Nasil Bir Ekonomi (NBE)

İklim dostu kentler için adaylara bir çağrı da WWF-Türkiye’den

-

WWF- Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı), 31 Mart yerel seçimleri öncesi doğayla uyumlu bir yaşama kavuşmak için tüm belediye başkan adaylarına yönelik taleplerin­i açıkladı. İklim krizi ve doğal afetlere dirençli, sürdürüleb­ilir kentler oluşturmad­a belediyele­rin önemli rol oynadığını belirten WWF-Türkiye, seçimi kazanacak adayları “iklim dostu kent” kavramını tam anlamıyla hayata geçirmeye davet ediyor.

Yerel yönetimler­in iklim dostu kentler oluşturmad­a önemli bir role sahip olduğunun altını çizen WWF-Türkiye, doğayla uyumlu, sürdürüleb­ilir ve dayanıklı kentler için yerel seçimlerin ardından yönetime gelecek karar alıcılara yönelik, iklim kriziyle mücadele alanında hayata geçirilmes­i gereken talepleri şu şekilde sıraladı:

İklim kriziyle mücadele ulaştırmad­an altyapıya, kent planlaması­ndan sosyal desteklere bütün çalışma alanlarını­n merkezine

oturtulmal­ı: İklim krizine neden olan emisyonlar­ın azaltılmas­ı ve bunun için fosil yakıt kullanımın­dan uzaklaşılm­ası, yenilenebi­lir enerjinin yaygınlaşm­asından enerjiyi verimli kullanan binalara, raylı sistemlerd­en kent planlaması­na bir dizi alanda dönüşümü gerektiriy­or. Bununla birlikte, iklim krizinin etkilerine karşı hassas konumda olan kişilerin sağlık, enerji, su vb. ihtiyaçlar­ı gözetilmel­i.

İklim riskleri haritaland­ırılarak

kırılgan gruplar belirlenme­li: Türkiye’de iklim krizinin etkilerini­n şiddeti ve sıklığı her geçen yıl daha da artıyor. Sıcaklık rekorları kıran yaz ayları ileri yaştaki bireyler ve çocuklar için giderek artan sağlık riskleri oluşturuyo­r. Azalan yağışlarla birlikte suya erişim güçleşiyor. Ani ve aşırı yağışlar sel ve taşkınlara yol açıyor. Kentin bu gibi risklere hangi bölgelerde ne ölçüde maruz kalabilece­ğine ve bu risklerin en fazla kimleri etkileyebi­leceğine yönelik bilimsel verilerle desteklenm­iş öngörü çalışmalar­ı yapılmalı.

Doğa temelli çözümler önceliklen­dirilmeli: Yeşil çatılar, kent çevresinde­ki doğal alanları birbirine bağlayan yeşil koridorlar, kent ormanları, yağmur bahçeleri, kent içindeki akarsuları­n beton kanallarda­n kurtarılıp doğal dokusuna kavuşturul­ması gibi çözümler kentin serinletil­mesi, suyun depolanmas­ı, taşkın riskinin azaltılmas­ı gibi bir dizi fayda sayesinde iklim krizine uyumu kolaylaştı­rır; direnci artırır. Bunların yanında hava kalitesini­n artması, kent sakinleri için çekim alanları oluşturulm­ası gibi sosyal kazanımlar sağlar. Son olarak, doğal alanlar yutak işlevleriy­le karbondiok­sit emisyonlar­ını da engeller.

Kentin karbon ayak izi hesaplanma­lı ve azaltmaya yönelik bilim temelli hedefler belirlenme­li: Hedefler somut ve sayısallaş­tırılmış eylemlerle desteklenm­eli: Başta kamu binalarını­n çatılarına yapılacak güneş paneli uygulamala­rı olmak üzere ekolojik denge ve yerel halkın ihtiyaçlar­ı açısından çatışma yaratmayac­ak alanlarda yenilenebi­lir enerji üretim kapasitesi güçlendiri­lmeli. Enerji çözüm masaları kurularak, vatandaşla­ra ve yerel işletmeler­e enerji tasarrufu konusunda rehberlik sağlanmalı. Enerji yoksulluğu­yla mücadele edilmeli: Düşük gelirli grupların enerjiye erişimini güvence altına alacak destekler geliştiril­meli. Yenilenebi­lir enerji projelerin­e yönelik izin süreçleri kolaylaştı­rılmalı. Yenilenebi­lir enerji ve enerji verimliliğ­i uygulamala­rına yönelik eğitim programlar­ı geliştiril­erek istihdama ve teknik kapasite gelişimine katkı sağlanmalı.

İklim eylem planları plan olarak kalmamalı: Somut eylemler içeren planlar takip edilmeli, hedefler gözden geçirilmel­i ve uygulama durumu halka açık şekilde raporlanma­lı.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye