ALTIN FİYATLARININ KONSOLİDE OLMASINI BEKLİYORUZ
Ekonomi yönetimi tarafından atılan adımların olumlu etkileri ve seçim belirsizliğinin sona ermesi ile birlikte artan yabancı girişinin devam etmesi beklenebilir. Özellikle, ilgili dönemde 2024 yılı birinci çeyreğine ilişkin finansalların açıklanması, 3 Mayıs tarihinde Standard & Poor’s’un ülke kredi notu ve görünümüne ilişkin değerlendirmesini yayınlaması, kredi notunda gelebilecek yukarı yönlü revizyonlar, yabancı yatırımcı ilgisi açısından pozitif bir katalist olabilir. Diğer taraftan, Haziran ayında Mali Eylem Görev Gücü (FATF) Genel Kurul’unda Türkiye’nin gri listeden çıkabileceğine yönelik artan beklentiler yabancı yatırımcıların ilgisi tarafında olumlu yansımaları görülebilir. BIST-100 endeksinin gelişmekte olan ülke borsalarına kıyasla yüksek iskonto ve uygun çarpanlar ile işlem görmesi ilave olarak yukarıda belirttiğimiz beklentiler ile birlikte normal koşullar altında “Mayıs’ta sat ve git” mottosunu ilgili dönemde tersine çevirebileceğini öngörüyoruz. BIST-100 endeksinin, son 10 yıllık Mayıs ayı getiri performansına bakıldığında, 6 dönemin pozitif ve 4 dönemin ise negatif bölgede tamamladığı görülmektedir. Fakat son dönemde artan jeopolitik risklere yönelik belirsizlikler, öngörülmeyen riskler ve gelişmiş ülke merkez bankalarının gevşeme döngüsüne daha geç başlayabileceğine dair sinyaller, gelişmekte olan ülkelere yabancı ilgisinin kısmen sınırlı kalmasına neden olabilir. Özellikle, ilgili dönemde döngüsel sektörler ön plana çıkabilir.
Sektör bazında bakıldığında ulaştırma, gıda perakende, ticaret, holdingler ve bankacılık sektörlerinin görece diğer sektörlere kıyasla daha pozitif ayrışabileceğini tahmin ediyoruz.
BIST-100 endeksinin 2024 yılı içerisinde 9.850 seviyeleri civarını test ettiğini gördük. Orta Doğu’da yaşanan gelişmelere yönelik endişelerin hafiflemesi veya sona ermesi, küresel endekslerde risk alma iştahını canlandırabilir. Bu bağlamda, gelişmekte olan ülke borsalarına kıyasla yüksek iskontolu işlem gören BIST-100 endeksinde orta vadede 10.000 bölgesi test edilebilir. Diğer taraftan, işlem hacminin seyrinin de önemli olduğunu düşünüyoruz. Özellikle, ekonomi yönetimi tarafından atılan adımların olumlu etkisi, CDS risk priminde yaşanan normalleşme eğilimi ve artan yabancı yatırımcı ilgisi endekste yılın geri kalanında yeni zirve seviyelerinin test edilmesini destekleyebilir. Yılın ikinci çeyreğinde, ulaştırma, holdingler, bankacılık, gıda perakende ve ticaret sektörlerinin, diğer sektörlere nispeten daha ön plana çıkabileceğini tahmin ediyoruz.
Son dönemde, Orta Doğu’da artan endişeler ve gelişmiş ülke merkez bankalarının para politikalarının seyrine yönelik belirsizlikler, emtia fiyatlama davranışları üzerinde kısa vadede önemli ölçüde rol oynadığı söylenebilir. Emtia fiyatlamalarında, volatilitenin artması nedeniyle diğer finansal enstrümanlara kıyasla ayrışmaların yaşandığı kısa vadede izleniyor. Özellikle, emtia grubu içerisinde güvenli liman olma özelliği ile ön plana çıkan ons altının, artan jeopolitik riskler ile birlikte tarihi zirve seviyelerini test ettiğini fakat bu bölgede kalıcılık sağlayamadığını gördük. Özellikle, Orta Doğu’da yaşanan gelişmelerin belirsizliğini korumaya devam etmesine karşın son dönemde tansiyonun hafiflemesi ile birlikte normal koşullar altında, ons altın fiyatlamalarının teknik olarak konsolide olmasını bekliyoruz. Emtia tarafında yılın geri kalanında yoğun bir gündemin olması, belirsizliklerin devam etmesi ve öngörülemeyen riskler nedeniyle fiyatlama davranışlarında oynaklığın yüksek seyretmeye devam edebileceğini tahmin ediyoruz. Emtia piyasası açısından diğer önemli bir hususta başta ABD Merkez Bankası‘nın (Fed) ve diğer gelişmiş ülke merkez bankalarının sıkılaşma döngüsüne ne zaman son vereceği ve faiz indirim sürecine başlayabilecekleridir
ABD’de yüksek faiz ortamına karşın ekonomik göstergelerde belirgin bir bozulmanın gözlenmemesine karşın, enflasyon ana eğilimlerinde risklerin yukarı yönlü olması öngörüsüyle bankanın faiz indirim sürecinde aceleci davranmayabileceği tahmini, başta ons altın olmak üzere birçok emtia fiyatlamaları üzerinde etkili olmaya devam ediyor. Yatırımcılar, yatırım stratejileri çerçevesinde uzun vadeli portföylerinde riskgetiri ve maliyet faktörleri çerçevesinde oluşturdukları ons altın enstrümanına, belirledikleri miktar ve ağırlıkta diğer finansal enstrümanlar ile birlikte yer verebilirler.
Dolar endeksi tarafında, özellikle Fed’e yönelik beklentiler ile endeksi içerisinde yer alan altı para biriminde yaşanan gelişmelerin birlikte değerlendirilmesinin daha doğru olabileceği kanaatindeyiz. Dolar endeksi tarafında toparlanma eğiliminin gündeme gelmesi durumunda, yabancı yatırımcı tarafında uzun vadede risk alma iştahında sınırlı bir azalışa neden olabileceğini öngörüyoruz. Fakat yabancı yatırımcı risk alma iştahı seyrinin sadece tek bir faktöre bağlamanın doğru olmadığı söyleyebiliriz. Böylesi bir durumda, dolar endeksinin seyrine ilişkin, temel faktörlerin daha yakından incelenmesi ve analiz edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Yurt içerisinde, kur tarafında oynaklığın yüksek seyretmesi ya da gün içerisinde fiyatlama davranışlarında marjların açılması borsada momentumun ivme kaybetmesine kısa vadede neden olabilir. Bu bağlamda, kur tarafında volatilitenin stabil olması, borsa tarafında momentumun korunması ve sürdürülebilir olması açısından diğer faktörler ile birlikte önemli olduğunu tahmin ediyoruz.