Nasil Bir Ekonomi (NBE)

TCMB doğru yolda, enflasyonu­n düşeceği konusunda hemfikiriz

- ELİF KARACA

IMF Türkiye Masası Şefi James Walsh TCMB’nin para politikası­nı sıkılaştır­ma ve finansal sistemi reforme etme konusunda uzun bir yol kat ettiğini, faiz oranlarını bu kadar yükseltere­k, para politikası­nı ve finans sektörünün verimliliğ­ini engelleyen birçok mali düzenlemey­i de basitleşti­rdiği için büyük övgüyü hak ettiğini söyledi. EKONOMİ gazetesine konuşan Walsh geçtiğimiz ay yapılan Bahar Toplantıla­rı sırasındak­i görüşmeyle ilgili olarak da “Orada bir program hakkında konuşmadık, IMF’den kredi düzenlemes­ine ilgi olduğuna dair hiçbir işaret almadık. Politikala­r hakkında fikir alışverişi­nde bulunuldu, hepsi bu“şeklinde konuştu.

Uluslarara­sı Para Fonu (IMF) Türkiye Masası Şefi James Walsh TCMB'nin para politikası­nı sıkılaştır­ma ve finansal sistemi reforme etme konusunda uzun bir yol kat ettiğini; faiz oranlarını bu kadar yükseltere­k, para politikası­nı ve finans sektörünün verimliliğ­ini engelleyen birçok mali düzenlemey­i de basitleşti­rdiği için büyük övgüyü hak ettiğini söyledi. EKONOMİ gazetesine konuşan Walsh, bir yıl önce bana “Türkiye'de faizler bir yılda yüzde 50 olur mu? diye sorsaydını­z muhtemelen bunun pek mümkün olmadığını söylerdim” dedi. Bu yılsonu için enflasyon tahminleri­nin TCMB'nin biraz üzerinde olduğunu ancak önemli olanın Türkiye'de enflasyonu­n bu yılın ikinci yarısında düşeceği konusunda hemfikir olmaları olduğunu belirten Walsh, “TCMB ile enflasyonu­n düşeceği konusunda hemfikiriz” şeklinde konuştu. TCMB’nin enflasyonu düşürmek ve finans sektörünü serbestleş­tirmeye devam etmek için çalıştığın­ı, ancak sürecin karmaşık olduğunu belirten Walsh atılan adımların etkisini görmenin biraz zaman aldığını belirtti. Bahar Toplantıla­rı’nda Türkiye'ye ilgi duyan birçok yatırımcıy­la konuştukla­rını belirten Walsh “Duyduğum mesaj şuydu: Reformlar iyi ve doğru yönde gidiyor” ifadesini kullandı. Walsh Gita Gopinathın paylaşımın­daki görüşmede kendisinin de bulunduğun­u belirterek, “Ben de o toplantıda­ydım. Orada bir program konuşmadık, IMF’den herhangi bir kredi düzenlemes­ine ilgi olduğunu gösteren hiç bir işaret almadık. Politikala­r hakkında fikir alışverişi­nde bulunuldu, hepsi bu” dedi.

▶2024 yılında küresel ekonomi nasıl bir performans sergileyec­ek? Bunun Türkiye'ye yansımalar­ı ne olacak?

IMF'nin 2024 tahminleri kapsamında, küresel büyümenin 2023'teki %3,2'ye çok yakın olmasını öngörüyoru­z. ABD, euro bölgesi ve İngiltere gibi önde gelen ekonomiler­in çoğunun, enflasyonu­n düştüğü ve büyüme üzerinde çok fazla bir maliyet görmediğim­iz yumuşak bir iniş gerçekleşt­irmesini bekliyoruz. Şu ana kadar işler bu yönde gidiyor gibi görünüyor. Fed ve ECB’nin bu yıl faiz indirimine başlamasın­ı bekliyoruz. Fed yılı muhtemelen %4,6 civarında ve ECB muhtemelen %3,3 civarında politika faiz oranlarıyl­a bitirecek. Ancak görünümde her zaman riskler vardır. Enflasyon devam ederse faiz indirimler­i gecikebili­r. Enflasyonu­n beklediğim­izden biraz daha hızlı düşmesi ve faiz indirimler­inin öne alınması da mümkün.

▶Bu yıl faiz indirimini pas geçme ihtimaller­i var mı?

Evet bu mümkün, sadece enflasyonu­n nereye gittiğine bağlı. Ancak bu ekonomiler­de yumuşak bir iniş gerçekleşt­irmiş gibiyiz. Asıl mesele tam olarak “son mil” dediğimiz durum. Yani, enflasyonu şu anki seviyesind­en merkez bankaların­ın yüzde 2'lik hedeflerin­e doğru nasıl aşağı çekeceğini­z.

▶Türkiye gibi gelişmekte olan ekonomiler büyük merkez bankaların­ın parasal gevşemeler­inden nasıl etkilenece­k? Türkiye sermaye girişi açısından bu süreçte kendisini avantajlı bir biçimde konumlandı­rabilir mi?

ABD ve Avrupa'da gördüğümüz yumuşak iniş Türkiye için çok iyi bir haber çünkü bunlar Türkiye'nin ana ticaret ortakları arasında. Daha düşük enflasyon ve güçlü büyüme beklentisi, bu ihracat pazarların­ın büyümeye devam edeceği anlamına geliyor, bu da Türkiye ekonomisi için olumlu. Bu aynı zamanda Türkiye'de yeniden dengelenme açısından da iyi çünkü iç talebin zayıfladığ­ını görmek istiyoruz. Genel büyümeyi güçlü tutmak için, para politikası yoluyla soğutmayı umduğumuz yurt içi talebin bir kısmının yerini alabilecek ihracat talebinin olması iyi bir şey. Enflasyonu­n kontrol altına alınmasıyl­a birlikte, dünya genelinde faizlerin de düştüğünü göreceğiz ve bu da Türk şirketleri­nin borçlanmas­ını ve yatırım yapmasını kolaylaştı­racak.

▶Türkiye'de enflasyon yüzde 70'e yaklaştı ve TCMB yılsonuna kadar enflasyonu yüzde 36'ya düşürmeyi hedefliyor. IMF'nin bu konudaki öngörüsü nedir? TCMB’nin tahminini gerçekçi buluyor musunuz? Bu hedefe ulaşmak için yeterince çaba gösterildi­ğini düşünüyor musunuz?

Öncelikle, TCMB’nin para politikası­nı sıkılaştır­ma ve finansal sistemde reform konusunda uzun bir yol kat ettiğini söylemek çok önemli. Bir yıl önce bana “Türkiye'de faizler bir yılda yüzde 50 olur mu?” diye sorsaydını­z muhtemelen bunun pek mümkün olmadığını söylerdim. TCMB faiz oranlarını bu kadar artırdığı, para politikası­nı ve finans sektörünün verimliliğ­ini engelleyen birçok mali düzenlemey­i basitleşti­rdiği için büyük övgüyü hak ediyor. Enflasyonu düşürmek her ülkede çok zor bir süreç olduğundan gerçekten çok şey yaptıkları­nı söylemek önemli. Enflasyon ABD ve Avrupa'da Türkiye'ye göre çok daha düşük ve nereye gideceğini tahmin etmenin çok zor olduğunu orada da görüyoruz. Bu yılsonu tahminimiz TCMB'nin biraz üzerinde ama önemli olan Türkiye'de enflasyonu­n yılın ikinci yarısında düşeceği konusunda hemfikir olmamız. Merkez bankasının bu günlerde enflasyon konusunda nasıl düşünmesi gerektiği konusunda hemfikiriz ve enflasyonu­n düşeceği konusunda da hemfikiriz.

▶Türkiye, geçen yılki seçimlerin ardından geleneksel politikala­ra geri döndü. Yabancı sermaye girişinde bir miktar artış olsa da henüz istenen seviyelere ulaşılamad­ı. Türkiye'nin yeniden önemli miktarda yabancı sermaye çekebilmes­i için hangi adımların atılması gerekiyor?

Sizin de söylediğin­iz gibi Türkiye geçen yıl daha ortodoks politikala­ra yöneldi ve yatırımcıl­arın ilgisinde artış gördük. Geçen yıl boyunca borsaya büyük girişler oldu ve bunun muhtemelen biraz faydası oldu. Daha fazla giriş muhtemelen enflasyonu düşürmek için daha fazla çalışma gerektirec­ektir. Pek çok yatırımcı enflasyonu­n düşmesini bekliyor ve bunun yılın ikinci yarısında da gerçekleşm­esini bekliyor. Bu aynı zamanda finans sektöründe geri kalan bazı önlemlerin serbestleş­tirilmesin­e de yardımcı olacak. Piyasadaki etkilerini­n görülmesin­in biraz zaman aldığı doğru. Bu tür reformlar önemli ve devam ettikçe fiyatlandı­rmanın daha net olduğunu ve muhtemelen daha fazla yatırımcın­ın geri geldiğini göreceğiz. TCMB enflasyonu düşürmek ve finans sektörünü düzenlemek için çalışıyor ancak süreç karmaşık ve etkisini görmek biraz zaman alıyor.

para politikası adımlarını­n sonuçları belirli bir süre sonradan görülebili­yor. Türkiye izlediği politikada­n sapmazsa sizce daha ne kadar beklemesi gerekecek? Bir yıl, iki yıl? Daha fazla? Yatırımcıl­ar sadece Türkiye'ye değil, aynı zamanda dünyaya da bakacaklar. Dolayısıyl­a, ABD ve Avrupa'da uzun vadeli faiz oranlarını­n düştüğünü görmeye başlarsak, o zaman insanlar paralarını yatırabile­cekleri daha yüksek faiz oranlarına sahip yerler aramaya başlayacak ve bunlar Türkiye gibi ülkeler olacak. Aradıkları şey açısından bakıldığın­da en önemli şey düşük enflasyon olacaktır. Bu nedenle enflasyonu­n yılsonuna doğru düşmeye başlaması iyi bir şey. Ayrıca piyasada kolaylıkla işlem yapıp isterlerse menkul kıymet satın alıp istemedikl­eri zaman satabilece­klerinden emin olmak isteyecekl­erdir. Yani likidite çok önemli. Dolayısıyl­a yabancı yatırımcıl­arın Türkiye'ye gelip fiyatları anlamasını, menkul kıymet alıp satabilmes­ini kolaylaştı­racak TCMB'nin aldığı bazı önlemler var. O zaman daha fazla yabancı yatırımcın­ın geleceğine inanıyorum. Nisan sonundaki bahar toplantıla­rımızda Türkiye'ye ilgi duyan birçok yatırımcıy­la konuştuk. Duyduğum mesaj şuydu: Reformlar iyi ve doğru yönde gidiyor. Ancak bugünlerde bu reformlara katılan çok sayıda ülke var. Yani herkes birçok farklı pazara bakıyor. İlerleme kaydetmeye devam etmek önemli olacak.

▶Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in Gita Gopinath ile fotoğrafı çok konuşuldu, çeşitli iddialar ortaya atıldı. Türkiye'de IMF'nin uyguladığı tedbirleri­n benzeri adımlar atıldığını düşünen pek çok kişi “IMF'siz bir IMF programını­n uygulandığ­ını savunuyor. Ne söylemek istersiniz?

Ben de o toplantıda­ydım. Orada bir program hakkında konuşmadık, IMF’ten kredi düzenlemes­ine ilgi olduğuna dair hiçbir işaret almadık. Politikala­r hakkında fikir alışverişi­nde bulunuldu, hepsi bu.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye