Bir şirketi, mutlu bir iş yeri haline getiren en önemli faktörler nelerdir?
Yapılan araştırmalar, huzurlu ve eğlenceli bir iş ortamının sağlanması, müşterilerle kurulan sağlıklı ilişkiler, çalışanların kendilerini değerli hissetmeleri, şirketin ve çalışanların ortak bir amaç etrafında birleşmesi ve yöneticilerin insan odaklı liderlik sergilemelerinin bu sorunun cevapları arasında olduğunu ortaya koyuyor.
Bu saydığım faktörler gösteriyor ki, bir şirketi gerçekten mutlu bir çalışma alanına dönüştüren şey, insanı derinlemesine anlamak ve onların ihtiyaçlarına duyarlı olmaktır.
Günümüzde hala birçok kurum, organizasyon ve işletme, müşterilerinin, yöneticilerinin ve çalışanlarının özünde "insan" olduğunu göz ardı ediyor.
Üniversitelerdeki ekonomi ve işletme derslerinde öğretilen "kurumların asli görevinin karı maksimize etmek olduğu" teorileri zamanla sorgulanır hale geldi. Artık anlaşılıyor ki, bu eski yaklaşımları benimseyen kurumlar sadece finansal hedeflere odaklanarak iş yapmanın sonucu olarak mutsuz insanlar ve mutsuz iş yerleri yaratıyor. Bu durum, kurumların sürdürülebilir başarıya ulaşmalarını engelleyen temel bir sorun olarak karşımıza çıkıyor.
İş dünyası artık insan odaklı bir yaklaşımı benimsemenin hem çalışan memnuniyetini hem de müşteri sadakatini artırmanın anahtarı olduğunu kabul etmeye doğru itiliyor.
İnsanı anlamak, ihtiyaçlarını anlamakla başlar
İnsanı anlamak, onun ihtiyaçlarını derinlemesine gözlemleyip bu ihtiyaçları karşılamakla başlar. Bu konuda başvurduğum en değerli kaynaklardan biri, Maslow'un "İhtiyaçlar Hiyerarşisi Teorisi"ni temel alarak Tony Robbins tarafından geliştirilen "6 Temel İhtiyaç" yaklaşımıdır. Robbins'in bu yaklaşımı, bizi ve çevremizdeki insanları motive eden altı temel ihtiyacı basit bir şekilde anlatır. Bireysel ve profesyonel yaşamımızda daha bilinçli ve tatmin edici ilişkiler kurmamız için rehberlik eder.