Büyük akıllanma çağında, ekonomilerin akıllanmaması düşünülemez!
■ Hayatımızdaki her şey akıllanıyor. Telefonlar, veriler, şehirler, otomobiller… Bu kadar büyük bir akıllanma sürecinde, ekonomilerin akıllanmaması düşünülemez… ■ Akıllı ekonomilerin arkasındaki fikir; diğer alanlardan bir adım daha ileri giderek, yapay zeka (AI), 5G ve nesnelerin interneti (IoT) gibi birden fazla zeka sisteminin birlikte çalışmasını gerektiriyor.
İkiz, üçüz, belki de yarın dördüz diyeceğimiz çok kapsamlı bir dönüşüm sürecinden geçiyoruz. Bu yazıda, dönüşümün “dijitalleşme” kısmına odaklanacağız.
Hayatımızdaki her şey akıllanıyor. Telefonlar, veriler, şehirler, otomobiller… Bu kadar büyük bir akıllanma sürecinde, ekonomilerin akıllanmaması düşünülemez…
Akıllı ekonomilerin arkasındaki fikir; diğer alanlardan bir adım daha ileri giderek, yapay zeka (AI), 5G ve nesnelerin interneti (IoT) gibi birden fazla zeka sisteminin birlikte çalışmasını gerektiriyor. Her ne kadar şu anda bu teknolojiler birbirinden bağımsız olarak çalışsa da, birlikte çalışmalarının çok daha büyük kazanımlar ve yeniliklerle sonuçlanmasının kaçınılmaz olacağını söyleyebiliriz.
Yapay zeka, özellikle de jeneratif yapay zeka, ChatGPT gibi uygulamalar aracılığıyla 2023 yılında daha geniş bir bilincin ön saflarına sıçradı ve bugün büyük bir ilgi görüyor. Yapay zeka modellerinin, üretkenliği ve büyümeyi önemli ölçüde artıracak, bireyleri güçlendirecek ve büyük sosyal zorluklara çözüm üretecek şekilde gelişmesi bekleniyor.
Yapay zeka, sadece gelişmiş ekonomilerin odak konusu değil. Dünya Ekonomik Forumu, yapay zekanın gelişimini Orta Doğu ve Kuzey Afrika (MENA) bölgesinde incelemiş.
MENA’nın akıllı ekonomi araçlarını benimsemesi, dünyanın geri kalanında olduğu gibi, tutarlı bir stratejiden yoksun olsa da, bölgedeki yapay zeka yatırımlarının 2030 yılına kadar 320 milyar dolara ulaşma potansiyeline sahip olduğu ifade ediliyor. Özellikle Suudi Arabistan, Mart ayında 40 milyar dolarlık bir yapay zeka yatırım fonu sözü vermiş durumda.
Suudi Arabistan, bölgede hızla azalan içilebilir su kaynağı da dahil olmak üzere, belirli sorunları ele almak için yapay zekayı kullanıyor. MENA bölgesinde, 2050 yılına kadar yılda fazladan 25 milyar metreküp suya ihtiyaç duyacağı tahmin ediliyor. Yapay zeka, deniz suyunu tuzdan arındırma sürecini daha uygun maliyetli ve enerji verimli hale getirmek için kullanılıyor. Yapay zekanın zamanla, süreci daha iyi optimize edeceği, çevresel etkileri azaltacağı ve potansiyel altyapı güvenlik açıklarını tespit etmeye yardımcı olacağı öngörülüyor.
Eşitsizlikler artıyor
Bu arada endişe duyulan bir konu da şu: akıllı ekonomi teknolojilerinin gerçek dünya uygulamaları çoğaldıkça, erişim ve kullanımın yanı sıra gelişme ve büyümenin de “dengesiz” olacağından korkuluyor.
MENA bölgesinde, dijital dönüşüm hızına bakıldığında, ağırlıklı olarak Körfez’e odaklandığı görülüyor. Körfez ülkeleri, 2022'den bu yana veri merkezlerine önemli yatırımlar yaptılar ve yüz milyonlarca dolar değerinde büyük ölçekli projelere imza attılar.Körfez ülkeleri; ICT sektörünün büyümesini teşvik etmek, 5G’nin benimsenmesini desteklemek, vatandaşların dijital hizmetlere erişilebilirliğini artırmak ve özellikle veri ve siber güvenlik konularında önemli yatırımları hayata geçiriyor. Fakat benzer uygulamalar, daha yoksul devletlere yansımıyor.