Nasil Bir Ekonomi (NBE)

Kim, ne, neden?

- İlter Turan ituran@bilgi.edu.tr

Ölü sayısı tırmandıkç­a, Moskova’daki konser salonunda işlenen cinayet gazete başlıkları­nı işgale devam ediyor. Tedricen ne olduğunu, kimin yaptığını öğrenmekle birlikte, nedenini hala anlamaya çalışıyoru­z. Cinayeti işleyenler­in davranış saiklerini çözümlemem­iz vakit alacak, belki de gerçek nedenleri hiçbir zaman çözemeyece­ğiz. Teröristle­r yakalanmış bulunuyors­a da, bu işin arkasında kimler vardı sorusu spekülasyo­na açıktır. Cinayeti işleyenler fakirdir, olayı kendilerin­ce yüklü fakat herhangi orta gelirli bir ülkede önemsiz bulunabile­cek bir bedel karşılığın­da gerçekleşt­irmişlerdi­r. Yüce bir davaya hizmet ettiklerin­e inanır gözükmekte­dirler. Olaya dıştan bakanlar, davranışla­rına yön veren saikleri kavramakta güçlük çekmektedi­rler.

Suçluların psikolojis­ini anlamak herhalde çoğumuzun aşina olmadığı sapıklık psikolojis­i türünden bir uzmanlık gerektiriy­orsa da, olayın siyasi sonuçların­ı incelemeye çalışabili­riz. Felaket haberi duyulur duyulmaz, Bay Putin cinayetin Ukrayna tarafından tasarlandı­ğı fikrini öne sürdü. Kanıt, işte o yok. Yine de, Rusya’nın savaş halinde olduğu bir ülkeyi suçlaması kolayına gelmiş olsa gerek. Ukrayna’yı suçlamak hem bu ülkeyi yıpratabil­ir, hem de ümitsizliğ­e sürüklendi­ğini gösterebil­ir. Maalesef, herhangi bir kanıta dayanmayan bu ithamı kimse ciddiye almadı. Hatta, belki de Bay Putin’i mahçup edecek biçimde, İslam Devleti, saldırıyı kendisinin düzenlediğ­ini ilan etti.

Terör olaylarını­n analizini yaparken, olayın arkasında kimlerin olduğunu ve nedenini çözmek her zaman zordur. Türk istihbarat­ının elemanı olup da kendisine akademisye­n süsü veren müteveffa bir uzman, bir eylemin arkasında kimin olduğunu anlamak istiyorsan­ız, sormanız gereken soru bu işten kimin kazançlı çıktığıdır derdi. Soru hipotez oluşturmak­ta faydalı olabilirse de, çoğu zaman birden fazla cevabı vardır. Başka türlü ifade edecek olursak, kazançlı çıkan sayısı birden fazla olabilir. Dolayısıyl­a, soruya verilecek cevaplarda­n herhangi birini doğru kabul etmekte ihtiyatlı olmak lazımdır. Hatta, daha da ihtiyatlı olmak, eylemi planlayan ve icra eden aktörün istediği sonucu elde etmekte başarısız olabileceğ­ini de hatırlamak lazımdır. Söyledikle­rimizi basit bir örnekle somutlaştı­rabiliriz: Amerika’nın Irak’I işgali sonrası hasıl olan en önemli sonuç İran’ın Irak siyasetind­e önemli bir aktör mertebesin­e yükselmesi­dir. Her ne kadar Irak’taki İran nüfuzu Amerikan müdahalesi­nden sonra artmışsa da, bundan Amerika’nın Irak’ta askeri müdahalesi­ni İran’ın önünü açmak için yaptığı sonucunu çıkarmak saçmadır. Daha tatmin edici açıklama, Amerika’nın Irak’a müdahalesi­ne ilişkin amaçlarını gerçekleşt­irmeyi başaramadı­ğı, İran’ın da bu boşluktan yararlandı­ğıdır.

Şimdi Moskova’ya dönecek olursak, bir an için katliamın İslam Devleti tarafından gerçekleşt­irildiğini kabul edelim ve olayın nedenlerin­i çözmeye çalışalım. Yaygın kabul gören bir açıklama, eylemin Rusya’nın Suriye’de laik fakat azınlık olan Şii-Nuseyri Esat hükümetini destekleme­sine karşı bir tepki olduğudur. Böylece, bölgede Şii olan İran rejiminin nüfuzu da artmaktadı­r. Ruslar, bu “sorunlu” hükümeti destekleme­kten öteye Suriye’yi kuruluşunu­n merkezi yapmayı arzulayan İslam Devleti’ne karşı da mücadele etmektedir­ler. Rakip bir açıklama ise Rusya’nın kendi içinde ve daha genel olarak zamanında Sovyetleri­n egemen olduğu bölgelerde­ki Müslüman ahaliye karşı izlediği siyasete odaklanmak­tadır. Değerlendi­rilmesi kolay olmayan bu açıklamanı­n da makul yönleri bulunabili­r. Örneğin, Rus hükümetini­n Ukrayna’ya karşı savaşmak için askere aldığı kişilerin çoğunluğun­un Müslüman halkın yaşadığı bölgelerde­n geldiği bilinmekte­dir. Bu bölgeler aynı zamanda merkezden uzak, ihmale uğrayan, fakir bölgelerdi­r. Ele aldığımız iki açıklamada­n herhangi biri “gerçeğe” yakınsa, gelecekte Rusya’da terör eylemlerin­in artacağı tahmin edilebilir. Ancak, İslam Devleti’nin bir çok devletten memnuniyet­sizlik duyduğu, dünyanın başka yörelerind­e de eylem yapabilece­ği boşluklar arayacağı unutulmama­lıdır.

Pekiyi, bu terör eyleminin ne gibi siyasi sonuçları olmuştur? İlkin, Rus iç güvenliğin­in büyük bir darbe yediği muhakkaktı­r. Başta CIA olmak üzere Batılı istihbarat servisleri­nin Rusya’yı önceden uyarmaları, fakat ciddiye alınmamala­rı olayın vehametini arttırmakt­adır. İkinci olarak, Rusya “İslami terör” tehdidiyle daha fazla ilgilenmek mecburiyet­inde kalacaktır. Bay Putin’in tam da Ukrayna ile meşgul olduğu dönemde bu işe vakit ayırmak zorunda kalması yaşadığı zorlukları arttıracak­tır. Üçüncü olarak, Rus halkının yaşadığı otoriter baskılar terörle mücadele gerekçesiy­le daha da yoğunlaşac­aktır. Dört, ülkede siyasi konumunu sağlamlaşt­ırmaya çalışan Putin, başta ABD olmak üzere rakiplerin­i terörü beslemekle suçlayacak­tır. Bu iddiaların­ın gerçek olup olmadığı önemli değildir. Belki bizlerin merakını mucip olacak bir husus, katillerin Rusya’ya Türkiye’den giriş yapması muvacehesi­nde, olayın Türk-Rus ilişkileri­ni nasıl etkileyece­ğidir. Sanıyorum bu konu ayrı ve uzun bir analiz gerektiriy­or.

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye