Çözüm için 4 reform önerisi
■ PİYASALARI KENDİ HALİNE BIRAKIN: Citadel’den Ken Griffin’in savunduğu bu seçenek Wolf’a göre bankaların kritik kredi ve para sağlayıcısı konumları nedeniyle çok uygun değil. Devletin mevduat garantisi sağlamasının yol açtığı ahlaki bozunma konusu da karmaşık ancak mevduat sahipleri bankaların sağlığını gerçek zamanlı olarak izleyemiyor ve mevduat garantisinin ortadan kalkması endişeleri daha çok artırır.
■ REGÜLASYONLARI KATILAŞTIRIN: Mevduat bulunan tüm bankalar sermaye ve likidite açısından aynı şekilde denetlenmeli ve regüle edilmeli. Silicon Valley Bank’ın sistemik olarak önemli bankalar arasından çıkartılması bir hataydı. Çünkü benzer kırılganlıklara sahip çok sayıda bankada bir anda panik yaşanabilir. Stres testleri evrensel hale getirilsin ve faiz artışları da dahil tüm riskler konusunda gerçekçi bir yaklaşım izlensin.
■ BANKALARI SAĞLAMLAŞTIRIN: 10’a 1 veya 20’ye 1 gibi yaygın kaldıraçlar yerine bankalarda üçe bir kaldıraç sistemine geçilmesi de öneriler arasında. Alternatif bir teklif de bankaların piyasa değerleri düştüğünde otomatik olarak hisseye dönüştülebilen borçla finanse edilmeye zorlanması. İngiltere Merkez Bankası eski Başkanı Mervyn King ise bankaların mevduatlarının likit varlıklarıyla aynı düzeyde olmasını öneriyor. Ayrıca batan bankaların yönetimine cezalar da getirilmesi bankaların sağlamlaştırılması için yapılan reform önerileri arasında.
■ ŞİKAGO PLANI’NA DÖNÜN: Son öneri ise ABD’de Büyük Buhran sonrası Chicago Üniversitesi ekonomistleri tarafından önerilen ve parçalı rezerv sisteminin bırakılması önerisi. Bu seçenekte bankalar ne kadar mevduat varsa o kadar rezerv bulundurmak zorunda. Ama artık kişiler merkezlerin ihraç edeceği dijital paralar aracılığıyla doğrudan merkez bankasında parasını tutabilir. Bu merkez bankasını ekonomideki tek para tedarikçisi haline getirir. Risk yönetimi ise yatırım fonları veya hisse, tahvil ve uzun vadeli mevduatlarla fonlanan bankalar aracılığıyla yapılabilir.