Turan: İş birliği ile inovasyon liderleri arasına girebiliriz
TÜSİAD’ın Türkiye sanayisinin dönüşümüne destek sağlayabilmek amacıyla yürüttüğü TÜSİAD Sanayide Dijital Dönüşüm Programı (TÜSİAD SD2), 6’ncı döneminde de teknolojik arayışı olan şirketlerle teknoloji üreten KOBİ’leri ve ekosistemin aktörlerini STEP’te (Sanayi-Teknoloji Entegrasyon Programı) buluşturuyor.
Altıncı çağrı dönemine ilişkin dün gerçekleştirilen etkinliğin açılışında konuşan TÜSİAD Başkanı Orhan Turan, dijitalleşmenin günümüzde kalkınmanın esas sürükleyicisi olduğunu söylerken, dijital kapasitenin güçlendirilmesi konusunun, katma değerli yüksek üretimin, etkili bir hizmet sektörünün ve küresel rekabetçiliğin anahtarı haline geldiğini belirtti. Bununla birlikte, dijitalleşme sürecini sadece zaman, verimlilik ve maliyet ekseninde değerlendirmemek gerektiğine işaret eden Turan, “Bazı araştırmalar otomasyon ve dijitalleşmenin 2030’da ülkemizde 3 milyonun üzerinde bir istihdam yaratma potansiyeli olduğunu gösteriyor. Günümüzde otomotivden enerjiye, sanayiden askeri donanıma kadar birçok sektörün belkemiğini yazılım ürünleri oluşturuyor. Bugün dünyanın en büyük 10 şirketinden 7’si teknoloji şirketi. Hızla gelişen dijital teknoloji dünyasına uyum sağlamak ülkemizin bilgi toplumuna dönüşümü ve küresel rekabet gücünün korunması açısında merkezi bir konum olma özelliği taşıyor” dedi.
“Güçlü bir işbirliği mekanizması şart”
Bu çerçevede TÜSİAD bünyesinde başta Dijital Türkiye Yuvarlak Masası olmak üzere sanayiden tarıma, istihdamdan eğitime pek çok çalışma grubunda dijital dönüşümün ilgili unsurları üzerine çalışmalar yürütüldüğünü dile getiren Turan, şöyle devam etti: “2022 Küresel İnovasyon Endeksi’nde ülkemiz 132 ülke arasında 37. sırada yer alıyor. Son yıllarda kaydettiğimiz ilerleme önemli potansiyelin göstergesi olmakla birlikte gelişime açık alanlarımızın olduğunu da gösteriyor. İnovasyon ekosistemimizin güçlü ve zayıf yanlarının ele alınacağı ve ihtiyaç duyulan alanlarda stratejik önceliklerin belirleneceği, güçlü kamu-özel sektör-akademi işbirliği mekanizmasının bizi inovasyon liderleri arasına taşıyacağına inanıyoruz.”
“Yetkinlikleri ülkemizde tutabilmeliyiz”
İçinden geçtiğimiz dönemde üretim yöntemlerinin, tüketim kalıplarının, çalışma biçimlerinin ve endüstriyel ilişkilerin dijitalleşmenin etkisiyle hızla değişip dönüştüğüne dikkat çeken Turan, dijital ekonomiye geçişin ivmelenmesi açısından altyapının, inovasyon ve Ar-Ge politikalarının güçlendirilmesi ve bu kapsamda kurumlar arasında etkili bir eşgüdümün çok kritik önemde olduğunu ifade etti. Öte yandan bu dönüşümü gerçekleştirecek İK’ya yatırım yapmanın ve dijital okuryazarlığı artırmanın gerektiğinin altını çizen Turan, “İnsan yetkinliğini artırmak kadar bu yetkinliği ülkemizde tutabilmemiz gerekiyor” diye konuştu. Sanayi 4.0’ın bir paradigma dönüşümü olduğunu kaydeden Turan, yeşil dönüşümün de yeni paradigmanın merkezine yerleştiğini, bu nedenle dijital dönüşüm ve yeşil dönüşümü bir arada yürütülen bütüncül bir süreci işletmeyi hedeflemek gerektiğini sözlerine ekledi.