HOLDİNG VE BANKACILIK SEKTÖRLERİNİN AĞIRLIĞI AZALTILABİLİR
Ekonomi yönetimi tarafından yılın ikinci yarısında dezenflasyonist sürecin başlayacağını işaret eden ifadeler sık sık yenileniyor. Aylık bazda enflasyonun ivme kaybediyor olması yılın ikinci yarısında odaklanılan en önemli unsur olacaktır. Tabii, bu noktada devreye girecek olan baz etkisi de enflasyonun yıllık bazda düşmesinin önündeki en büyük etken arasında yer alacak. Yılın ikinci yarısında enflasyonda genel olarak bir düşüş ivmesi göreceğiz. Bu TCMB’nin gelecek dönemde faiz indirimine gitmesi için önemli bir etken ama asıl odaklanılması gereken nokta gelecek dönem enflasyon beklentilerindeki gidişat olacak. Yıl sonu enflasyon beklentisi hâlihazırda OVP’ye göre yüzde 36; fakat TCMB’nin piyasa katılımcıları anketine göre yüzde 44 seviyesinden bir enflasyonla yılın tamamlanması bekleniyor. Piyasa beklentisinin OVP beklentisine yakınsama göstermesi için gelecek dönemde faizlerin yüksek kalması ve ek önlemler gerekebilir. Enflasyonda beklentisinde ve cari enflasyonda istenilen noktaya ulaşılması faiz indirimine başlanması için önemli bir etken. Bu noktada da yüksek faiz baskısı nedeniyle bir süreden baskılanma olan sanayi sektörü ve şirketlerde önemli bir ivmelenme görebiliriz. Bu paralelde de cam sanayii, çimento ve inşaat gibi sektörlerde faiz indirim sürecinin başlamasıyla pozitif etki gözlemlenebilir.
Geçtiğimiz dönemde de belirttiğimiz üzere bankacılık sektöründe detaylara değil resmin kendisine odaklanılması gerektiğini birçok kez ifade etmiştik. Bu paralelde de son 2 aylık süreçte bankacılık endeksi yüzde 40’ı aşan yükselişler elde etti. Bu gidişatın devamını bekliyoruz. Son iki aylık süreçte elde edilen yüzde 40’lık bu getiri ancak uzun vadeye yaygın bir şekilde tekrar elde edilebilir. Yatırımcılar holding ve bankacılık sektörlerinde mevcut pozisyonlarını ağırlığı azaltarak korumaya devam edebilirler. Yeni pozisyona girmek isteyen yatırımcılar holding ve bankacılık sektöründe düşük ağırlıkta SAHOL, KCHOL, YKBNK, AKBNK, ISCTR ve GARAN hisselerinde pozisyon alabilirler.
Yatırımcılar ideal bir yaz portföyü için yatırımlarının ayrı ayrı yüzde 30’luk kısmını hisse senedi ve ons altına ayırabilirler. Kalan yüzde 20’lik kısımlar ise sabit getirili yatırım araçları ile yurt dışı hisse senedi fonlarında tasarruflarını bulundurabilirler.