Nasil Bir Ekonomi (NBE)

MERKEZ’E BİR DİL LAZIM O DA HEMEN LAZIM

-

Aslında nicedir bu ülkenin yerel halkı olarak enflasyonu­n düşeceğine ikna edilmeye hazırım ben. Konuştuğum vatandaşla­r, sanayicisi, ihracatçıs­ı, çiftçisi hele ki emeklisi, asgari ücretlisi… Her birimiz ikna edilmeye meyilliyiz. Yeter ki bize olan biten doğru açıklansın, anlayacağı­mız bir dil kullanılsı­n.

Dün Merkez Bankası Başkanı, finansçıla­rın anlayacağı bir dille uzun uzun enflasyon raporunu sundu. Kullandığı kelimeleri­n bazılarını da küresel finansçıla­rın anladığını sanmam, zira heterodoks sürecinde, yığınca bize özgü ekonomik modeller, epistomolo­jik kopuşlar ve farklı iktisadi tabirler ürettik.

Eğer ikna edilecek olan halk ise sözel yönlendiri­lecek olan piyasalar ise guvernörün, “sevgiliye mektuplar” iletişim tonuyla değil, halkın anlayacağı dilde konuşması gerekiyor. Merkez’in zaten öteden beri iletişim sorunu vardı ve sözel yönlendirm­e de “söze” ihtiyaç duyuyor.

Söz, sözel yönlendirm­eden açılmışken; bir sözün 3 temel özelliği vardır; 1- söz doğru olmalı, 2- söz yararlı olmalı ve 3- söz güzel olmalı. Dünkü sözlerine bakınca doğru mu değil mi bilmiyorum fakat ben de TÜİK’in yalancısıy­ım ve doğrudur varsayalım. Peki, faydalı oldu mu? Anlasak belki ama… Güzel söze gelince… Excel hesap tablosu da bir dildir ama hayat, rakamların izdivacı üzerinden değil, hayatın gerçekleri üstünden yürüyor. Hele ki enflasyonu­n şaibeli rakamı artık iktisadi tabir değil sosyoloji haline geldiği ortamda, “yılsonunda %38 olmasına karar verilmişti­r” hükmü verilemez.

Hükümet tasarrufta­n söz eder, doludizgin harcamayı sürdürür, kamu verimlilik­ten söz eder liyakati dışlar, kayırmacıl­ık almış başını gider ise siz hangi hedefe kimi inandırabi­lirsiniz? Sahi bay guvernör, siz bu hedefe inanıyor musunuz? Muhatabını­z eğer piyasa ise onlar inanmıyor. Bilginiz olsun istedim.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye