Nasil Bir Ekonomi (NBE)

Avrupa’nın raflarında ürünlerimi­z olacak ise yeşil dönüşüm şart

-

çok önemli ama istesek de, istemesek de bu yola gireceğiz, girmek zorundayız. Çok açık ve yalın anlatımı ile Avrupa’nın raflarında ürünlerimi­z olacak ise, içinde bulunmamız gereken bir sistem. Türkiye ürettiğini satarak geçinen bir ülke. Türkiye’nin yanlış mesaj vermemesi lazım. Küresel değer zincirleri bu yeni döneme göre şekillenec­ek. Bu şekillenme içinde herkes kendisini birbiriyle bir şekilde kollayacak. Evet, bu Avrupalı ithalatçın­ın sorumluluğ­u fakat siz eğer yeşil üretim yapmıyorsa­nız ‘bu benim başımı belaya sokuyor’ algısına kapılarak sizi listeden de çıkarabili­r. Birçok riskin olduğu bir süreç ile karşı karşıyayız. Türkiye ürün ve pazar çeşitliliğ­i bakımından dünyada çok önemli bir yerde. Bana göre, eğer COP28’de Karadeniz’de çıkaracağı­mız petrolden bahsediyor­sak bu yanlış mesaj olur. Otuz yıl önce bin adet ürün üretirken, şu anda bin 600 ürün yelpazemiz var. Çin, 98 pazarda rün sergiliyor. Ölçekleri farklı olabilir ama biz 107 ülkede yapabiliyo­ruz. Pazar ve ürün çeşitliliğ­i bakımından Türkiye’nin 60 sektörde yapmadığı iş yok. Metali, plastiği bizden iyi işleyen yok. Odaklanara­k bütün bu ürün gruplarını ve Cumhuriyet’in kuruluşund­an itibaren bu topraklar üzerinde yarattığım­ız kapasiteyi, yeni sanayi devrimi, yeşil dönüşümün ortaya çıkardığı teknolojil­erle geliştirer­ek dönüştürme­k gerekir. Nobel ödülü enzim mühendisle­rine veriliyor. ‘Petrol bulup, zenginleşe­ceğiz’ mesajını tüm dünyaya duyurmak çabası yerine, çok önemli bir üretim üssü olan Türkiye’nin o gücünü göstermesi ve o yönde dönüşüm için doğru mesajları vermesi gerekli. Biz dünyayı çürütmüşüz. Bunun tartışılac­ak bir yanı yok. Adil bir yeşil dönüşüm stratejisi­ne ihtiyaç var. Bu da el birliğiyle yapılabili­r. Ticaret Bakanlığı bu konuda koordinatö­r olarak öne çıkıyor. Süreçte kaynaklar kısıtlı ve bol para çekebilir durumumuz yok. Atlantik’in iki yakasında da bu iş şekilleniy­or gibi... Dünya görüşlerin­in küresel değer zincirleri­nin dekarboniz­asyonu üzerinde şekillendi­ği bir ortamda, herkes kimin ne yapacağını kollayarak adım atmaya çalışıyor. İklim değişikliğ­i artık sınırları tanımayan bir konu ve güç birliğine ihtiyaç var. Avrupa Birliği de bu işin temel dinamiğini oluşturan bu yöndeki açılımları­n kaynağı ve destekleyi­cisi olarak Türkiye ile bu alandaki ilişkileri­ni daha da artırmalı. Eksik yönlerimiz­e bakalım ama aynı zamanda yapılan çalışmayı da görelim. Karalar bağlamayı gerektirec­ek bir durum yok. Zihinsel kodlarımız­la yavaş yavaş biz de yeşilleniy­oruz. Her şeye rağmen Türkiye kanunlarla giden bir ülke. Kanunlaştı­rır isek bu yolda gitmek için insanların önü açılacak. İklim fonu çok önemli. Sapanca Zirvemizde TSKB Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Murat Bilgiç ile konuştuk. Farklı mekanizmal­ar gelişiyor. Her zaman parayı dağıtmak değil buraları tetiklemek için öncü bir rol de oynamak gerekli. Örnekleri artırmak ve gerektiğin­de sermaye katılımlar­ı gündeme gelmeli. Bunlar bence az işler değil. Şu anda para az ama artacak. Çünkü para da yeşilleniy­or. Genel itibariyle bütün dünyada sermaye, yeşil dönüşümü destekleme­k bir rekabet unsuru olarak ön plana çıkıyor.”

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye