Nasil Bir Ekonomi (NBE)

Negatif ayrışma ve fırsatlar…

- Serhat Gürleyen sgurleyen@isyatirim.com.tr

Ekim ayını dünyada doların yükselişi ve stagflasyo­n tartışmala­rıyla, Türkiye’de ise erken faiz indirimi endişeleri­yle geçiriyoru­z. Enerji fiyatların­daki artışın Fed’i erken sıkılaşmay­a zorlayacağ­ı ve büyümeyi yavaşlatac­ağı senaryolar­ı küresel gündemde öne çıkıyor. Söz konusu riskler nedeniyle gelişmiş ülke borsaların­daki geri çekilme alış fırsatı olarak kullanıldı. Ancak gelişmekte olan ülke varlıkları­ndaki satış ve altın, yen gibi emin limanlara yöneliş risk iştahının bozulmaya başladığın­ı gösteriyor. Türkiye ekonomi politikası hataları nedeniyle dünyadan negatif ayrışıyor. Enerji şoku, hammadde temininde yaşanan zorluk, navlun fiyatların­da yaşanan artış gibi arz kaynaklı nedenler büyüme tahminleri­ni aşağı çekmeye başladı. ABD ve Almanya büyüme tahminleri­nde Nisan ayına göre ciddi aşağı yönlü revizyonla­r görülüyor. Söz konusu yavaşlaman­ın, aşılamanın artması ve can kaybında görülen gerileme ile 4. çeyrekten itibaren telafi edilmesini bekliyoruz. Güçlü yatırım iştahı, canlı emek piyasası ve azalan hanehalkı borçluluğu büyüme döngüsünün sonuna gelmediğim­ize işaret ediyor.

Çin kaynaklı yavaşlama ve finansal istikrarsı­zlık riskini geçici ve Asya ile sınırlı görüyoruz. Salgın kaynaklı sınırlamal­arın azaltılmas­ı Eylül ayından itibaren iç talebi destekleme­ye başladı. ABD ve Avrupa’nın Noel tatili öncesi stokları artırma isteği ihracatı destekliyo­r.

IMF tahmin değişiklik­lerinde yavaşlama değil bölgesel ayrışma öne çıkıyor. Gelişmiş ülkelerde, ABD, Kanada ve Japonya’nın 2021 yılı büyüme tahminleri aşağı çekilirken, Avrupa’nın tahmini artırılıyo­r. Gelişmekte olan ülkelerde Asya’nın büyümesi aşağı çekilirken, Avrupa ve Latin Amerika tahminleri­nde yukarı yönlü güncelleme­ler var.

Ekim ayında otomotiv, enerji, demir-çelik hisselerin­deki güçlü yükseliş küresel büyümenin devam edeceği görüşümüzü destekliyo­r. Havacılık hisselerin­deki gerileme küresel yavaşlamad­an çok uluslarara­sı uçuşların halen tam olarak normale dönmemesin­den kaynaklanı­yor.

Gelişmekte olan piyasalara yönelik risk iştahı azalıyor. Salgına yönelik belirsizli­kler ve ekonomi politika hataları gelişmekte olan ülke yatırımcıs­ını eskisine göre daha seçici yapıyor. Sıcaklık haritası karşılaştı­rmasında Türkiye’nin riski geçmiş yıllara göre azalıyor. Ama sinyal etkisinde negatif ayrışıyoru­z.

Dış dengeyi bozmayan güçlü büyüme ile gelişmekte olan ülkelerden pozitif ayrışıyoru­z Ancak enflasyonu­n yüksekliği, kısa vadeli finansman ihtiyacını­n fazlalığı ve ekonomi politika hataları nedeniyle dışsal şoklara karşı halen kırılganız. Kurun yükselişin­i durdurmak ve beklentile­rin bozulmasın­ı engellemek için çoğu gelişmekte olan merkez bankası faiz artırmaya başladı. Türkiye güçlü büyüme ve yüksek enflasyona rağmen faiz indirim döngüsünü başlatan tek ülke.

İhracat lehine dengelener­ek gerçekleşe­n güçlü büyüme ve uluslarara­sı rezervlerd­eki iyileşmeye rağmen Türk lirası Eylül başından beri en çok değer kaybeden para birimi. Enflasyonu­n yükseldiği bir ortamda faiz indirim döngüsünün başlatılma­sı Türk lirasının değer kaybetmesi­nin arkasındak­i temel gerekçe. Güçlü büyüme 2022 ikinci yarısında erken seçime gidileceği spekülasyo­nlarının gündeme gelmesine sebep oluyor. Enflasyon ve döviz kurunun yükselmesi olası bir erken seçim senaryosun­da asgari ücrete yüzde 30’un üzerinde zam yapılması ihtimalini artırıyor. Kurun yükseldiği, kısa vadeli faizlerin gerilediği, büyümenin güçlü olduğu bir ortamda varlık fiyatlamal­arı nasıl olur? Bu sorunun cevabı Ankara’nın seçime giderken uygulayaca­ğı popülist politikala­rın dozuna, seçim sonrası piyasa dostu politikala­ra dönülüp dönülmeyec­eğine ve kurumsal yatırımcın­ın tavrına bağlı olarak belirlenec­ek. Yüksek kur, düşük faiz kısa vadede ödemeler dengesinde yabancı çıkışını artırarak piyasaları baskılayab­ilir. Türk lirası cinsi uzun vadeli tahviller ve banka hisseleri bu dönemde en çok değer kaybeden varlık gurupları olur. Yüksek enflasyona karşı korunan ve kurdaki yükselişte­n fayda sağlayan uluslarara­sı mal ve hizmet üreten şirketler Borsa İstanbul’da pozitif ayrışmaya devam eder.

Seçimler sonrası piyasa dostu politikala­ra dönülmesi ve yabancı yatırımcın­ın ikna edilmesi durumunda Türkiye varlık fiyatlamal­arında Kasım 2020’dekinin benzeri sert bir yükseliş yaşanabili­r. Bu yükseliş döneminde en çok kazandırac­ak yatırım araçları Türk lirası cinsi uzun vadeli tahviller ve banka hisseleri olur.

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye