GES’ler; kapasite, finansman ve ithalat üçgenine sıkıştı
Tüm dünyada yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelik talep artarken Türkiye’de sektör halen üzerindeki durağanlığı atamadı. Açıklanan trafo kapasite artışları sahadaki süreçlere yansımadığı gibi finansmana erişim problemi yatırımları olumsuz etkiledi. Panel çerçeveleri hususunda başlayan Çin menşeli ithalat da piyasadaki rekabeti yaraladı.
TEİAŞ verilerine göre Türkiye’de 107 MW olan toplam kurulu gücün içindeki GES’lerin payı 11,9 MW ile yüzde 10’u aştı. Sektör temsilcileri 2030’da bu rakamın yüzde 15’leri geçeceğini tahmin ederken bu alanda yapılan yatırımların desteklenmesi konusundaki süreçlerin hızlandırılmasını istiyor. Sektörün en büyük sorunu olan trafo kapasiteleri konusunda yapılan 7 bin 500 megawatt’lık bir kapasite tahsisinin oldukça önemli olduğu belirtilirken bu konuda sahada da gereken adımların atılarak çağrı mektuplarının nihayete erdirilmesi ve süreçlerin hızlandırılması bekleniyor. Sektör temsilcileri ayrıca 2030 yılı itibarıyla konut tarafında da zorunlu hale gelmesi beklenen GES’lerin sektörde yaratacağı canlanmaya hazırlıkların yapılması yönünde hemfikir. Son dönemde Güneş Enerjisi sektöründe bir önemli sorun olarak da panel çerçevelerinde kullanılan alüminyumun çerçeve ve bağlantı elemanlarının Çin’den ithalatı öne çıkmaya başladı. Bu sektöre üretim yapan alüminyum üreticileri de soruna çözüm bulunması ve rekabet koşullarının iyileştirilmesi adına yetkililerle temaslarını sürdürüyor.
“Dijitale geçmek süreci hızlandırmadı”
2023 yılında GES kurulumları sürecinin dijital ortama aktarılması ile başlayan sektördeki duraklama henüz tam manasıyla iyileşmedi. Sektörde endüstriyel kurulum tarafında duraksamanın sürdüğünü söyleyen Altepe Enerji Yönetim Kurulu Başkanı Recep Altepe, “Arazi tarafında açıklanan kapasitelerin sahada karşılık bulmadığını ve çağrı mektuplarının onaylanmadığını gözlemliyoruz. Sürecin online’a taşındığı Ekim ayında yapılan başvuruların çağrı mektupları henüz alınamadı. Başvuruların dijitale aktarılmasının süreci hızlandırmasını bekliyorduk lakin uygulamada gerçekleşmedi. Aradan geçen süreçte bazı yatırım planlarının öncelikleri değişirken, bazı sanayici fazladan fatura ödedi. Bazı sanayicinin daha düşük fiyat veremediği için elinden iş kaçırdığı süreçler yaşandı. Halen o alandaki süreç tam netleşmiş değil. Ama bu alandaki yönetmeliklerin süreci hızlandıracak biçimde planlanması sektördeki canlılığı artırdığı gibi enerji ithalatında da elimizi güçlendirecektir. Bir de işin sürdürülebilirlik boyutu var. Geleceğe katkı sunmak, çocuklarımıza daha iyi bir dünya bırakmak adına enerjiyi rüzgardan, güneşten almayı öğrenmeliyiz” dedi.
“Teşviklerin artması sektörü canlandıracak”
Sektördeki durağanlığın teşvikler ile yavaş yavaş geride kalmaya başladığını ancak halen daha istenilen seviyede olmadığını söyleyen Sisina Enerji Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Özcü de “Yönetmekte güçlük çekilen ekonomik krizler, özellikle kurlardaki belirsizlik ve bağlantı başvuru süreçlerinin bir müddet de olsa durdurulması sektör canlılığını istenilen seviyeye taşıyamadı. Ancak KOSGEB başta olmak üzere açıklanan yatırım teşviklerinin ve verilen yatırım teşvik belgelerinin sürecin yeniden canlanmasına nispeten olumlu katkı sağlayacağını düşünmekteyiz. Faiz oranlarının aşırı yüksekliği ve döviz kuru konusunda Merkez Bankası hedefleriyle piyasa gerçekleri ile olan farklılık yatırımcıyı temkinli davranmaya iterken teşviklerin lokomotif görevi görmeye başlayacağını umuyoruz. Ancak görüştüğümüz iş insanlarının piyasa beklentileri elektrik maliyetlerinde önemli bir artış olacağı yönünde. Bu sebeple sanayicimizin kara kışa hazırlık yapması gerekiyor. 2019’da 47 kuruş olan elektrik maliyetleri bugünlerde 3,5-4 TL civarında seyrediyor, üzülerek belirtmek isterim ki 2019’dan bu yana artış hızına bakılırsa çok uzun olmayan bir zamanda 8 TL’ye doğru yaklaşacağını tahmin etmekteyiz. Ayrıca enerji maliyeti üretimdeki girdiler içerisinde dikkat edici unsur olarak karşımıza çıkacak. Şu anda kurulum maliyetleri gelişen teknoloji ile kW başına 650-700 USD seviyelerinden 450-500 USD seviyelerine indi. Panel fiyatlarında gözle görülür bir gerileme var. Bu sürecin doğru değerlendirilmesi endüstriler adına da çok önemli” diye konuştu.
Finansal maliyetlere vurgu yapan Sunvital Enerji Kurucu Ortağı Murat Kılıç ise “Başlıca gündem maddemiz, son dönemde yatırıma uygun olan sektörümüzde, yatırımcılarımızın finansal araçlara ulaşma noktasında yaşadığı zorluklar. Bununla birlikte trafo kapasiteleri ile alakalı istenilen güce ulaşamaması. Finansal maliyetlerin daha makul seviyelere gelmesi halinde tekrardan yatırım sürecinin ivme kazanacağını düşünüyoruz. Yeşil Enerji sektöründe, ulusal ve global enerji krizlerini göz önünde bulundurduğumuz zaman, bu yöntem ve teşviklere; yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanmak isteyen vatandaşlara finansal maliyetlerin daha kolay hale getirilmesinin faydalı olacağını düşünmekteyiz” ifadelerini kullandı. *