“Serbest bölgeler yurt içinde değil, yurt dışında rekabet etmeli”
Yüzde 90 seviyesine ulaşan doluluk oranına sahip olan İZBAŞ, Türkiye’nin en yüksek ölçekte katma değer yaratan serbest bölgelerinden biri olarak, Avrupa’nın en büyük rüzgâr türbin kanadı fabrikasına da ev sahipliği yapıyor.
İzmir Serbest Bölgesi (İZBAŞ) Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Sevimli, serbest bölgelerin birbiri ile değil, katma değeri yüksek ürünleri ile ihracat pazarlarında rekabet etmesini sağlayacak mekanizmalara ve kamusal stratejilere ihtiyacı olduğunu dile getirdi.
Geçen yılı 1 milyar 221 milyon dolar işlem hacmi ve 548 milyon dolar ihracat ile tamamladıklarını belirten Sevimli, Türkiye’deki 19 serbest bölge arasında işlem hacmi büyüklüğü sıralamasında 10’uncu sırada yer aldıklarını ifade etti. Sevimli, gelecek hedefleri arasında yenilenebilir enerji sektörünün ekipman üretiminde bir kümelenme merkezi olmanın da yer aldığını belirtti.
İhracatın yüzde 47’si AB ülkelerine
Türk ekonomisini ve ihracatını olumsuz etkileyen pek çok etkene rağmen, 2023 yılında serbest bölgelerdeki işlem hacminin 31 milyar dolar, ihracatın ise %10,7 artarak 12,7 milyar dolar olarak gerçekleştiğini hatırlatan Sevimli, bu ihracatın yüzde 47’sine karşılık gelen 6 milyar dolarının AB ülkelerine gerçekleştirilmesinin kayda değer bir başarı olduğu değerlendirmesini yaptı.
Serbest bölgelerin ihracata odaklanan ve üçüncü ülke statüsünde mevzuat yapısına sahip özel üretim üsleri olduğuna dikkat çeken Eyüp Sevimli, “Serbest bölge olarak ilan edilen alanlar belirlenirken; lojistik ve liman altyapısı, bölgedeki üretim deseni ve yan sanayinin varlığı, nitelikli istihdam kaynaklarına erişim kolaylığı; nitelikli personel ile donanmış kurucu ve işletici şirketlerin varlığı gibi pek çok parametrenin dikkate alınması gerektiğini düşünüyoruz. İZBAŞ olarak biz potansiyel yatırımcılarla görüşürken çok seçici davranıyor; Bölgemize yapılacak yatırımların ülkemize en yüksek seviyede katma değer yaratacak; bilgi, teknoloji ve sermaye yoğun yatırımlar olmasına çok dikkat ediyoruz” dedi.
Yeni bir stratejiye ihtiyaç var
Serbest bölgelerin birbirini engellemeden ve ülke ihracatına değer yaratıcı bir strateji ile kurgulanması gerektiğini sözlerine ekleyen Sevimli, şu değerlendirmeyi yaptı: “Serbest bölgeler tüm dünyada ihracata dayalı büyüme stratejisinin itici gücü olarak işlev yükleniyor. Ülkemizde de geçmişi 40 yıla yaklaşıyor. Aralarında bizim de yer aldığımız, uluslararası ölçekte başarı hikayesi yazan örnek serbest bölgelerimiz var. 19 serbest bölgemiz an itibarıyla 545’i yabancı yatırımcı olmak üzere 2 bin 108 firmaya ev sahipliği yapıyor. Türkiye’nin dinamik üretim ve ihracat potansiyeli dikkate alındığında, bugünkünden çok daha yüksek bir potansiyele sahip olduğunu biliyoruz. Serbest bölgelerimiz; mevcut altyapı kalitesi, liman ve lojistik noktalara yakınlığı, insan kaynağı, yan sanayi entegrasyonu ile Türkiye ihracatında çok daha yüksek seviyede katkı sağlayabilir. Bunun için serbest bölgelerin birbiri ile değil, katma değeri yüksek ürünleri ile ihracat pazarlarında rekabet etmesini sağlayacak mekanizmalara ve kamusal stratejilere ihtiyacımız bulunuyor.”
205 firmada 6 bin 42 istihdam
Geçen yıl dünyanın önde gelen katamaran üreticilerinden Seawind’in yatırımını bölgeye kazandırdıklarını söyleyen Sevimli, “Dünyanın en önde gelen bağlantı elemanları ve endüstriyel işleme sistemleri üreticisi Böllhoff ’un fabrika inşaatı devam ediyor. Üretiminin yüzde 100’ünü ihraç edecek bu fabrikanın yanı sıra, mevcut firmalarımızın çok sayıda kapasite artışı ve tevsii yatırımı bulunuyor. 178 yerli, 17 yabancı, 10 adet de yerli-yabancı sermayeli olmak üzere 205 firmanın faaliyet gösterdiği, yüzde 90 doluluğa sahip İZBAŞ’ta sağlanan toplam istihdam 6 bin 42 seviyesinde bulunuyor” dedi.