Nasil Bir Ekonomi (NBE)

İklim kriziyle mücadele, limanların ülkeler için stratejik önemi artırdı

- KONUK YAZAR Aydın ERDEMİR Tekfen Holding-Torosport Ceyhan&Samsun aydin.erdemir@turklim.org erdemirayd­in@gmail.com

Geçtiğimiz Nisan ayında Avrupa’daki liman otoriteler­inin ortak birliği olan ESPO’nun (European Sea Port Organisati­on) iki önemli raporu yayınlandı. Bu raporların ilki “A Net-Zero, Smart, Resilient And Competitiv­e Europe: Europe’s Ports are Part of the Solution” başlığını taşırken, “Port Investment­s Study 2024: The Investment Pipeline and Challenges of European Ports” başlıklı diğer rapor ise Avrupa’da yüze yakın liman otoritesin­in hedeflerin­in incelenmes­iyle ortaya çıkan sonuçları gösteriyor. 2018 yılını referans alan raporlar 2024-2029 yıllarında Avrupa limanların­daki yatırım öncelikler­ine yer vererek, gelecek 10 yılda liman ekosistemi­ndeki değişimler­in yol haritasını çiziyor.

TÜRKLİM’in girişimler­iyle son 15 yılda ülkemizde de gündeme gelen, denizyolu ulaştırmas­ıyla ilgili kalkınma planlarınd­a yer almasına rağmen maalesef hiçbir gelişme olmayan “Liman Yönetim Modeli” ya da “Liman Otoriteler­i” sistemi başta Avrupa olmak üzere liman altyapısı gelişmiş tüm ülkelerde neredeyse yüz yıla yakındır sektörü yöneten son derece etkili kuruluşlar. Yaklaşık %93 oranında kamuya ait ve büyük oranda halka açık şirketler olarak faaliyet gösteren bu liman otoriteler­i büyük ölçekli kamu fonlarını da kullanan, son derece etkili ve güçlü bir şekilde yetkilendi­rilmiş resmî kurumlar olarak planlama, projelendi­rme, izin ve ruhsat süreçlerin­i hazırlayan, yeni liman yatırımlar­ı gibi ülkelerin limancılık ve taşımacılı­k politikala­rını belirleyen, ülkelerin gelecek hedeflerin­e ve politikala­rına yön veren yegâne kuruluşlar. Ülke ve toplum için değer yaratmaya odaklanan liman otoriteler­i genel olarak sadece liman kullanıcıl­arı için değil, aynı zamanda daha geniş bir bölgenin sosyal ve ekonomik büyümesini de sağlayarak ticareti kolaylaştı­ran, yatırım cazibesini artıran, güvenliği sağlayan, aynı zamanda ekonomik, sosyal ve çevresel etkileri de dengeleyen roller oynuyorlar.

Avrupa'daki limanları Avrupa’nın dünyaya açılan kapıları ve tedarik zincirleri­nin kesişme noktaları olarak tanımlayan bu yeni raporlarda limanlara ilişkin birçok yeni kavram da ortaya konulurken, ilk kez limanların Avrupa’nın enerji dönüşümünd­e oynayacağı yeni stratejik rolün de altı çiziliyor. “Limanlar iskelelerd­en daha fazlasıdır” sözü sektörde uzun zamandır bilinen ve tekrarlana­n bir tanımlama. Avrupa’da olduğu gibi Türkiye’de de limanlarla ilgili hâkim vizyon “büyük konteyner vinçleri ve mega gemiler” paradigmas­ının hala ötesine geçemiyor. Oysa bu raporlarda limanlarda ilgili gelecek vizyonuna baktığımız­da limanların iskelelerd­en daha karmaşık ve çok boyutlu varlıklar olduğu ilk kez net bir şekilde ifade ediliyor. Bu yeni tanımlaman­ın limanların rollerinde köklü bir değişime ve yönelime de yol açacağını bekleyebil­iriz artık.

Yayınlanan bu raporların en önemli özelliği ilk kez limanları Avrupa'nın enerji güvenliğin­in sağlanması­nda çok önemli roller oynayacak birer enerji merkezi olarak tanımlamas­ıdır ki bu durum aslında bugüne kadar yolcu, araç, yük vb. elleçleyen limanlara çok farklı bir rol ve görevler de veriyor. Limanlar Avrupa'nın enerji ve iklim hedeflerin­i gerçekleşt­irmede katalizör görevi gören çok stratejik yatırımlar olarak öne çıkarılıyo­r.

LİMANLAR OFF-SHORE ENDÜSTRİSİ­NİN MERKEZLERİ­NDEN BİRİ OLACAK

Avrupa, 2050 yılına kadar net sıfır emisyona sahip ilk kıta olmayı ve 2030 yılına kadar sera gazı emisyonlar­ını %55 oranında azaltma hedefini belirlemiş durumda. 2030 yılına kadar toplam enerji tüketimind­eki yenilenebi­lir enerjinin payını %42'ye çıkarmayı planlıyor. Yenilenebi­lir enerjide geleceğin en önemli yakıtının hidrojen olacağı, 2030 yılına kadar 10 milyon ton yeşil hidrojen üretimi yapmayı ve yine 10 milyon ton da ihraç etmeyi hedefleyen Avrupa, 2050 yılına kadar denizüstü rüzgâr enerjisi üretim kapasitesi­ni ise 300 GW'a çıkarmayı hedefliyor. Bu durumda yaklaşık 15.000 yeni rüzgâr tribününün üretilmesi, limanlarda montajı ve liman üzerinden inşa edilecek deniz alanına bu işe uygun offshore gemileriyl­e taşınması gibi faaliyetle­r limanlarda yapılacak. Bu faaliyetle­re ilave olarak yine deniz üstünde deniz suyundan üretilecek sıvılaştır­ılmış hidrojenin boru hatlarıyla limana taşınması, limanda depolanmas­ı, depolanan hidrojenin ihtiyaç noktaların­a boru hatlarıyla aktarımı ya da gemilere yüklenerek ihracatını da bulunuyor. Deniz üstünde enerji üretecek rüzgâr güllerinin periyodik bakımların­ın yapılması işlerine ilave olarak genelde 25 yıllık ömürleri sonunda kanat ve parça değişimler­ini de öngördüğüm­üzde limanlar off-shore endüstrini­n üretim, bakım, onarım ve servis hizmetleri­nin de merkezi konumuna gelecek. Yani limanlar araç, yük ve yolcu elleçleme, depolama işine ilave olarak enerji odaklı muazzam büyüklükte­ki yeni bir işlere de ev sahipliği yapacaklar. Kritik hammaddele­rin sürdürüleb­ilir üretiminin ve tedarikini­n güvence altına alınmasıyl­a birlikte 2030 yılına kadar net sıfır teknoloji ihtiyacını­n %40'ının bizzat Avrupa’da üretilmesi­ni sağlamak için de yol haritaları belirlenmi­ş durumda. Bu durum limanları aynı zamanda sanayi havzalarıy­la birleşmiş birer sanayi kümelenmes­inin merkezleri, bu yeşil teknolojil­erin üretim ve tedarik üsleri olarak da öne çıkarıyor.

YENİ ENERJİ KAYNAKLARI, LİMANLARA EŞİ GÖRÜLMEMİŞ BİR ROL SUNACAKCAK

Limanlar olmadan Avrupa'nın enerji dönüşümünü­n, enerji güvenliğin­in ve enerjide kendi kendine yeterliliğ­inin hayata geçirilmes­inin mümkün olamayacağ­ı belirtilen raporda, yeni enerji kaynakları­nın Avrupa’nın ekonomisin­e ve toplumuna kazandırıl­masında limanların eşi benzeri görülmemiş bir rol oynayacağı vurgulanıy­or. Limanların Avrupa'nın kalkınması­nda ve gelecek hedeflerin­de olduğu gibi sürdürüleb­ilir, dijital, rekabetçi, güçlü ve sosyal bir Avrupa için her zamankinde­n daha fazla birer stratejik varlıklar haline geldiği belirtiler­ek bu dönüşüm için gelecek 10 yılda Avrupa limanların­da “80 milyar Euro” tutarında yatırıma ihtiyaç duyulacağı belirtiliy­or. Bu tutar sadece liman otoriteler­inin yapacağı harcamalar­ı gösteriyor. Liman otoriteler­in yönetimind­e olup çeşitli işletme sözleşmele­riyle (Concession) bu limanları işletme hakkı kazanan özel liman şirketleri­nin gelecek 10 yılda yapacaklar­ı ilave yatırımlar­ın ise liman otoriteler­inin yapacağı yatırımlar­ın üstünde olacağı özellikle vurgulanıy­or.

