Karbon emisyonlarını sağlıklı ölçemedikçe, net sıfıra ulaşmak zor
Microsoft Orta Doğu ve Afrika Sürdürülebilirlik Direktörü Sherif Tawfik, Türkiye’nin sürdürülebilirlik adına ciddi yatırımlar yaptığını; temiz enerji alanındaki yatırımlarının geçtiğimiz sene 66 milyar dolara ulaştığını söylüyor. Tawfik’in özellikle dikkat çektiği konu ise, veri kaynaklarının büyüklüğü ve merkezi bir raporlama sisteminin yokluğu nedeniyle karbon emisyonlarının sağlıklı ölçülememesi. Sherif Tawfik’in sürdürülebilirlik alanında hızlı ilerlemek isteyen şirketlere yönelik önerileri şöyle:
Net sıfır için hızlanmaya ihtiyaç var
“Orta Doğu ve Afrika’daki diğer birçok ülke gibi Türkiye de iklim krizine duyarsız kalmadı ve 2053’e kadar karbon nötr olma taahhüdünü açıkladı. Sürdürülebilirlik adına ciddi yatırımlar yapan Türkiye’nin temiz enerji alanındaki yatırımları geçtiğimiz yıl 66 milyar dolara ulaştı. Geride bıraktığımız 20 seneye baktığımızda ise, kurulu yenilenebilir enerji gücündeki büyümesini 3 katına çıkardığını görüyoruz; bu güç kapasitesinin yarısından fazlası yenilenebilir enerjilerden oluşuyor. Ancak tabii ki Türkiye’nin de emisyonların sıfırlanmasına yönelik adımları teşvik eden temel politikaları ve regülasyonları hızlandırmaya ihtiyacı var. Net sıfırlanmaya giden yolda bilgilendirme ve ölçüm çok önemli çünkü ölçemediğimiz bir konuda ilerleme kaydetmemiz mümkün değil. Karbon salınımının azaltılması ve ortadan kaldırılması için piyasaları olgunlaştırmalıyız.”
En büyük engel verinin büyüklüğü ve merkezi raporlama olmaması
“Şirketlerin net sıfıra ulaşmak adına titiz bir yaklaşım benimsemesi gerekiyor. Bu, daha iyi veri toplama ve otomasyonla emisyonların kaydedilmesi ve raporlanması, emisyonların mümkün olduğu kadar azaltılması, elektrik tüketiminin yenilenebilir enerji kaynakları ile değiştirilmesi ve kalan emisyonların ortadan kaldırılmasıyla başlıyor. Ancak karbon emisyonlarına ilişkin veri ve ölçümlerde hatalar olması halen Türkiye’deki şirketlerin başa çıkması gereken büyük bir sorun olmayı sürdürüyor. Bölgedeki müşterilerimizle konuştuğumuzda, iş liderlerine göre karbon emisyonlarının sağlıklı ölçülebilmesi noktasında en büyük sorunun veri kaynaklarının büyüklüğünden ve merkezi bir raporlama sisteminin yokluğundan kaynaklandığını görüyoruz. Yine bu noktada teknoloji çözümlerinin silolaşması da işi zorlaştıran bir diğer faktör olarak karşımıza çıkıyor.”
Şeffaflık ve öğrenmeye açık olmak şart
“Konuştuğum birçok iş liderinin sürdürülebilirlik vaatlerinin şirket stratejileri, ürünleri ve operasyon giderleriyle nasıl entegre edilebileceği konusunu çözmeye çalıştığını görüyorum. Bu süreçte hızlı ilerlenebilmesi için şeffaf ve öğrenmeye açık olunması gerekiyor. Şeffaf olmak isteyen liderler sadece gelişimi değil, her şeyi raporlamalı ve hesap verebilir pozisyonda olmalı. İki sene önce Microsoft olarak, 2030 itibarıyla karbon negatif, su pozitif ve sıfır atık bir şirket olmayı hedeflediğimizi açıkladık. Aynı zamanda biyoçeşitliliğe katkı sağlama ve aldığımızdan fazlasını verme vaadimizi de kamuoyu ile paylaştık. Geçtiğimiz iki yıl içinde çok şey öğrendik ve şimdi de bu öğrendiklerimizi müşterilerimize ve kamuya fayda sağlamak için kullanıyoruz.”
Microsoft
Orta Doğu ve Afrika Sürdürülebilirlik Direktörü Sherif Tawfik, “İş liderlerine göre karbon emisyonlarının sağlıklı ölçülebilmesi noktasında en büyük sorun, veri kaynaklarının büyüklüğünden ve merkezi bir raporlama sisteminin yokluğundan kaynaklanıyor. Teknoloji çözümlerinin silolaşması da işi zorlaştıran bir diğer faktör” diyor.