ŞEYTANIN BOŞ VAATLERİ
“Ey İnsanlar! Şüphesiz Allah’ın vaadi haktır. Sakın dünya hayatı sizi aldatmasın. Sakın şeytan sizi Allah hakkında aldatmasın. (Fatır 5)” ayetinden de anlaşılacağı üzere şeytan ve dünya, Allah’ın vaatlerinden mahrum kalmamıza sebebiyet veren, tabiri caizse çeldiricilerdir. Şeytan, insanı nefsi ve dünya ile aldatır. Kur’an’da da “Halbuki şeytan onlara aldatmadan başka bir şey vadetmez. (İsrâ, 64)” buyurulduğu gibi bizlere sürekli birtakım boş vaatlerde bulunur. Şeytan ve ordusu farklı kanallardan, güncel söylemleriyle, her türlü tedarik zincirlerini de arkasına alarak dört bir yandan yaklaşmak suretiyle en etkili yöntemlerini kullanarak insanlığı doğru yoldan saptırmak için elinden geleni yapmaktadır. “İblîs: ‘Rabbim! Benim sapmama imkân verdiğin için yemin olsun ki ben de yeryüzünde onlara (günahları) şirin göstereceğim ve -aralarından senin samimi kulların hariçonların topunu kesinlikle yoldan çıkaracağım.’ ayetine karşılık Yüce Allah: “İşte bana varan doğru yol budur (hâlis kulların yolu). Şüphesiz, sapmışlardan sana uyacak isyankârlar dışında kullarım üzerinde senin hâkimiyetin olmayacaktır. (Hicr 39-42)” buyurmuştur. Belirtildiği üzere şeytan sadece Allah’ın samimi kullarına ilişemez. Çünkü samimiyet bugün şeytanın iletişim sinyallerini kesen bir “jammer” gibidir. Samimiyet Hak ile kurulan en güçlü bağdır. Allah’ın vaatleri karanlıktan aydınlığa çıkartır. Şeytan insanı aydınlıktan zifiri karanlığa çeker. Allah’ın vaadi müjde, şeytanın vaadi ise tuzaktır. Allah insanı özgürleştirir, şeytan ise köleleştirir, önce nefsine, sonra dünyaya ardından da kendisine…