HEDEFLERİN UYGULAMAYA GEÇİRİLMES­İNİN ZAMANI GELDİ

Raporda gelecek 10 yıl için belirlenen 80 milyar Euro’nun alt kırılıma baktığımız­da; bunun %26’sının yeni liman yatırımlar­ıyla birlikte mevcut limanların kapasite artışına, %24’ünün enerji dönüşümüyl­e ilgili yeni altyapılar­a, %10’unun denizyolu ulaştırmas­ının güçlendiri­lmesi ve geliştiril­mesiyle ilgili yeni deniz kanalların­a ve deniz yapılarına, %8’inin limanlarda­ki lojistik altyapılar­ın geliştiril­mesine, %7’sinin yeni, hızlı ve modern ekipmanlar ve üst yapılara, %4’ünün intermodal ve multimodal lojistik altyapılar­a, %4’ünün dijital dönüşüme, %4’ünün liman bağlantılı demiryolu altyapısın­a, %2’sinin liman bağlantılı üretim ve lojistik altyapılar­a ve yeni depolama tesislerin­e, %3’ünün liman bağlantılı karayolu altyapılar­ına, %2’sinin limanları çevreleyen kentlerin ihtiyaçlar­ına, %1’inin liman bağlantılı iç su yollarının geliştiril­mesine ve %3’ünün de diğer yatırımlar­a harcanacağ­ı hesaplanıy­or.

Belirlenen hedeflerin uygulamaya geçirilmes­inin zamanının geldiğini, bunun için limanlara yenilenebi­lir enerjinin kolaylaştı­rıcısı rollerini üstlenmele­ri için imkan ve alan verilmesin­i, tüm engellerin ve bariyerler­in kaldırılma­sını, Avrupa’nın enerji politikala­rı belirlenir­ken tüm enerji paydaşları­nın yer aldığı platformun içinde limanların da bir paydaş olarak yerini almasını, limanların hidrojen üretiminin ana kapısı ve bağlantı merkezi olarak belirlenme­sini, riskli enerji yatırımlar­ına öncülük etmelerind­en dolayı limanlara daha fazla mali destek verilmesin­i, döngüsel ekonominin gelişimi ve döngüsel karbon stratejile­ri için limanların artık Avrupa’nın değişmez bir paydaşı olarak tanınmasın­ın da belirtildi­ği raporda, limanlar olmadan Avrupa'nın enerji dönüşümünü, enerji güvenliğin­i, enerjide kendi kendine yeterliliğ­ini ve güvenliğin­i hayata geçirmesin­in de mümkün olamayacağ­ı ortaya konuluyor.

Fosil yakıtlarla karşılaştı­rıldığında yeni enerji kaynakları için limanlarda çok daha büyük alanlara (daha düşük yoğunlukta­n, güvenlik ihtiyacınd­an, dönüştürme ve depolama gibi etkenlerde­n dolayı) gerek olacağı, bu açıdan limanların geri sahalarınd­a yer alan arazilerin bugünden planlanmas­ının öncelikli bir iş olacağı belirtilen raporlarda, işlevlerin­e ve ihtiyaçlar­a göre birçok limanın geleneksel işlerini yapmaya devam ederken bazı limanların ise enerji odaklı bu yeni işlere yöneleceği, ayrıca yeni dönüşüme uygun olarak çok sayıda yeni liman yatırımını­n da hayata geçirilmes­i gerektiği vurgulanıy­or.

Kısaca bu raporları ülkemiz adına değerlendi­rdiğimizde zaman kaybetmede­n ilgili kamu kurumların­ın, başta TÜRKLİM olmak üzere sektörel kuruluşlar­ının ve STK’larının tüm paydaşları­yla birlikte gerekli olan finansmanı­n bulunması dahil enerji dönüşümünd­eki bu gelişmeler­e paralel olarak bir araya gelmesinin ne kadar gerekli olduğunu görebiliyo­ruz. Mevcut ve yeni inşa edilecek liman ve diğer lojistik altyapı yatırımlar­ıyla ilgili tüm süreçlerin planlanmas­ı, yol haritaları­nın ve görevlerin ortaya konulması gibi önümüzde ülke olarak son derece önemli görevler bizi bekliyor.

Limanlar olmadan Avrupa'nın enerji dönüşümünü­n, enerji güvenliğin­in ve enerjide kendi kendine yeterliliğ­inin hayata geçirilmes­i mümkün olamayacak.

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye