Yönetim kurulları ‘değer’ yaratıyor ama ajandalarında çok ‘ödev’ var!
Türkiye Yönetim Kurulu Barometresi 2022 raporuna göre, yönetim kurulu etkinlik skorunun 3,6 olduğu Türkiye’de, ekonomik konjonktür ve sektörel belirsizlikler en önemli risk unsurları olarak görülüyor. Üye çeşitliliği ve tecrübe seti genişliğinin henüz arzu edilen noktada olmadığı yönetim kurullarında sürdürülebilirlik ise ele alınan fakat yeterli süre ayrılamayan önemli bir gündem maddesi olarak dikkat çekiyor. En yüksek skor ise ‘değer yaratma’ başlığında… GÜLSEREN ÜST POLAT
Geçen günlerde yönetim kurullarını mercek altına alan “Türkiye Yönetim Kurulu Barometresi 2022” raporu yayımlandı. Yönetim Kurulu Üyeleri Derneği (YÜD) ve Bain&Company Türkiye iş birliği ile gerçekleştiren bu çalışma, Türkiye’de ilk defa yönetim kurulları için bir ‘yönetim kurulu etkinlik skoru’ belirlemesi açısından önemli. Türkiye’de faaliyet gösteren halka açık şirketlerde ve aile şirketlerinde görev yapan 100’ü aşkın yönetim kurulu üyesi ve CEO’nun katıldığı anket çalışması sonrasında yayımlanan rapor ileriki yıllarda yönetim kurullarının etkinliklerinin yıllar itibariyle karşılaştırmalı olarak izlenerek, yol haritasının çıkarılması açısından da değerli.
“Değer yaratma”, “sürdürülebilirlik”, “yönetim kurulu yapısı”, “yapılanma ve süreçler” ve “liderlik ve kültür” başlıkları altında yönetim kurullarını değerlendiren çalışma, güçlü yanların ve sektör bazlı olarak gelişime açık alanların da altını çiziyor. Gazetemiz EKONOMİ’de 24 Kasım Perşembe günü duyurusunu yaptığımız raporu bugün biraz daha detaylı ele alacağız.
Türkiye’nin etkinlik skoru 3,6
Günümüzde kişiselleştirilebilir ve özelleştirilebilir ürün ve hizmetlere olan talep giderek artarken geleceğin müşterisi, evrilen ekosistem, iç içe geçen ürün ve servislerle artan iç varlık optimizasyonu ve dış varlık paylaşımıyla kazanılması gereken geleceğin maliyet ve yetkinlikleri, sürdürülebilirlik ve verinin geleceği… Tüm bu başlıklar, ülkeler arası çatışmalar, sivil ayaklanmalar, halk sağlığı, çevresel tehditler ve finansal krizler gibi ekti alanı büyük riskler için şirketlerde alınması gereken önlem amaçlı aksiyonlar olarak çıkıyor karşımıza. Tüm bu aksiyonların alınabilmesi için de şirketlerde etkin bir yönetim kurulu bulunması gerekiyor. Peki, Türkiye’nin etkinlik skoru nasıl belirlendi, bir de ona bakalım.
Türkiye Yönetim Kurulu Barometresi 2022 raporu yönetim kurullarının etkinliklerini, iki ana konu altındaki beş başlıkta değerlendiriyor. “Geleceğe hazır yönetim kurulu gündemi” konusunun altında, yönetim kurullarının bulundukları organizasyonlara nasıl değer yarattıklarını “değer yaratma” başlığı altında sürdürülebilir, doğaya ve topluma saygılı büyümeyi nasıl sağladıklarını ise “sürdürülebilirlik” başlığında inceliyor. İkinci konu olan “yönetim kurullarının işletme modeli” altında ise yönetim kurulları yapılarının etkinliği, yapılanma ve süreçleri, lider seçimi ve şirket kültürü oluşturma etkinlikleri üç alt başlıkta değerlendiriyor. Tüm bu değerlendirmeler sonrasında 1-5 arası skalada Türkiye’nin etkinlik skoru ise 3,6 olarak belirlendi.
