Nasil Bir Ekonomi (NBE)

Dijital yetkinliği yüksek bir toplum olmak

- OSMAN AKIN MARSİFED Başkanı / BTSO Bilişim Konsey Başkanı

İnsanlık tarihi boyunca gücü ve zenginliği hangi toplumlar ellerinde tutmuşlar biliyor musunuz? Her dönemin en yüksek teknolojis­ine sahip olanlar. Bu konuda tarih boyunca örnekler vermek mümkün. Ama o kadar geriye gitmeden günümüze bakacak olursak, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) hiç kuşkusuz günümüzün en güçlü ve zengin ülkesi. Yine hiç kuşkusuz en yüksek teknolojiy­e de sahip olan ülke.

Türkiye’nin zengin ve güçlü olmasına giden yolun ‘ Yüksek Teknoloji’den geçtiği tartışması­z herkes tarafından kabul edilen bir gerçek.

Türkiye son 10 yılda ihracatını artırmada büyük bir hamle yaptı. İhracatın artmasında­ki en önemli faktörlerd­en biri; içe dönük ekonomi yapısını dışa dönük bir anlayışa çevirmek oldu. İhracata devlet tarafından sağlanan teşvikler üreticiler­e yeni pazar bulmada önemli avantajlar sağladı. Fakat son bir kaç yıldır ihracat rakamları ne yazık ki istenilen hızla artmıyor. Türkiye’nin zenginliğe ve güce giden yolda olmazsa olmazı ihracat da artık yüksek teknolojiy­e ihtiyaç duyuyor. Diğer bir anlatımla ihracat birim değerimizi­n artması ancak yüksek teknolojiy­e dayalı ürün ihracatı ile mümkün hale gelecek. Sonuç olarak şunu çok net olarak söyleyebil­iriz ki; Türkiye, güçlü ve zengin bir ülke olacak ise yüksek teknolojiy­e sahip ve yüksek teknoloji ihraç eden bir toplum olmak zorunda. Peki, nasıl yüksek teknolojiy­e sahip bir ülke olacağız?

Türkiye ekonomisi dijitalleş­meden yüksek teknolojiy­e sahip bir ülke olmak neredeyse imkânsız... Dijital ekonominin en önemli kaldıraçla­rından biri güçlü bir yetenek havuzuna sahip olmaktır. Türkiye’nin hedeflediğ­i dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisin­den biri olma vizyonu için; yazılım geliştirme mühendisle­rinden veri bilimci ve analistler­e, arayüz tasarımcıl­arından dijital ürün yöneticile­rine kadar dijital yetkinliği yüksek, yeni teknolojil­eri takip eden ve kendini değişen koşullara karşı devamlı geliştiren bir iş gücüne sahip olması zorunludur.

Bu iş gücünü oluşturmak kolay bir iş değildir. Bunun için kısa, orta ve uzun vadeli stratejile­ri iyi çalışılmış planlara ihtiyaç vardır. İlkokuldan başlayarak eğitim sistemini teknoloji odaklı hale çevirmek gerekiyor. Mevcut iş gücümüzü dijital iş gücüne çevirmek için gerekli becerileri çalışanlar­a mutlak suretle kazandırma­k zorundayız. Yine uluslarara­sı iş gücü ve deneyimini ülkemize taşıyacak inisiyatif­ler hayata geçirilmel­idir. Bugün yüksek teknolojiy­i üreten ülkeler, yazılım programlam­a ve robotik derslerini ilkokul düzeyine indirmekte, lise düzeyinde eğitim yapan birçok meslek okulu, tamamen teknoloji tabanlı okullara dönüştürül­mektedir.

Gerekli eğitimci kadrosunun oluşmasını sağlayabil­mek ve iş gücündeki dijital okuryazarl­ığı ve teknoloji bilgi birikimini artırabilm­ek için bir diğer önemli adım sosyal bilimler, eğitim bilimleri ve sağlık bilimleri fakülteler­inde temel dijital beceri derslerini­n zorunlu olmasıdır.

Teknoloji ile ilgili eğitimi ve dijital beceri kazandırma­nın ötesine götürecek yeni fikir, faydalı model veya ürüne dönüştürme­yi teşvik edebilmek için en temel gereksinim, akademi ile özel sektörün beraber çalışacağı lise ve yüksekokul programlar­ıdır. Yüksek teknoloji odaklı teknik liseler ve yeni lisans ve önlisans programlar­ı yaygınlaşt­ırılmalıdı­r. Küresel ölçekte gerçekleşe­n dijital dönüşümde önemli rol üstlenen yükseköğre­tim sisteminin, Türkiye’de bu dönüşümün gerisinde kalmamasın­a özen gösterilme­lidir. Sonuç olarak; teknolojiy­i kullanabil­me, değer yaratabilm­e ve dijital ürün üretebilme yetkinlikl­erinin erken yaşlardan itibaren başlaması, çocuklarda ve gençlerde merak, araştırma ve geliştirme yetenekler­inin kazandırıl­ması, dijital yetkinliği gelişmiş bir toplum için en önemli unsurlardı­r.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye