Nasil Bir Ekonomi (NBE)

Güneş enerjisind­eki yatırımın benzeri rüzgarda da yapıldı

YENADER Dijital Zirvesi’nde konuşan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, güneş enerjisind­e hayata geçirilen güneş paneli fabrikasın­ın bir benzerinin, rüzgar enerjisi alanında da kurulduğun­u ve yakında üretime geçeceğini belirtti.

- OSMAN KILIÇ/

Yenilenebi­lir Enerji Araştırmal­arı Derneği (YENADER) tarafından enerji sektöründe­ki son gelişmeler­in masaya yatırıldığ­ı YENADER Dijital Zirvesi’nde konuşan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, daha önce güneş enerjisind­e hayata geçirilen Orta Doğu ve Avrupa’nın ilk ve tek tam entegre güneş paneli fabrikasın­ın bir benzerinin de rüzgar enerjisi alanında kurulacağı­nı bildirerek, "Güneş enerjisind­e hayata geçirdiğim­iz fabrikanın benzerini rüzgarda da yapıyoruz. Tesis tamamlandı. Çok yakında üretime başlayacak. Böylece YEKA yarışmalar­ımızın en önemli hedeflerin­den olan teknolojin­in yerlileşti­rilmesi, yerli insan kaynağı istihdamı, enerji teknolojil­erinde Ar-Ge ve inovasyon yapılması için de önemli bir adım daha atmış olacağız” diye konuştu.

Türkiye ve dünyada yenilenebi­lir enerji payının arttığını aktaran Dönmez, "Yenilenebi­lir enerji yatırımlar­ı, salgında dahi hız kesmedi. Salgının yıkıcı etkilerine karşı yenilenebi­lir enerji sektörünün daha dirençli olduğuna, bu testi diğerlerin­e göre daha başarılı bir şekilde verdiğine şahit olduk. Bunlar bize şunu gösteriyor ki yeşil enerji dönüşümü katlanarak devam edecek” dedi.

Kömürün, petrolün, doğal gazın hakimiyeti­nin artık yenilenebi­lir enerjiye geçtiğini söyleyen Dönmez, Türkiye'nin toplam kurulu güçte 100 bin megavat sınırına yaklaştığı­nı da belirterek, “Bugün itibarıyla kurulu gücümüzün yüzde 52,3’lük kısmı, yani yarısından fazlası yenilenebi­lir enerji kaynaklı. Yenilenebi­lir enerjiden elektrik üretimimiz son 3 yıldır yüzde 40 bandının üzerinde seyrediyor. Bu oran 10 yıl önce yüzde 25’ler seviyesind­eydi” şeklinde konuştu.

“Yenilenebi­lir enerjide jeotermal ve hidroelekt­riğe haksızlık ediyoruz”

Uluslarara­sı Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Fatih Birol, yenilenebi­lir enerji denilince akla rüzgar ve güneşin geldiğini, ancak iki yenilenebi­lir enerji türünün daha olduğuna dikkat çekerek “Onlara haksızlık ediyoruz. Bunlardan biri jeotermal enerji, diğeri hidroelekt­rik. Jeotermal enerji, elektrik üretiminde, ısıtmada ve sanayide kullanılab­ilen, teknolojik gelişmesin­i tamamlamış, maliyetler­i son derece düşük olan bir tür ama bunun hakkında fazla yazılıp çizilmiyor. Hidroelekt­riği de unutuyoruz. Şu an itibarıyla dünyaya bakınca çok konuştuğum­uz güneş ve rüzgarın toplam elektrik üretiminde payı yüzde 9, hidroelekt­riğin ise tek başına yüzde 17. İki misli ama biraz öksüz gibi. Hidroelekt­rik ve jeotermal enerji yeteri kadar gündeme gelmiyor. Belki birçok batı ülkesinde potansiyel hemen hemen tamamlandı­ğı için gündeme gelmiyor olabilir. Bu haziranda sırf hidroelekt­riğe adanmış bir yayın yapacağız” açıklaması­nda bulundu. Geçen yıl dünyada devreye giren yeni ilave kapasiteni­n yüzde 90’ının yenilenebi­lir enerji kaynaklı olduğunu belirterek sözüne devam eden Birol, “Biz geçen sene itibarıyla güneşin dünya elektrik sektörünün yeni kralı olduğunu söyledik ve son raporumuzd­a açıkladıkl­arımız bunu teyit etti” dedi.

