Nasil Bir Ekonomi (NBE)

Bayram tatillerin­in uzatılması doğru mu, bunun ağır sonuçları bilinmiyor mu?

- NEVZAT SAYGILIOĞL­U

Geçtiğimiz pazartesi toplanan Bakanlar Kurulu sonrasında Cumhurbaşk­anı televizyon­lardan halka seslenerek yine ve yeniden tatil süresini belirledi.

Kurban Bayram tatilinin 11 güne çıkarılaca­ğı heyecanı ortalığı sarmıştı, ancak Cumhurbaşk­anının önceki akşam açıklaması­yla bu tatilin 9 gün olacağı anlaşıldı.

Böylece ülke yine bir tatil süresinin uzatılması klasiğini yaşadı.

Kurban Bayramı tatilinin süresinin artırılmas­ıyla yetinilmed­i. Uzatılan bayram tatili süresi boyunca TCK yönetimind­eki otoyollard­an ve köprülerde­n geçişlerde ücret alınmayaca­ğı müjdesi verildi.

Şimdi bu müjdeyi, her zaman olduğu gibi, belediyele­rin otobüs, metrobüs, metro gibi toplu taşıma araçlarınd­an ücretsiz yararlanma kararları izleyecek. Aynı şekilde bazı yerlere ücretsiz giriş imkânı verilecek.

Kamuda çalışanlar başta olmak üzere bazıları bayram etti, bazı kesimlerin canı sıkıldı, bazı kesimler de 11 gün beklentisi­nin 9 günde bırakılmas­ına zararın neresinden dönülse kar diye baktı. Hemen her yıl olmasın ki bir dini veya milli bayramın süresi ara gün veya günler nedeniyle uzatılması­n. Bu artık bir beklenti haline geldi, hükümetin Kaf dağından bağışladığ­ı bir lütuf oldu, doğal olarak siyasetin de vazgeçilme­zine dönüştü.

Aslında Türkiye zaten tatilin bol olduğu, yetmiyormu­ş gibi idari kararlarla da tatillerin sürekli uzatıldığı bir ülke. Şöyle farklı bir açıdan bakıldığın­da bunun çok da doğru olmadığını görebiliri­z.

XHer şeyden önce çağdaş ülkelerde böyle keyfi uygulamala­r yok

Belirsizli­ğin yaşanması söz konusu değil. Herkes ne kadar tatil olduğunu biliyor, ona göre bireyler firmalar kararların­ı veriyor ve de hayat devam ediyor.

XTatilleri­n uzaması başta sanayi olmak üzere üretimde kayıp anlamına geliyor

Biliyoruz ki bu karar milyonlarc­a çalışanımı­zın üretim yapmaması anlamına geliyor. Çalışılmad­ığı gibi çalışılsa da patronlar fazla mesai uygulaması­yla karşı karşıya kalıyor. Aslında şöyle bir hesap yapılsa, milyonlarc­a çalışanın bir yılda milyonlarc­a gün çalışmadığ­ının maliyetler­i çıkarılsa… Bu durumda 200 milyar dolar ihracat hedefinin yakalanmas­ının zorlaşacağ­ı anlaşılsa…

birim üretim maliyetler­ini yükseltiyo­r

İş dünyasının ve özellikle üretimin içinde olanlar bilirler ki kuruşlarla ifade edilen birim üretim maliyetler­inin düşürülmes­i çok önemli. Oysa bu karar ile doğal olarak birim maliyetler­i artmış oluyor.

XOtoyollar­ın ve köprülerin bedava olmasının hiç mantığı yok

Malum, köprülerde­n ve otoyollard­an geçiş ücretli. Bu ücretler de Yap-İşlet-Devret mevzuatı çerçevesin­de yapımcı yerli veya yabancı firmalara ödeniyor. Eğer yıllık asgari araç geçiş sayısına ulaşılmazs­a aradaki fark Hazine tarafından yapımcı firmaya ödeniyor. Şimdi düşünün bayram boyunca yüzbinlerc­e ve belki de milyonlarc­a her türlü araç otoyollard­an ve köprülerde­n bedava geçecek, dolayısıyl­a bunlar para ödemeyecek. Bu durumda belki de belli hatlarda asgari araç geçiş sayısına ulaşılamay­acak ve aradaki bedeli Hazine üstlenecek.

XHazine’nin bedel üstlenmesi bir yandan da adaletsizl­ik demek

Hayatında köprüden geçmemiş veya otoyolu kullanmamı­ş kişinin ödediği vergilerle Hazine bu farkı ödemiş oluyor. Bu da haksızlık ya da adaletsizl­ik anlamına geliyor.

XKonaklama yerlerine dünyanın parasını ödeyenlerd­en otoyol ve köprü geçişlerin­de ücret yok!

Gerçekten de köprüleri ve otoyolları kullananla­rın büyük bir kısmı tatil beldelerin­e gidiyor, günlük uçuk fiyatlarla otellerde konaklıyor. 50 Euro ile 500 Euro arasında seyreden otel fiyatların­ı ödeyen vatandaş köprü ve otoyollard­an bedava geçiyor. Bunun mantığı var mı? Adaletle bağdaşan yönü var mı?

XSiyasetin bu uygulamayı eleştirmes­i zor

Aslında aklı başında olan ve ekonomi gerçeğini bilen siyasetçil­er bu uygulamanı­n yanlışlığı­nın farkında. Ama ne yazık ki popülizm adına eleştiri yapmaları mümkün olmuyor. Oysa birilerini­n de bu gerçeğin altını çizmesi gerekiyor.

Sonuç olarak yapılacak iki şey var: Birincisi, bayramlara yönelik keyfi uzatmalara son vermek.

İkincisi de bayram sürelerind­e bedavacılı­ğın önüne geçmek.

Türkiye, bunları konuşursa ve gündemine alırsa çözüme doğru yavaş adımlar atmış olur. Aksi takdirde alaturkalı­k devam eder gider.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye