3 ELEKTRİKLİ ARAÇLAR İÇİN MALİYET EĞRİSİNİ BÜKMEK
Hem üretim hem de tüketici talebi hızla artıyor; tasarım ve üretim iyileştirmeleri elektrikli araçları kârlılıkla buluşturarak, sübvansiyonlara olan ihtiyacı azaltabilir. Elektrikli araçların küresel satışları 2017’de bir milyonu aştı (1,3 milyon) ve satışların 2020’de 3 milyona kadar çıkabileceği tahmin ediliyor. Üretim arttıkça, otomobil üreticileri yılda 120 yeni model üretiyor ve potansiyel alıcıların yüzde 20’sinden fazlası, bir sonraki alımlarında tercihlerinin elektrikli araç olacağını söylüyor. Genç ve kentte yaşayan alıcılar daha da hevesli. Aküler daha uygun maliyetli hale geldikçe, kilometre kapasiteleri arttıkça ve şarj istasyonları çoğaldıkça, akülü elektrikli araçların satışları şimdilerde hibrit elektrikli araçların satışlarını geçiyor. Çeşitli sübvansiyonlar ve yönetmelikler sayesinde elektrikli araç satışları çeşitli pazarlarda yılda iki katına çıkmış durumda. Norveç, bu geçişin ne kadar hızlı olabileceğine bir örnek: Elektrikli araçların toplam binek araç satışları içindeki payı, sadece dört yıl içinde yüzde 11’den yüzde 32’ye yükseldi. Binek araçlarla tıkanmış yolları ve daha düşük fiyatlara sahip geniş araç yelpazesiyle Çin, satışlarda dünya lideri oldu (2017’de yüzde 72 artış kaydetmiştir) ve bu seviyede kalmaya devam edecek. Bu kazanımlar, devlet sübvansiyonları yardımıyla devam ediyor. 2025-2030 yıllarına bakıldığında; elektrikli araçlarla geleneksel araçlar arasındaki marj aralığının önemli ölçüde azalması bekleniyor. Örneğin, bugünün teknoloji eğilimleri devam ederse, akü maliyetleri yüzde 50 oranında azalacak. Aküler bugünkü elektrikli araç maliyetinin dörtte birini temsil ettiği için bu önemli bir nokta. Ekonomik yükselişi sağlayabilecek bir başka unsur, elektrikli araçlara geçiş sürecinde satışları artıracak devlet düzenlemeleri olacak.