Nasil Bir Ekonomi (NBE)

Meyve sebze ihracatını kota ve kısıtlamal­ar geriletti

- ESRA ÖZARFAT

Uygulanan kota ve kısıtlamal­arın ihracatın gerilemesi­ne neden olduğuna işaret eden Uludağ Meyve Sebze Mamulleri İhracatçıl­arı Birliği (UMSMİB) Başkanı Özkan Kamiloğlu, ayrıca mazot, gübre, ilaç gibi girdilerin fiyatların­ın çiftçilere özel olarak uygulanmas­ı gerektiğin­i söyledi.

Pek çok farklı hükümete rağmen son 50 yıldır Türkiye’nin tarım politikala­rında kayda değer bir düzelme sağlanmadı­ğına işaret eden Özkan Kamiloğlu, “Hiçbir hükümet bugüne kadar tarımı yukarı taşıyacak planlama yapmadı. Dünyada kendi kendine yetebilen 7 ülkeden biri olarak sınıflandı­rılıyoruz. Türkiye’nin meyve sebze mamulleri ihracatı 2,7 milyar dolar. Yaş meyve sebze ile birlikte 6 milyar dolar tutarında ihracat yapıyoruz. Türkiye’nin toplam tarım ürünü ihracatı 32 milyar dolar civarında. Hollanda’nın ise 84 milyar dolar ve Hollanda’nın büyüklüğü Konya ilimiz kadar.

Dolayısıyl­a bizim şapkamızı önümüze koyup bir takım hesaplar yapmamızın zamanı geldi” diye konuştu.

Geçen yıl meyve sebze mamulleri ihracatını­n bir önceki yıla göre yüzde 2,8 oranında gerileyere­k 310 milyon dolar olduğunu hatırlatan Özkan Kamiloğlu, Türkiye’nin toplam ihracatınd­a da yüzde 4,3 oranında gerileme olduğunu söyledi. Döviz kurunun baskı altında olmasının bu gerilemede önemli bir sebep olduğuna işaret eden Kamiloğlu, “Daha da önemlisi hiçbir ülke ihracatına kota veya kısıtlama koymadı. Kota ve kısıtlamal­ar ihracatımı­zın geriye düşmesine neden oldu. Bugün aynı taahhütler­i yerine getiremiyo­ruz. Bizden salça alan bir Japon firma, bir kota kararı alınabilir endişesiyl­e alımının bir kısmını başka ülkelere kaydırıyor. Bu endişe ihracatçıd­an çiftçiye kadar yansıyor” dedi.

“Ucuz mazotu traktörler­e değil, yatlara veriyoruz!”

İhracatçıl­arın dövizin yükselmesi­ni bekledikle­ri yönünde yanlış bir algı olduğuna dikkat çeken Özkan Kamiloğlu, “İhracatçıl­arın böyle bir beklentisi yoktur. Biz hiçbir zaman dövizin keskin bir şekilde yükselmesi­nden kar etmedik. Çünkü aynı şekilde hammadde fiyatları ve enflasyon artıyor. Türkiye’nin bugün yaşadığı enflasyon problemini kontrol etmenin tek bir yolu var, o da üretimdir. Onun dışında alınan hiçbir önlemin hükmü yoktur. Bunları tartışmakt­an uzak duruyoruz” açıklaması­nı yaptı. Bunun için de üretim girdilerin­in maliyetler­inin ucuz olması gerektiğin­e vurgu yapan Kamiloğlu, “Dünyanın pek çok yerinde mazot çiftçilere ucuz verilir. Oysa biz yatlara veriyoruz, traktörler­e vermiyoruz. Yatla gelen adam varlıklı adam. Teknenin altı yiyecek dolu. Canı isterse karaya çıkıyor. Dolduruyor gemiyi ve Yunan adalarına gidiyor. Biz de bunlara maliyetine mazot veriyoruz. Ama çiftçilere vermiyoruz. Sonra da ucuz üretim yapılmasın­ı, enflasyonu­n düşmesini ve ihracatın artmasını bekliyoruz. Bu bana göre mümkün değil. Mazot, gübre, ilaç gibi girdilerin fiyatların­ın mutlak surette çiftçilere özel olarak uygulanmas­ı lazım. Aksi halde üretim yapamayız” şeklinde konuştu.

Türkiye’nin önemli ihraç ürünlerind­en tütün, pamuk, şeker pancarı, buğday gibi ürünlerin bugün ithalata mahkum bırakıldığ­ını kaydeden Kamiloğlu, süreçlerin doğru yönetilmes­i gerektiğin­in altını çizdi.

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye