NOT ARTIRIMLARI POZİTİF BİR KATALİST
devam eden dezenflasyon odaklı politika setinin kararlılıkla sürdürülmesi, henüz somut sonuçları alınmadan bile not artırımlarının başlamasına neden oldu. Yıl ortasından itibaren enflasyon rakamlarında daha görünür olmasını beklediğimiz sürecin not artırımlarının devamını getirebileceğini, bu açıdan Borsa İstanbul için de destekleyici beklentilerin devam edeceğini düşünüyorum. S&P’nin son kararı sürpriz olmasa da kararla beraber paylaşılan metinde gelecek dönemde yeni artırımların da olabileceği sinyali verilmesi; 19 Temmuz’da Moody’s tarafından not artırım beklentilerinin güçlenmesine, hatta 6 Eylül’de Fitch’ten ve 1 Kasım’da S&P’den aynı yıl içinde bir not artırımı daha olabileceği umutlarının da kısmen artmasına neden oldu. Borsa İstanbul’un geleceği açısından, not artırımları pozitif bir katalist olmakla beraber, özünde zaten fiyatlanan iyimser beklentilerin teyidi olarak da görülebilir. Bu açıdan, borsa için destekleyici olan asıl unsur not artırımları değil, not artırım ihtimalini canlı tutan politika uygulamaları ve bunların olumlu sonuçlarının görüldüğü makro göstergelerdir. Önümüzdeki dönemde, makro çerçevedeki iyileşme sürecinin devam edeceğini, bunun da yatırımcı iştahını canlı tutacağını düşünüyorum.
TL’de değer kaybının ülke ihracatına katkısını sınırlı, katma değerli üretimin ihracata katkısını ise çok daha anlamlı buluyorum. Ek olarak, önemli ihracat pazarlarımızda yavaşlayan büyüme dinamiklerinin iyileştirilmesi amacıyla uygulanacak politikaların,
TL’de olası bir reel değerlenmeden bağımsız olarak ihracatımızı destekleyeceğini, bunun da ihracatçı şirketlere destek vereceğini düşünüyorum. Bu periyotta, hacim ve ciro artışları döviz bazında sınırlı kalabilir, ancak TL bazında büyümelerin süreceğini, daha da önemli olarak şirketlerin kârlılık marjlarında da iyileşmenin devam edeceğini tahmin ediyorum. Bu nedenle, TL’de olası bir değerlenmenin, çok yüksek yüzdelerde olmadığı ve ihracat talebini belirgin şekilde kısmadığı bir senaryoda ihracatçı şirketlerimiz açısından 2024 yılının verimli bir yıl olmasını bekliyorum.
Mayıs enflasyonunu tahmin etmek için henüz erken, ancak doğal gaz tüketimi mevsim gereği azalsa da 25 metreküpe kadar sağlanan devlet desteğinin sona ermesi hâlinde bunun aylık TÜFE’yi bir miktar yukarı çekmesi beklenebilir. Bununla beraber, aylık rakamın yüksek gelmesi durumunda bile, bunun Borsa İstanbul’da önemli bir etki yaratmasını beklemem. Ancak, eğer gıda tarafında beklenmeyen bir artış yaşanırsa, bu durum perakende mağazacılık şirketlerinin nominal performansını olumlu yönde etkileyebilir.