor Hüsnü Aktaş danışmanlığında ve yönetiminde ulusal ve uluslararası kuruluşlarla işbirliği yaparak elde ettiği genetik tohum materyallerini kullanarak, aynı zamanda dünyada genelinde ön plana çıkmış çeşitler arasında melezleme yaparak, söz konusu bitki türlerinin döllenme biyolojilerine uygun seleksiyon yöntemleri kullanarak buğday, arpa, mercimek, nohut, yem bitkileri, ayçiçeği, mısır, pamuk ürünlerinde Güneydoğu Anadolu başta olmak üzere birçok farklı bölge koşullarına uygun, hastalık ve zararlılara dayanıklı, yağışa dayalı ve kurak koşullara toleranslı, aynı zamanda sulu koşullara uygun çeşitler geliştirmek amacıyla bitki ıslah çalışmaları yürütüyor. Doç.Dr.Aktaş, “2015 yılında yapmaya başlanan çalışmaların ilk meyvelerini 2021 yılında almaya başladık ve Güneydoğu Anadolu bölgesine uygun 3 buğday çeşidini tescil ettik. Mercimek, nohut ve pamuk türlerinde geliştirilen çeşitler tescil aşamasında olup, Meya Tohum çeşit havuzu içerisinden 2021 yılında yaşanan kuraklıktan minimum seviyede etkilenen 4 adet buğday çeşidi tespit ettik. Bunların tescil ve üretim aşamalarına ivedilikle devam etmekteyiz” dedi.
Tarımsal Ar-Ge yapıyor
Altı yıldır tarımsal Ar-Ge yaptıklarının altını çizen Doç. Dr.Aktaş, kuraklık, aşırı yağış ve hastalıklar konusunda uzun yıllardır Ar- Ge çalışmaları yürüttüklerini söyledi. Aktaş, “Özellikle COVID-19 pandemi sürecinde dünyada gıda ve tarım sektör olarak daha önemli hale geldi. Ancak pandemi felaketinin yanı sıra ülke genelinde kurak bir yıl yaşıyoruz. Bu kuraklık özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerimizde üst seviyelerde. Çiftçilerimizin birçoğu kuraklığın etkisi ile tarlalarından herhangi bir ürün alamayacakları için tarlaları sürmeye başladı” dedi. Bir sonraki ekim sezonuna kadar tarlaların boş kalacağını belirten Aktaş, Güneydoğu Anadolu’da rekoltenin çok düşeceğini ve bunun da ülkesel bazda rekolteyi olumsuz yönde etkileyeceğini ifade etti.