Tarım ve gıda ihracatı 30 milyar dolara gidiyor, ekmeyenin tarlası kiralanacak
Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi, Perşembe günü Güvenilir Ürün Platformu tarafından düzenlenen ‘Tarım Varsa Hayat Var’ konulu toplantıda önemli açıklamalarda bulundu. Bakan Kirişçi seçimler yaklaşırken 2002-2022 döneminde tarım ve gıdada üretimde, ihracatta ve desteklerde ‘nerden nereye gelindiğini’ anlattı, soruları yanıtladı. Mesela, tarım desteklerinin milli gelire oranı konusunda muhalefetin sıklıkla dile getirdiği rakamların hatırlatılması üzerine “Tarıma destekler çok sayıda faiz ve fiyat sübvansiyonunu da içeriyor. Dolaylı aktarımları dikkate alırsanız toplam desteklerin sorgulanan rakamların çok üzerinde olduğunu görürsünüz” dedi. Tarımda “üretim planlaması” konusunda ise ‘su miktarına, toprak niteliğine’ göre nerede ne ekilebileceğinin kesinleşeceğini ve kimsenin kafasına göre ürün ekemeyeceği anlattı. Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS) başta olmak üzere e-devlet tabanlı dijitalleşmenin başladığını ve tamamlanacağını söyledi. Ekilmeyen araziler konusunda da “Ne yazık ki 2,5 ya da 3 milyon hektar arazimiz çeşitli sebeplerle ekilmiyor. Bu sorun için yeni teşvikler üzerinde çalışıyoruz ama aynı zamanda iki yıl üst üste ekilmeyen tarlanın sahibinden kiralanarak ekilmesini sağlayacak bir düzenleme getireceğiz” dedi.
20 yılda 87 milyar dolarlık dış ticaret fazlası
Bakan Kirişçi, bitkisel üretim ve hayvancılıktaki son durum, tohum meselesindeki ‘komplo teorileri’ gibi konulara açıklık getirdi. Temel rakamları özetle şöyle sıraladı: “20022021 arası 19 yılın 15’inde tarım büyüdü. Bu nedenle stratejik ürünlerde hiçbir dönem bulunurluk sorunu yaşamadık.
2002’de ülkemizin tarım hasılası 25,1 milyar dolardı, 2021’de 44,7 milyar dolara yükseldi. Tarım ve gıda ürünleri ihracatı 2002’de 3,8 milyar dolardı, 2021’de 25 milyar dolara ulaştı. Bu yıl 30 milyar doları aşacağız. Zaten 9 aylık ihracatımız da 21,2 milyar dolar oldu. Tarım ve gıda ürünlerinde 20 yılda toplam 87 milyar dolar dış ticaret fazlası sağlandı. Toplam bitkisel üretimimiz, 98 milyon tondan 117,9 milyon tona yükseldi. Bu yıl 127,6 milyon ton bekleniyor.”
Bir de tohum meselesi var ki “Türkiye kendi tohumlarını dışlayıp tamamını ithal ediyormuş” şeklinde sosyal medyada önü alınamayan yanlış bilgileri hepimiz hatırlarız.
Bakan Kirişçi, “Son 20 yılda sertifikalı tohum üretimini, 145 bin tondan 1,3 milyon tona çıkardık. Şu an itibariyle Türkiye’de kullanılan sertifikalı tohumun yüzde 96’sı yurt içinde üretiliyor ve yerli tohumlardan karşılanıyor. Tohum ihracatımızı 2002’de 17 milyon dolarken 2021’de 215 milyon dolara yükselttik ve 117 ülkeye tohum satıyoruz. Tohum dış ticaretinde ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 94” dedi. Hayvancılıkla ilgili aktardığı rakamlar ise “20 yılda büyükbaş hayvan sayımızı 9,9 milyondan 17,9 milyona çıkardık. Küçükbaş hayvan sayımızı da 32 milyondan 58,5 milyona yükselttik. Kanatlı hayvan sayımız 251 milyondan 398 milyona, arılı kovan sayımızı da 4,2 milyondan 8,7 milyona çıktı” şeklindeydi. Orman alanlarımızın da yine sanıldığının aksine ciddi miktarda arttığını anlattı. Yeni projeler başlığında bence en önemlileri, kent tarımı uygulamaları ile şehirlerimizin mümkün olduğunca kendi sebze ve meyvesini üretmesine yönelik teşviklerin geleceğine yönelik açıklamasıydı. Bir de gençleri ve kadınları tarıma yönlendirmek için özel teşvikler çok konuşulacak gibi görünüyor. Mesela, kent tarımı kapsamında 57 adet ‘ihtisas organize sanayi bölgesi projesi’ geliştirilmiş ki Bakan Kirişçi, bunlardan en önemlisinin İzmir’de Dikili’de kurulacağını ve 3 bin 500 kişilik istihdam sağlanacağını belirtti.