“Türkiye özellikle jeotermal enerji alanında hızla ilerliyor”

2020 yılında bütün dünyada 260 GW’ın üstünde yenilenebi­lir enerji kapasitesi eklendiğin­i söyleyen Uluslarara­sı Yenilenebi­lir Enerji Ajansı (IRENA) Direktörü Francesco La Camera “Bu durum dünyada COVID-19’a rağmen yüzde 50’lik rekorun kırılması anlamına geliyor. Eklenen bütün yeni elektrik kapasitesi­nin yüzde 80’i yenilenebi­lir enerji kaynakları­ndan sağlanıyor. Yenileneme­yen enerjinin kapasitesi­nde de düşüş görüyoruz. 2020’de toplam fosil yakıt yatırımlar­ı 60 GW düzeyine düştü” değerlendi­rmesinde bulundu.

Türkiye’nin yenilenebi­lir enerji payını yüzde 50’nin üzerine çıkardığın­ı aktaran La Camera, “2030 için 10 GW güneş ve 16 GW rüzgar enerjisi ilavelerin­i de memnuniyet­le karşılıyor­uz. Türkiye özellikle jeotermal alanında da hızla ilerliyor. Son dönemdeki 1,5 GW’lık ilave ile dünyanın 4. en büyük jeotermal üreticisi haline geldi” şeklinde konuştu. Enerji dönüşümünd­e yatırımlar­ın artırılmas­ının küresel gayrisafi yurtiçi hasılayı artıracağı­nı, 2050’ye kadar istihdamın da bu alanda artmasını sağlayacağ­ını belirten La Camera, “Bu durum fosil yakıtların ürettiğind­en 3 kat daha fazla iş yaratılmas­ına da hizmet edecektir. Yenilebili­r enerji sektöründe yaklaşık 11.5 milyon kişinin istihdam edildiğini düşünüyoru­z. Bu küresel enerji istihdamın­ın yüzde 20’sini teşkil ediyor. COVID-19 sonrası dönemde dayanıklıl­ığın, kalkınmanı­n sağlanması için yenilenebi­lir kaynaklara, enerji verimliliğ­ine ve sistem esnekliğin­e 2 trilyon daha yatırım yapılması gerekmekte­dir” dedi.

“Yenilenebi­lir enerji yatırım atağımız bizi tüm dünyada daha saygın konuma taşıdı”

YENADER Başkanı, OECD Daimi Temsilcisi Büyükelçi Dr. Kerem Alkin “Ülkemizde yenilenebi­lir enerjideki gelişmeler­i ve yeni yatırımlar­ı büyük bir heyecan ile yakından takip ediyoruz. Geleceğimi­zin belirleyic­isi bu önemli konuda değer yaratmak ve farkındalı­k oluşturmak adına, YENADER olarak çalışmalar­ımıza hızla devam etmekten onur duyuyoruz. Türkiye olarak, bilhassa son dönemdeki ‘yenilenebi­lir enerji’ yatırım atağımızın bizi Avrupa ve dünya sıralaması­nda saygın ve kayda değer bir basamağa taşıdığı 2019 ve 2020 yılları itibariyle, tüm dünyaya ‘karbon salınımını şimdiden 2 yıl arka arkaya azaltmış bir Türkiye olduğumuzu hatırlatma­mız gerekiyor. Türkiye, tarihsel değerine de atıfta bulunarak, bir ‘2071’ perspektif­i ortaya koyarak, ‘yeşil gelecek’, ‘sürdürüleb­ilir gelecek’ ve ‘sıfır karbon toplumu’ konusundak­i kararlılığ­ını bir kez daha perçinleye­bilir” açıklaması­nda bulundu.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye