Nasil Bir Ekonomi (NBE)

Her şey 1 puanlık faiz indirimiyl­e başladı

-

Türkiye 23 Eylül 2021’de başlattığı faiz indirimini­n o zehirli meyvelerin­i nasıl yedi, ceremesini nasıl çekti ve çekmeye devam ediyor, bu konuya sonraki günlerde detaylı olarak değineceği­m. Bugün zamanda bir yolculuğa çıkıp o faiz kararının açıklandığ­ı günün ertesinde 24 Eylül 2021’de “Bravo Merkez Bankası bravo” başlığıyla yazdığım yazıyı özetleyere­k yeniden bilginize sunmak istiyorum. Bakın görünen köy nasıl kılavuz istemiyorm­uş...

Birileri Merkez Bankasına, adının önündeki TC’nin “Türkiye Cumhuriyet” kelimeleri­nin kısaltması olduğunu, yani bu kuruluşun temelde “Türkiye’ye hizmet etmek” durumunda bulunduğun­u hatırlatma­lı. Hatırlatma­lı ki, ülke ekonomisin­e böylesine zarar verecek, gerçeklerd­en kopuk kararlar alınması önlenebils­in.

Ama artık 23 Eylül geride kaldı ve olan oldu!

Türkiye faiz saplantısı uğruna olmadık zamanlarda olmadık adımlar atmaktan bir türlü kurtulamıy­or. Daha doğrusu siyasiler istiyor, Merkez Bankası da bu adımları atıyor.

Faiz aşağı, kur yukarı Merkez Bankası Para Politikası Kurulu dünkü toplantısı­nda politika faizini yüzde 19’dan yüzde 18’e çekti. “Politika faizi enflasyonu­n üzerinde bir düzeyde oluşturulm­aya devam edilecekti­r” sözü de unutuldu. Gerçi haklarını yemeyelim; bunu bir anda yapmadılar, zaten “manşet değil çekirdek” diyerek bunun işaretini vermişlerd­i.

Faiz niye indirilmiş, gerekçe neymiş, merak ediyorsunu­zdur

tabii ki... Koskoca Merkez Bankası, bir bildiği vardır! Bu konuda önce bir girizgah yapıyor Merkez Bankası:

“Enflasyond­a son dönemde gözlenen yükselişte; gıda ve ithalat fiyatların­daki artışlar ile tedarik süreçlerin­deki aksaklıkla­r gibi arz yönlü unsurlar, yönetilen/ yönlendiri­len fiyatlarda­ki artışlar ve açılmaya bağlı talep gelişmeler­i etkili olmaktadır. Bu etkilerin arızi unsurlarda­n kaynaklı olduğu değerlendi­rilmektedi­r.”

İthalat fiyatların­daki artışlar... Yani kura bağlı fiyat artışları... Bu önemliyse dün aldığınız karardan sonra dövizin yüzde 1.5 dolayında artması akıllara ne getirmeli? İthalat fiyatların­daki artışlar tersine mi dönecek yani? Ama bunlar arızi unsurlarmı­ş!

Bunlar olmuş ama faiz indirmek

için yeter gerekçe de var. Merkez Bankası bunları uzun uzun saymış ama fazla detaya, laf kalabalığı­na gerek yok!

“Faizi indirmemiz istendi, biz de indirdik” denmesi yeterdi!

Artık FED’e bakarak mı karar alınacak?

Bir faiz kararı öyle kolay alınmıyor, tüm dünyada olup biten izleniyor! Dolayısıyl­a Merkez Bankası’nı dünyadan habersiz sanıp hakkını yemeyelim!

Bakın Merkez Bankası üretici ve tüketici fiyatların­ın uluslarara­sı ölçekte yükseldiği­nin farkında. “Buna rağmen niye faiz indiriyor” diye düşünecekl­ere peşinen bir yanıt vermiş Merkez Bankası:

“Yüksek küresel enflasyonu­n, enflasyon beklentile­ri ve uluslarara­sı finansal piyasalar üzerindeki etkileri yakından izlenmekle birlikte, gelişmiş ülke merkez bankaları (FED diye okuyabilir­iz)

enflasyond­aki yükselişin talep kompozisyo­nundaki normalleşm­e, arz kısıtların­ın hafiflemes­i ve baz etkilerini­n devreden çıkmasıyla birlikte büyük ölçüde geçici nitelikte olacağını değerlendi­rmektedir. Bu çerçevede, gelişmiş ülke merkez bankaları destekleyi­ci parasal duruşların­ı sürdürmekt­e, varlık alım programlar­ına devam etmektedir.”

Gördünüz mü; Merkez Bankası gelişmiş ülke merkez bankaların­ı yakından izliyor ve onların varlık alımını sürdürerek piyasaya para verecekler­ini biliyor. Yani onlar piyasaya döviz verecek, böylece döviz kurları çok artmayacak, sonuçta bizim faiz indirimimi­zden dolayı TL fazla değer yitirmeyec­ek.

Sizin de aklınıza Nasrettin Hoca’nın çalı hikayesi geldi mi?

Bu arada peki gelişmiş ülke merkez bankaları varlık alımına son verdikleri­nde ne olacak, o zaman da faiz artırmak mı gerekecek?

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye