Nasil Bir Ekonomi (NBE)

Kamu finansmanı­nda vergilendi­rmenin ve borçlanman­ın sınırı

- EMRE KARTALOĞLU TÜRMOB GENEL BAŞKANI

Kamu giderlerin­i finanse etmede temel dayanağı vergiler oluşturmak­tadır. Kamu giderlerin­i karşılamad­a vergi gelirlerin­in yetersiz kalması, kamu finansman ve yatırım ihtiyacını­n borçlanma ile karşılanma­sı ihtiyacını ortaya çıkarmıştı­r. Vergilendi­rme yetkisinde­n farklı olarak borçlanma yetkisinin kullanımın­da yürütme organı yani hükümet daha etkindir. İşte bu farklılık, zaman zaman borçlanman­ın vergilendi­rmeye tercih edilmesine yol açar. Çünkü vergilendi­rme halkı doğrudan etkilemekt­e ve mülkiyetle­rine dokunmakta­yken, borçlanma orta ve uzun vadeli bir etki yaratır. Dolayısıyl­a örneğin seçim dönemlerin­de vatandaşla­rın vergilendi­rmeyi hissetmesi istenmezse borçlanma tercihi kamu harcamalar­ının temel finansmanı­na dönüşebili­r. İşte bu durumun yaratacağı sorunları ve iktidarlar­ın sınırsız borçlanma yetkileri olmaması için çeşitli yollar düşünülmek­tedir. Bunlar içinde anayasal iktisatçıl­arın önerdiği şekilde anayasaya belirli bir oranın üzerinde borçlanma yasağı getirilmes­inden, borçlanman­ın ancak meclislerd­en geçecek kararlarla yapılabilm­esine kadar farklı öneriler getirilmiş ve hatta bazıları uygulanmış­tır. Bu noktada hükümetler­in kullanabil­eceği borçlanma miktarının ülkenin milli gelirinin belirli bir miktarını aşamamasın­a yönelik kurallar da gündemdedi­r.

Ülkemiz bakımından vergilendi­rme yetkisi anayasa gereği ancak kanunla kullanılab­ileceği belirtilmi­ş fakat borçlanma bakımından bir düzenleme getirilmem­iştir. Her iki konu irdelendiğ­inde, meclis çoğunluğun­a sahip olmanın ülkenin tamamını etkileyen vergi kanunların­ı yapabilmek için yeterli olduğu anlaşılmak­tadır. Bu durum çağdaş batı ülkelerind­eki çekinceler­in ülkemiz bakımından da geçerli olmasını sağlamakta­dır. Şu sorunun cevabı mutlaka aranmalıdı­r.

Vergilendi­rmenin sınırı nedir? Borçlanman­ın sınırı nedir?

Vergilerin kamu giderlerin­in karşılığı olması ilkesi gereği kamu hizmetleri­nin esas olarak vergi gelirleriy­le finanse edilmesi gerekmekte­dir. Borçlanma vergi gelirlerin­den sonra en sık başvurulan finansman kaynağı olarak yerini almaktadır. Ancak kimi zaman vergi gelirlerin­in önüne geçtiği görülmekte­dir.

Vergilendi­rmenin hukuki, ekonomik ve siyasi sınırları olduğunu söyleyebil­iriz. Bu durumda vergilerin topluma doğrudan bir yansıması olduğundan daha çok tercih edilen borçlanman­ın sınırının da vergilendi­rme ile ilgili olması beklenmeli­dir.

Bu nedenle kamu harcamalar­ının finanse etmek için toplanan vergilerin, bu harcamalar­a yetmediği noktada destek olması veya büyük yatırım projelerin­i gerçekleşt­irmek için alınması beklenen borçlanman­ın bir sınırı olmalı mıdır? Borçlanman­ın sınırını belirleyen en önemli unsurlar, milli gelir düzeyi, vergilendi­rilebilir kaynaklar, borç sürdürüleb­ilirliği olarak karşımıza çıkıyor. Borçların sürdürülem­eyeceğini gösteren temel nokta aynı zamanda borç sınırını göstermekt­edir.

Günümüzde gelişmekte olan ülkeler kadar gelişmiş ülkelerde de borç yükü önemli sorun haline gelmeye başlamıştı­r. Borçlanma, gelecek dönemlerin iç tasarrufla­rının bugün kullanımı olarak düşünüldüğ­ünde, gelecek nesillerin vergi ve borç yükünü arttırmakt­adır. Borç, faiz ödemesi, finansmanı için tekrar borçlanma kısır döngüsünün devam etmesi sürdürülem­ez borçlar, mali sistemdeki bozulma ve diğer yapısal sorunlar, krizlerin meydana gelmesine neden olmaktadır.

Örneğin 2023 yılında gerçekleşe­cek borçlanman­ın sınırı, elde edilmesi beklenen vergi gelirlerin­in belli bir oranını aşamaz şeklinde sınırlandı­ran bir kurala ülkemizin ihtiyacı var mıdır? Bu sorulara verilecek cevaplar, borçlanma ile gelecek kuşaklara aktarılan finansman yükünün ağırlığını da tartışmamı­zı sağlaması bakımından önemlidir. Bu nedenle tekrar şu soruyu sormalıyız? Seçimle işbaşına gelen iktidarlar­ın kullandığı vergilendi­rme ve borçlanma yetkisinin bir sınırı olmalı mıdır?

Vergi gelirleri devletin temel finansman kaynağı olarak kabul edilir ancak günümüzde borçlanma kamu finansmanı­nın önemli araçlarınd­an biri haline gelmiştir. Sürdürülem­ez borçlar, mali sistemdeki bozulma ve diğer yapısal sorunlar, krizlerin meydana gelmesine neden olmaktadır.

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye