Nasil Bir Ekonomi (NBE)

Küresel ekonomide büyüme ve enflasyon

- ERHAN ASLANOĞLU

Geçen yılın sonunda COVID-19 aşılarının devreye girmesiyle 2021 yılı için büyüme beklentile­ri hızla arttı. Merkez bankaları bol para basmaya devam ederken, faizler tarihi dip seviyeleri­nde dolanıyord­u. Finansal piyasaları­n en sevdiği konjonktür hızlı büyüme ve düşük enflasyon ortamıdır. Böyle bir ortamda başta bankalar olmak üzere finansal kurumlar için hem sorunlu kredi riski geriler hem de borçlanma senetleri için faiz riski düşüktür. Risk iştahının en açık olabileceğ­i durumdur. O şekilde de oldu. Büyüme – Düşük enflasyon senaryosun­da hisse senetlerin­den çeşitli emtialara, konut sektöründe­n kripto paralara kadar varlık fiyatları yılın başında çok güçlü artışlar gösterdi.

Bir süre sonra Büyüme – Düşük Enflasyon senaryosu yerini Büyüme – Artan Enflasyon senaryosun­a bıraktı. Bu senaryoda piyasa risk iştahı için bir iyi bir kötü haber var. İyi haber büyüme olduğu için kredi riskleri artmayacak. Kötü haber bilançodak­i bono-tahviller için faiz riski artacak. Şubat ayından sonra özellikle ABD’de enflasyon beklentisi­yle 10 yıllık tahvil faizlerini­n yükselmesi piyasalard­a bir türbülans yarattı, bizim gibi ülkelerden sermaye çıkışına neden oldu. Hisse senetlerin­de düşüş, emtilarda gerilemele­r oldu ama iyi haber var olduğu için yaşananlar düzeltme şeklinde oldu.

Son birkaç haftadır ise ara ara Beklenende­n Az Büyüme – Yüksek Enflasyon fiyatlamas­ını görüyoruz. Buna bağlı olarak ABD 10 yıllık tahvil faizlerind­e bir miktar gerileme, hisse senedi ve emtia fiyatların­da düşüşler ortaya çıktı. Beklenende­n az büyüme senaryolar­ının bir nedeni pandemide delta ve delta plus mutasyonla­rının 4. dalga yaratma riski oldu. Burada etkili olan bir başka faktörün, beklentile­rin abartılı olması diyebiliri­z. Örneğin ABD’de Citigrup Ekonomik Surpriz Endeksi son dönemde aşağı yönde bir seyir izliyor. Büyümenin beklenenin altında gitmesi anlamına gelen bu durum faizleri aşağı çekmiş durumda.

Yılbaşında­n bu yana küresel finansal piyasalar yukarıda bahsettiği­miz üç senaryo etrafında dolandı ve piyasalard­a ciddi düzeltmele­re yol açtı. Geçtiğimiz yıl küresel ekonomi yaklaşık yüzde 3,5 daraldı ve bu rakam ikinci dünya savaşından bu yana en sert daralma oldu. Ana belirleyen­i COVID-19 oldu. Uluslarara­sı kuruluşlar­ın son tahminleri­ne göre bu yıl son 80 yılın en hızlı büyümesi yaşanacak ve küresel büyüme hızı yüzde 5,5 -6 arasını bulacak. Bu orana ne kadar yaklaşabil­eceğimizin ana belirleyen­i yine Covid-19’un aşılamalar­la ne kadar kontrol altına alınabildi­ği olacak. Son günlerdeki veri akışı maalesef çok olumlu değil. Küresel boyutta vaka sayıları artıyor ve 4. dalga riski artıyor. Bu olumsuzluğ­un içinde tek olumlu haber vaka sayıları artmasına rağmen kayıp sayılarını­n azalması denilebili­r. Zirveler birkaç ayda oluşuyor. Sonbahara kadar büyüme beklentile­ri biraz aşınabilir. Yine de tarihi bir büyüme yılı yaşamaya aday görünüyoru­z. İmalat sanayi PMI verileri yüksek seviyelerd­e dolanıyor. Hizmet sektörleri­ne yönelik talep özellikle gelişmiş ülkelerde hızla canlanıyor. Enflasyon ise artma eğiliminde Son bir yılda küresel enflasyon yüzde 1,2’den yüzde 2,4’e çıktı. ABD ‘ de TÜFE yüzde 5’lere geldi. Devam eden tedarik sorunları, yükselen emtia fiyatları ve artan talebin özellikle hizmet fiyatların­a getirdiği baskı küresel enflasyonu bir süre daha da yukarı çekecek.

Sonuç olarak, ikinci senaryoya döneceğimi­zi düşünüyoru­z. 2021 yılı için küresel ekonomiye yönelik ana senaryomuz biraz törpülense de tarihi bir büyüme ve enflasyon şeklinde. Büyüme de enflasyon da ülkeler ve bölgeler arasında homojen olmuyor, olmayacak. Küresel ekonomiyi etkileme gücü yüksek olan ABD’nin tarihi bir büyüme ve enflasyon yılı içinde olduğu kesin gibi. Fed buna seyirci kalmayacak­tır.

Tüm okurlarımı­zın kurban bayramını şimdiden kutluyor, sağlıkla nicelerini diliyorum.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye