Yoksul doğan yoksul yaşıyor
Türkiye’de yoksul ailelerin çocuklarının yoksulluğunun devam ettiği, bunların kök nedenleri arasında da eğitimin bu çocuklara yeni fırsatlar sunmakta yeterince başarı sağlayamadığı belirlendi. Ekrem Cünedioğlu ve Yağmur Uzunırmak tarafından TÜİK ve Milli Eğitim Bakanlığı verileri kullanılarak yapılan çalışmada, yoksulluğun kuşaklar arası aktarımı çocuklar özelinde incelendi. Türkiye’de “yoksulluğun yoksulluk doğurması ya da bir dış müdahale olmadıkça yoksulluğun kuşaklar arası aktarımı” olarak adlandırılan “yoksulluk kısır döngüsünün görüldüğü” belirlenen çalışmada, bu kısırdöngüyü kırabilecek ana araç olan eğitimin ise yeterince fırsat sağlayamadığı belirlendi.
Çocuk yoksulluğunun aktarılması ve özellikle sosyo-ekonomik açıdan az gelişmiş yerlerdeki yoksul çocuk sayısının fazla olmasının orta uzun vadede verimlilik sorunuyla yüz yüze kalacağı; literatürdeki araştırmaların dezavantajlı olarak hayata atılacak bu çocukların gelecekte yüzde 2,9-5,8 daha az oranda iş bulabileceği, iş bulanların da yüzde 22’ye kadar daha az ücrete razı olacağı çalışmaları bulunduğu kaydedildi.
Türkiye’de çocuk yoksulluğu yüksek
Çalışmada yer alan TÜİK tanımlı verilere göre 14 yaşındayken ailesi yoksul olan bireylerin yüzde 45,3’ü halen yoksul sınıfında bulunuyor. Bu çocuklardan yalnızca yüzde 16,5’i en yüksek yüzde 20’lik gelir grubuna erişebildi.
TEPAV bünyesinde yayımlanan çalışmada, TÜİK’in kabul ettiği tanımla çocuk yoksulluğunun 2017’den 2022’ye kadar önce hızlı, sonra daha yavaş ancak yükseliş gösterdiği, 2023’te belirgin şekilde azaldığı; diğer yandan, kişi başına gelir kullanılarak yapılan hesaplamada ise 2016’dan bu yana düzenli bir yükseliş gözlendiğini ve 2022 sonu itibariyle, toplam çocukların yüzde 42,2’sine karşılık gelen 9,59 milyon çocuğun yoksul olduğu belirlendi. Yoksullukla birlikte sosyal dışlanma riski kapsamındaki çocuk sayısının arttığı da kaydedildi.
Çalışmada, eğitimin yoksulluktan kurtulma açısından en önemli araç, en önemli eşitleyici unsur olduğu vurgulanırken, sosyoekonomik gelişmişlik düzeyinin düşük, çocuk yoğunluğunun yüksek olduğu ilçelerde nitelik bir yana mevcut eğitim başarısının da düşük olduğu, kuşaklar arası yoksulluk aktarımının devamının işaretleri bulunduğu belirtildi. Yoksul çocukların bölgesel dağılımında da dengesizlik olduğu belirlenen çalışmada, bu kapsamdaki çocukların yüzde 28,4’ünün Güneydoğu Anadolu bölgesinde bulunduğu, yoksul çocuk sayısının Mersin’den başlayıp Van ve Hakkari’ye uzanan bölgede yoğunlaştığı, yine medyan gelire göre hesaplanan oranla, yoksul çocukların ise yüzde 48,5’inin bu hatta yaşadığı kaydedildi.