Avrupa liginin tedarik zincirine entegre olmuş her sektörden başarılı firmalarımız bulunuyor
Yeşil Mutabakat süreci rekabet gücü üzerinde sarsıcı bir etken. Oyunun kuralları değişiyor. Daha önce üretim maliyeti olarak kayda alınmayan doğa, maliyet haline dönüştüğünde rekabet gücü ister istemez ülkeler arasında değişiyor. Çalışmalar Sınırda Karbon Düzenlemesi’nin Dünyadaki toplam emisyonları ancak binde 2 oranında azaltacağına işaret ediyor. Fakat ticari kazananlar ve kaybedenler arasında ticaretin rotası değişecek. Rekabet gücünü koruyabilmek için yakın takip ve uygun aktif sanayi politikalarını uygulamanız gerekiyor. Harvard kaynaklı (The Atlas of Economic Complexity) Ekonomik Kompleksite Atlası üzerinden Türkiye’nin rekabet gücüne dair yaptığımız bir inceleme var. Bu çalışmada Türkiye’nin yetenekleriyle ürünlerin uyumuna bakıyor. Yetenekleri sayısallaştırabilmek çok büyük bir katkı sağlıyor. Biz bu avantajın üzerine, ürünlerin özelliğini ve eğer ürün yeşil ise bunun da derecesini sorgulayan bir Yeşil Atlas ürettik. Bu Atlas, değişen rekabet zeminine uyum sağlamak için politika tasarımının sadece sektör değil ürün bazında da kurgulanmasının önemine işaret ediyor. Nitekim Avrupa liginin tedarik zincirine entegre olmuş her sektörden başarılı firmalarımız bulunuyor. Alt yapımız var. Değişen dünya rejimine adapte olup rekabet gücümüzü koruyup arttırdığımız bir fırsat alanı da yaratabiliriz. Bunun için ise aktif etken sanayi politikaları büyük rol oynuyor. Rekabet gücü kayması yaratılacak diyoruz ama buradaki faktörlerden bir tanesi de kurumsal kapasite. AB firmalarının ve regülatör kuruluşlarının ciddi bir kurumsal kapasitesi var. Türkiye’de regülatörler uyum sağlama sürecinde hızlı adım atıyor. Kurumsal kapasitenin geliştirilmesi firmalar açısından önemli.”