Nasil Bir Ekonomi (NBE)

Konutta 2025’de büyük sıkıntı yaşarız

- Sadi Özdemir sadi.ozdemir@nbe.com.tr

İlk el konut satışların­da larındaki durgunluğa karşılık can canlı seyreden ikinci el konut paz pazarında da daralma hızlanıyor. Konut K kredilerin­deki miktar azlığı, fa faiz yüksekliği talepten ziyade konut arzını vuruyor. KONUT KONUTDER Başkan Ramadan Kum Kumova, “Sektör bu yılı ‘kend ‘kendi imkânlarıy­la’ atlatabili bilir ama 2025’te konut paz pazarında ciddi sıkıntı tılar yaşanabili­r” diyor.

Türkiye ekonomisin­in lokomotif sektörleri­nden inşaatta ‘deprem bölgesi’ hariç yavaşlama sürüyor. Ocak-Şubat 2024 döneminde ilk el konut satışları, firmaların kendi imkanlarıy­la 60’a kadar vadelendir­me sayesinde uzun bir aradan sonra hafif yükselmişt­i. Aynı dönemde ikinci el konut satışların­da ise düşüş görülmüştü. İlk el konutlarda ipotekli satışlarda­ki sert düşüş ise aynı sertlikte devam etmişti. Ocak ayı verilerine göre inşaat maliyet endeksi aylık yüzde 15,7 ve yıllık yüzde 67,9 yükselirke­n, işçilik endeksinde­ki tırmanışın yüzde 103,4 olması da dikkati çekmişti.

Bütün bu rakamlar daha ayrıntılı analiz edildiğind­e inşaat sektörünün kendi çözümlerin­i aradığı ancak bunun geçici çözüm olabileceğ­i görülüyor. Özellikle konut kredilerin­deki miktar azlığı ve Merkez Bankası’nın son politika faizi artırımı ile konut kredilerin­de faizlerin tekrar atak yapması önümüzdeki dönemde konut arzının daha da düşmesine yol açacak. Son dönemde çok sayıda ‘ruhsatı alınmış projelerin­in inşaatını ertelemek zorunda kalan’ markalı konut üreticiler­inin kendi imkânlarıy­la 60 aya kadar vadeli kampanyala­rı ilk etapta nakit girişi sağlasa da uzun süre uygulanabi­lir görünmüyor. Çünkü, bir konut projesinin inşaatı ortalama 3 yıl sürüyor ve finansman ile satış arasında kârlılığı korumak için hassas bir denge bulunuyor.

Konut Geliştiric­ileri ve Yatırımcıl­arı Derneği (KONUTDER) Başkanı Ramadan Kumova, şu anda piyasada yaşanan tabloyu şöyle yorumluyor: “Alınan ruhsatlara baktığımız­da, 2013-2018 arasında 5 milyon, 2018-2023 arasında 3 milyon konut ruhsatı alındı, son 5 yılda satılan konuta baktığımız­da ikinci el konut rakamının 700 binlerden 1,1 milyona yükseldiği­ni görüyoruz. Bu veri konutta yeni üretim yavaşlayın­ca ikinci el konutun öne çıktığını kanıtlıyor. Ancak 2023 yılı verilerine göre ikinci el konut satışının da yıllık bazda 850 bine çekildiğin­i görüyoruz. Yani ikinci el konut pazarı da daralmaya başladı, orası da tıkandı. Bu yıl hem yeni konut hem ikinci el konut pazarı daralmaya devam ediyor. Markalı konut cephesinde­ki firmalarım­ız kendi imkânlarıy­la satışların­ın finansmanı­nı çözmeye çalışıyor. Son dönemde 60 aya kadar düşük peşinat ve faizlerle kampanyala­r yapılıyor. Üretici kendi vadesini açıyor. Bu, çözüm mü? Bu aslında biraz nakit için günü kurtarmak. Bu iki şeye neden olur, birincisi kısmi bir zarara yol açar ve bir sıkıntıdır, ikincisi ise firma için daha büyük sıkıntı getirebili­r ki onu da şöyle izah edebiliriz. 6, 8,12 ay sonra bile piyasa hala düzelmediy­se ki enflasyon ve faizlerin ancak 2026’da tek haneye ineceği öngörülebi­liyor, bu kadar uzun dönemli vadelendir­me yapmış firmalar bir süre sonra vatandaşta­n aldığı senetlerin­i bankaya götürmek ve kredi kullanmak zorunda kalabilir. Bu da firmanın ikinci bir maliyete katlanması anlamına gelir. Belki bu şekilde 2024 atlatılır ama arz tarafındak­i sıkıntı çözülmediğ­i için 2025’te, üretimin ve satışların çok daha sert düştüğünü ama hem konutta hem de kirada fiyatların yükseldiği­ni, bu alandaki sıkıntının daha da büyüdüğünü görebiliri­z.”

Yeni bir kampanya çözüm olur mu?

Enflasyon ve faizler makul seviyelere inene kadar inşaat sektöründe satışları hızlandıra­cak bir ‘konut kredisi kampanyası’ ne kadar etkili olabilir? KONUTDER Başkanı Ramadan Kumova, “2020 yılında olduğu gibi düşük faizli bir kampanya ile sektörün satışların­a destek gelmezse sorun çok büyür. Böyle bir kampanya konut üretiminin hızlanması­nı da sağlar. Aksi takdirde satışlar düştüğü halde fiyatların arttığını, kiraların da yüksek seyrettiği­ni görünce yine birileri sektörü suçlamaya başlar ve ‘neden konuta sürekli zam yapılıyor’ diye sorar. Üretimin ne kadar azaldığını, maliyetler­in ne kadar yükseldiği­ni kimse konuşmaz” diyor. İstanbul’da markalı konut üreticiler­inin pazar payının yüzde 25, Ankara, İzmir gibi büyükşehir­lerde yüzde 10, Türkiye ortalaması­nın da yüzde 5 olduğunu hatırlatan Ramadan Kumova, son dönemdeki uzun dönemli vadelendir­meyi markalı konut üreticiler­inin yaptığını belirtiyor. Bu nedenle de konut kredilerin­deki olumsuz tabloda asıl golü yiyenin markalı konut üreticiler­i olduğunu söylüyor.

 ?? ??
 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye