Hz. Süleyman ve Karınca Üzerinden İslam’da Güç Anlayışı
Hiçbir beşere nasivp olmayan güce sahip bir insanı Allah bize Neml (Karınca) Suresi’nde anlatıyor. Yetmedi, Hz. Süleyman ile karıncayı bir ayette peş peşe zikrediyor Allah. Ve bize şöyle bir mesaj veriyor: Hz. Süleyman’ın gücü ile karıncanın Allah katında hiçbir farkı yoktur. Çünkü ikisinin gücünün sahibi de Allah’tır. Kim sahip olduğu güç ile kendini bir şey sanmaya kalkarsa bilsin ki gücü izafidir ve gücünün kaynağı Allah’tır. Çünkü her şeye kadîr olan sadece Allah’tır. Allah, şöyle buyuruyor: “Hz. Süleyman (as)’ın insanlardan, cinlerden ve kuşlardan oluşan ordusu sevk ve idare ediliyordu. Karınca vadisine geldiklerinde karıncaların lideri ‘Ey karıncalar, yuvalarınıza girin. Yoksa Süleyman ve ordusu fark etmeden sizi ezebilirler, ayaklarının altında kalabilirsiniz.’ dedi. (Neml, 18)” Hz. Süleyman’ın sahip olduğu güçlerden biri de buydu, bütün hayvanatın dilini biliyordu. Karınca liderinin bu sözünü işitti. Peki bir insan böyle bir güce sahip olduğunda ne hisseder ve nasıl davranır? Bakın, Hz. Süleyman ne yaptı. Döndü, açtı ellerini ve şöyle dedi: “Ya Rabbi! Bana ve anne-babama verdiğin nimetlere şükretmeye ve razı olacağın ameller işlemeye beni muvaffak eyle. Bana verdiğin bu gücün kaynağı Sensin
Ya Rabbi. Şu anda ben karıncayı dahi işitebiliyorsam, bu gücümün kaynağı sensin, ben acizim, zayıfım. Aziz olan sensin Ya Rabbi. (Neml, 19)” Duasının sonu da muhteşem… Hiçbir beşere nasip olmayan güce sahip bir insan duasını nasıl bitirdi: “Rahmetinle beni salih kullarının arasına kat!”
Belki de Hz. Süleyman’ın bu güce sahip olmasına vesile kılan şey bu şükrü bu mütevaziliği ve bu acziyetiydi. Hz. Süleyman ile karıncayı Allah, bir ayette zikrederek gücü ile kibirlenen dünyadaki bütün müstekbirlere inanılmaz bir mesaj vermiştir. Almayı Allah nasip eylesin.