En yüksek skoru değer yaratma başlığı aldı
Başlıklar özelinde yönetim kurulları değerlendirildiğinde en yüksek skoru 3,8 ile “değer yaratma” ve “yönetim kurulu yapısı” alırken, “liderlik ve kültür” 3,2 ile en düşük skoru alan başlık olarak dikkat çekiyor. Şirketlerin faaliyet gösterdiği sektöre göre ayrım göz önüne alındığında ise “toptan ve perakende ticaret; konaklama ve yiyecek hizmeti 4,2 ile ilk sırada bulunuyor, “sağlık hizmetleri, eğitim, kültür, sanat, eğlence ve spor” ise 2,8’lik skoru ile son sırada yer alıyor.
Sürdürülebilirlik yeterince ele alınmıyor
Yapılan anket çalışmasında beş başlık ön plana çıkıyor. Yönetim kurulu etkinlik skoru 3,6 ile beklentilerin altında kalırken, ekonomik konjonktür ve sektörel belirsizlikler yönetim kurulları için en önemli risk unsurları olarak göze çarpıyor. Anket katılımcılarının yüzde 64’ü ekonomik konjonktürü, yüzde 58’i sektörel ve politik belirsizlikleri, yüzde 34’ü makroekonomik belirsizlikleri şirketler açısından en önemli üç risk olarak görüyor. Ayrıca globalde yaşanacak olası bir durgunluk beklentisi ile çoğu yönetim kurulu (%60) istihdam konusunda henüz herhangi bir değişiklik yapmayı planlamıyor. Sürdürülebilirlik ise ele alınan fakat yeterli süre ayrılamayan önemli bir gündem maddesi olarak dikkat çekiyor. Çevresel sürdürülebilirlik (%16) ve Avrupa Yeşil Mutabakatı, karbon vergisi (%3) gibi gündem maddeleri yönetim kurullarında en fazla zaman harcanan başlıklarda maalesef yer almıyor. Fakat katılımcıların 1/3’ü bu konunun daha fazla vakit ayrılması gereken en önemli 3 konudan biri olduğunu düşünüyor. Ayrıca, sürdürülebilirlik, yönetim kurullarının mevcut gündeminde az yer alsa bile ankete göre önümüzdeki dönemde sürdürülebilirlik odaklı yatırımların yönetim kurullarının %71’inin gündeminde yer alması ve büyüme yatırımlarını bile geride bırakması bekleniyor.
Bir diğer çıktı ise yönetim kurullarındaki üye çeşitliliği ve tecrübe seti genişliğinde gelişim alanlarının göze çarpması… Katılımcılar, doğru karar alabilmek adına yönetim kurulu üyelerinin yeterli bilgi birikimi ve yetkinliğe sahip olduğunu düşünürken (ortalama skor 4.0), üyelerin, yönetim kurullarına tevdi edilen görevleri en iyi yapacak kişilerden seçildiği konusunda ise oran düşüyor (skor 3.8). Gelişime en açık olan alan ise yaş, cinsiyet ve yetkinlikler gibi kriterler baz alınarak doğru üye çeşitliliği noktasında çıkıyor (skor 3.5).
Tüm bunların yanında raporda, etkin ve tesirli bir yönetim kurulu için işletim modelinin geliştirilmesi gerekliliği de göze çarpıyor.
Şirketlerin yüzde 12’sinde siber güvenlik komitesi var
Teknoloji ve veri güvenliği sorunu şirketler için siber güvenlik konusunu da gündemde tutuyor ve bu konunun yönetim kurullarında yer yer gündeme geldiği dikkat çekiyor. Bulundukları organizasyonda siber güvenlik ve ilgili risklerin hangi komiteler tarafından denetlendiği sorusuna yöneticilerin verdiği yanıtlara göre organizasyonların yalnızca %12’sinde özel bir siber güvenlik komitesi mevcut. Siber güvenlik komitesi bulunan şirketlerin %80’i ise finansal hizmetler sektöründe faaliyet gösteriyor. Siber güvenlik komitesi bulunmayan yönetim kurullarında ise konu ile ilgili riskler, %44 ile risk komitesinin sorumluluğunda ele alınıyor. Yönetim kurullarının %23’ünde ise siber güvenlik, yönetim kurulu düzeyinde ele alınmıyor.