■ UZMANLARA GÖRE ENFLASYONDAKİ DÜŞÜŞÜ VATANDAŞ NE ZAMAN HİSSEDEBİLİR?
EN ERKEN 2024 BAŞINDA HİSSEDERİZ
Virtus Glocal Consulting Kurucu Ortağı Ekonomist Dr. İnanç Sözer: Enflasyon düşüşünü vatandaşlar olarak en erken 2024’ün başında hissederiz. Enflasyonla hayat pahalılığı arasındaki farkı anlamamız lazım. Enflasyonda baz etkisi kaynaklı düşüş gösterdiğimizde bizi mutlu etmemeli. Hayat pahalılıyla kastettiğimiz peynirin, sütün yani malların fiyatı her ay artmaya devam edecek. Her ay biz zam görmeye devam edeceğiz. Ancak geçen yıl o kadar yüksek zam gördük ki göreceğimiz zam oranları daha düşük olacak. Enflasyondaki gerileme döneminde değiliz, daha fazla efora ihtiyacımız var sadece baz etkisini görüyoruz. Seçim dönemine girdiğimizde fiyatlarda indirimler görebiliriz, elektrik ve doğalgazda seçim öncesinde popülist yaklaşımla indirimler olabilir. TL’nin daha değerlenirken ki bunun arka kapı satışlarıyla değil ülkeye gelen yabancı yatırımcıyla, işverenin güveniyle ekonomik kalkınmayla başarabilir olmamız lazım. Gerçek anlamda ekonomik kalkınma göremeyeceğiz. Türkiye’nin potansiyel büyümesindeki düşüş de önemli sorunlardan biri. Kaybettiğimiz verimsizlik yüzünden sürekli potansiyel büyümemizden kayıp yaşanıyor biz büyüdükçe enflasyon üretiyoruz. Kasımda enflasyonda manşet rakam iyi, üretici iyi ama çekirdek enflasyon yüzde 69 ile çok yüksek biz bunun düşüşünün manşet veya üretici enflasyonu aksine oldukça yavaş sınırlı kaldığını göreceğiz.
2023 İLK YARISINDA HAYAT PAHALILIĞI SÜRER
■ TOBB ETÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. Atılım Murat: Sonuç olarak enflasyonda zirveyi gördük, önümüzdeki aylarda aralık ve ocak ayında baz etkisi kaynaklı düşüşleri göreceğiz. Geçen yılın aralık ayında aylık bazda yüzde 13,6 artış, ocakta 11,1 artış vardı. Bunlar otomatik olarak hesaplamadan düşeceği için enflasyonda iki ayda 20 puan civarı düşüş olacak. Bunun yanı sıra dünyada emtia fiyatlarında sert bir düşüş var. Yani dışarıdan da enflasyon ithal etmiyor Türkiye şu anda. Bu da pozitif bir faktör, yanı sıra kredi muslukları kapalı Türkiye’de ve bu da ithal mala olan talebi törpülüyor. Üç pozitif faktör var. Bu nedenle de Mart 2023’te yüzde 40’larda bir enflasyon görebiliriz. Ama bu tabii ki enflasyonun düşüşü anlamına gelmiyor, artış hızının yavaşlaması anlamına geliyor hayat pahalılığı ücretlerde yapılacak zamma bağlı. Çalışanların ücretlerindeki artış enflasyonun altında kalıyorsa o ülkede hayat pahalılığı vardır. Ama öncelikle asgari ücrete memura emekliye ne kadar zam yapılacağını görmek gerekiyor. Enflasyonun yüzde 40’a düştükten sonra martta nasıl seyredeceğini de görmek gerekiyor. Enflasyon martta yüzde 40’ları gördükten sonra seçim ekonomisi uygulanacağı için yüksek kalacağını düşünüyorum. OVP’de ve enflasyon raporunda söylenen yüzde 20 seviyesinde enflasyonu 2023’te görebileceğimizi sanmıyorum. 2023’ün en azından ilk yarısında da bu hayat pahalılığı devam edecek gibi görünüyor.
FİYATLAR GERİ GELMEYECEK ARTIŞ HIZI YAVAŞLAYACAK
■ Fortuna Capital CEO'su Dr. Altuğ Özaslan: Enflasyonda aylık bazda gıda ve alkolsüz içeceklerdeki yüzde 5,75 artış ise dikkat çekti. Benim en çok dikkatimi çeken ise enerji grubunun yüzde 5,17’lik negatif katkısı sebebiyle ÜFE’nin aylık 0,74 artışı ile yıllık ÜFE’nin yüzde 136,02’ye gerilemesi oldu. Önümüzdeki dönemde hem baz etkisi hem de ÜFE ile TÜFE arasındaki makasın kapanma ihtimali sebebiyle enflasyonun artış hızı ya da başka bir anlatımla genel fiyat seviyesindeki artış hızı yavaşlayacaktır. Bu fiyatların geri geleceği anlamına gelmiyor, fiyatlar dünden daha yüksek olmaya devam edecek sadece bu fiyatların artış hızının beli kırılmış olacak. 2023 yılı asgari ücret artışı ve buna mukabil maaş zamları yüksek bir ölçekte gerçekleşirse enflasyon hızındaki gerileme ile beraber kısa vadeli de olsa vatandaşın alım gücünün kısmen toparladığını görebiliriz ama bu yeniden talep enflasyonunu körükleyerek ülkeyi yeniden bir enflasyon artış trendine de sokma tehlikesi taşıyor. Seçime doğru yıllık enflasyonun yüzde 40 seviyesinde olmasını bekliyorum, tabii bu beklentinin en önemli katalizörü öncelikle başta bahsettiğim baz etkisi. Mesela şu an yıllık TÜFE yüzde 84,39 ve Aralık 2021 verisi yüzde 13,58, eğer Aralık 2022 aylık enflasyonu yüzde 0 olarak açıklanırsa yıllık TÜFE bu baz etkisi sebebiyle yüzde 84,39’dan yüzde 62,3’e gerilemiş olacak. Özetle, enflasyonun artış hızındaki düşüş bir ekonomi politikası başarısı değil bir matematik mucizesi olacaktır.
DAHA YAVAŞ ENFLASYON FİYAT ARTIŞI DURACAĞI ANLAMINA GELMEZ
■ Tera Yatırım Baş Ekonomisti Enver Erkan: Fiyat davranışlarından kaynaklanan atalet etkisi, dönemsel fiyat artışlarının yüksek kalmasına neden olacaktır.
Baz etkisini ortadan kaldırdıktan sonra bu gerçek bir enflasyon düşüşü olarak değerlendirilemez. Enflasyonun düşürülmesi, enflasyonla mücadele politikalarının uygulanmasına olan inancı gerektirecektir. Gıda, enerji veya döviz tarafında olası bir artış ise enflasyonun yukarı risk teşkil etmesinde etkili olacaktır. Aylık fiyat artışları pozitif kalsa bile, 2021'deki lira değer kaybının ve 2022 enerji krizinin bir fonksiyonu olan baz dönemlerindeki yüksek seviyeler nedeniyle yıllık enflasyon yavaşlama sürecine girdi ve 2023 içerisinde de bir süre yavaşlayacak. Ancak daha yavaş enflasyon, gelirleri aşındıran fiyat artışlarının duracağı anlamına gelmez. İnsanlar temel ihtiyaçlarını karşılamak için pazara çıktıklarında daha yüksek maliyetlerle karşılaşmaya devam edecekler.