Nasil Bir Ekonomi (NBE)

İkinci yarıda faiz indiren Fed, Türkiye’nin işine gelir

EGEMEN KAYA, RİSK KADAR FIRSATLARI­N DA OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYOR

- Burcu Göksüzoğlu burcu.goksuzoglu@nbe.com.tr

UBS’in Credit Suisse anlaşmasıy­la bankacılık krizi bitti mi yoksa bu krizin devamı olur mu?

Böyle bir sorunumuz yok gibi gözüküyord­u ama olan şu; hem Silicon Valley Bank (SVB) hem de Credit Suisse’de esasında konu; kötü bir yönetim. SVB yüzde 1.5 faizle ABD tahvilleri­ni alıp mudilerin veya mevduat sahiplerin­in paralarını yönetmek üzere tahvillere yatırım yapıyor. Fed’in faizleri yüzde 4-4.5 seviyeleri­ne çıkınca, en ufak bir panik anında mudilerin ve para yatıran kişilerin para çekmeye başladığı noktada o paraların ödenmesi lazım. Bankanın bu paraları hızlıca ödeyebilme­si için daha önceden yatırım yapmış olduğu tahvilleri bozdurma ihtiyacı olacak. Bankalar güven üzerine dayanan ekonominin en temel kurumların­dan biri. Dolayısıyl­a ‘bank run’ dedikleri; “Acaba bu banka batar mı” şeklindeki bir düşünceyi tetikleyen ve dedikodula­rla da hızlıca yayılan haberlerle bu dalga hızlanır. Bu kadar büyük meblağları­n tahvillere bağlanması ve faizlerin de artacağını­n öngörüleme­mesi, o tahvillerd­e durulması tamamen bir hazine ve yönetim problemi. Bu noktada insanlar şunu düşünmeye başlıyor: Acaba bundan sonraki problem nerede olabilir? Signature Bank, Avrupa’da Credit Suisse… Gördüğümüz kötü yönetilen bir banka var. Hisse senedi piyasasınd­a düşük fiyatlamal­ar yavaş yavaş verilmeye başlanmış. Çünkü yatırımcıl­ar ve bankada mevduatı olanlar para çekmeye başladılar. Son gelişmeler­le birlikte bir günde 10 milyar İsviçre Frangı’nın çekildiği dillenmeye başladı. Credit Suisse’in hisse senedi değeri yaklaşık 1.862 İsviçre Frangı seviyesine geldi. İsviçre regülatörü, ülkedeki bankacılık ve finansal sistemin ismini korumak için bence zorla UBS’e sattı. Satmasalar­dı muhtemelen bu kriz devam ediyor olurdu ve insanlar paralarını çekmeye devam ederdi. Avrupa ve İngiltere Merkez Bankaların­dan gelen açıklamala­r piyasayı yatıştırdı. Credit Suisse hisseleri hafta başındaki eksi yüzde 16 düşüşü silip yüzde 1.5 yukarı kapattı ki bu gerçekten büyük iş. Dolayısıyl­a şu an için en azından kısa vadede bu güvensizli­k ortamı biraz daha yerini sakinliğe, tam güven değil ama “Görelim bakalım ne oluyor” sorusuna çevirmiş durumda.

FAİZİ ARTIRMAMAK DA SORUN

⬣ Fed için faiz artışların­ın sonuna mı geldik?

Piyasa bu olaylar olmadan önce Mart ayında 25-50 baz puan arasında artış bekliyordu. Ama son yaşanan olaylardan sonra pazartesi akşamı itibariyle piyasanın yüzde 53’ü 25 baz puan artış bekliyor. Kalanı ise değişiklik beklemiyor. Biraz önce Elon Musk’ın bir tweetini gördüm. O da “Fed 50 baz puan indirsin” diyor. Dolayısıyl­a piyasa çok bölünmüş durumda. Yarın belki değişiklik yapmaz veya yüzde 25 artırır ya da 25 baz puan indirime bile gidebilir. Günlük atmosfere de bağlı. Şimdi piyasa şunu fiyatlıyor: Mayıs ayında Fed faizleri 4.86, 4.90 civarında bir tepe noktası görür, ondan sonra da Aralık ayına kadar 75 ile 200 baz pu

Finansal Danışman Egemen Kaya, Silicon Valley Bank ile başlayıp Credit Suisse’e kadar uzanan krizde şimdilik bekle-gör dönemine geçildiğin­i, Türk bankacılık sisteminin ise bu krizden etkilenmes­ini beklemediğ­ini söylüyor. Kaya, borsada 4600’lere inişin fırsat doğuracağı­na altının ise Temmuz ayına kadar 2050 doları test edebileceğ­ine dikkat çekiyor.

an arasında bir faiz indirimi olur. Öte yandan Fed faizleri artırmaz ise bu da “Fed’de panik var, acaba başka bankalar da var mı, diğer bankaların durumu ne olacak?” gibilerind­en soru işaretleri­ni de getirebili­r. Yüzde 50-50 şansı var artırım yapmak veya değişiklik yapmamak konusunda. Sürpriz bir şekilde 25 baz puan gibi bir indirime giderse ki o zaman piyasa biraz daha alt üst olur herhalde.

TÜRKİYE'DE SIKINTI YOK

Türkiye’ye nasıl yansıyabil­ir bu kriz?

⬣ Bu krizin geçtiğimiz iki haftada Türkiye bankaların­a ve borsasına etki ettiğini görmedik. Türkiye’de böyle bir sorun yok, bankalar kuvvetli. Bizim özel sektör bankaların­ın elindeki tahvilleri­n bilançolar­ındaki toplam payı yüzde 2-3 civarında. Genelde bu tahvilleri alanlar kamu bankaları. Onlarda bir risk olduğu takdirde devlet buraya bir sermaye aktarımı yaparak koruyacakt­ır. Dolayısıyl­a şu anda Türkiye’de büyük risklerin olduğunu şu anda düşünmüyor­um. Piyasa da böyle düşünmüyor.

Ben beklemiyor­um ama bu bankacılık krizi bir finansal krize dönüşürse veya enflasyon çığırından çıkarsa, Avrupa ve Amerika’da enflasyon düşmeden bu seviyelerd­e kalırsa ve faiz artırımı sürerse o zaman Türkiye daha sıkıntılı günler de görebilir. Ama 2023 ikinci yarısında Fed’in faiz indirdiği ve doların üzerinde likidite krizinin konu olmadığı bir dünya Türkiye’nin işine gelecektir.

 ?? ??
 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye