Maliyetlere bakan yok
TÜİK dün tarımsal girdi fiyatlarına ilişkin eylül verilerini açıkladı. Aynı tarihe çekmek adına ekim sonunda yüzde 99 olan gıda maddelerindeki yıllık fiyat artışının eylül sonunda yüzde 93 olduğunu hatırlatalım.
Girdi fiyatları, yani çiftçinin maruz kaldığı fiyatlar eylül itibarıyla son bir yılda yüzde 138 artmış. Tarımsal girdi fiyatları ile gıda maddelerinin fiyatı elbette bire bir örtüşmez, bu beklenmez ama aralarında bir bağ olduğu da kesin.
Yüzde 138 ortalama bir oran. Ortalamanın çok üstünde oranlar var. Örneğin gübre ve toprak geliştiriciler yüzde 227, enerji ve yağlar yüzde 194 zam görmüş.
Bir başka veriye daha bakalım... Tarım ürünleri üretici fiyat endeksi ekimde yıllık bazda tam yüzde 163 arttı. Bu da çiftçinin ilk el satış fiyatını gösteren bir veri.
Tarım ürünlerinde genellikle aracılar suçlanır ve perakende fiyatların onlar yüzünden yukarı gittiği söylenir ya, bu tümüyle yanlış değildir ama veriler gösteriyor ki durum biraz farklı.
Çiftçinin son bir yıldaki maliyeti yüzde 138, satış fiyatı yüzde 163 artmış. Çiftçi maliyetinin bir miktar üstüne koyarak satış yapmış.
Şimdi çiftçinin satış fiyatındaki artışı alıp tekil örnekler çıkararak “Şurada tarlada şu kadar, pazarda kaç para; şu ürün şurada ağaçta kaldı, çürüdü” demek pek doğru değil. Onlar tekil örnekler. Büyük fotoğrafın söylediği oranlar ise bunlar.
Ya da başka bir olasılık var; TÜİK’in açıkladığı tarım ürünleri üretici fiyatları artışı, yani çiftçinin satış fiyatındaki artış oranı gerçeğin çok üstünde. İyi de TÜİK niye böyle bir şey yapsın ki!