BORSA İSTANBUL’DA ANA TEMA “ZAMANLAMA” OLACAK
yönetimi tarafından atılan sıkılaştırma ve sadeleştirme adımlarının pozitif etkilerini somut anlamda görmeye başladık. Fitch’ten gelen not artırımının ardından S&P’den de not artırımı gelmesi ve görünümün pozitif olarak korunması, Türkiye’nin global piyasalardaki algısı açısından oldukça önemli. Zaten bu beklentiyle birlikte, son iki ayda Borsa İstanbul’a yabancılar tarafından ciddi bir ilgi gösterildiğini ve 1 milyar doların üzerinde hisse alımı yapıldığını, özellikle banka ve holding hisselerinde yoğunlaştıklarını söyleyebiliriz. Borsa tarafında bu net para girişi yaşanırken aynı dönemde USD/TRY kurunun da neredeyse aynı yerde kalması şaşırtıcı olmadı. Yabancı yatırımcılardan gelen bu ilginin devam edeceği düşüncesindeyiz.
Ancak, yerli yatırımcıların aynı ilgiyi göstermediği kanaatindeyiz. İlginin eksik kalmasında, sıkılaştırma adımlarının etkilerinin yeni görülmeye başlaması, yükselen kredi faizleri nedeniyle tüketimin hız kesmesi ve bu durumun şirket bilançolarını negatif etkileyebileceği düşüncesi etkili oldu. Aynı zamanda yükselen mevduat faizlerinin de borsaya ciddi bir alternatif olduğunu unutmamak gerekiyor. Bugün 12 aylık hedef fiyat veren araştırma raporlarına baktığımızda, mevduat faizi üzerinde getiri potansiyeli sunan çok az sayıda şirket karşımıza çıkıyor. Bu nedenle, bu yıl Borsa İstanbul tarafında ana temanın “zamanlama” olacağı düşüncesindeyiz. Belli seviyelerde, güçlü beklentilerle alınan kısa vadeli pozisyonların, risk algısına göre tatmin edici getiri elde edildiğinde realize edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Mayıs ayı enflasyonu ile birlikte enflasyonun tepe noktasının görüleceği kanaatindeyiz. Özellikle yaz aylarında hem atılan sıkılaştırma adımlarının etkisi hem de baz etkisiyle enflasyonda sert bir düşüş görülebilir.
Yıl sonu hedef enflasyona yaklaştıkça bunun tüm sektörlere olumlu yansıması olacaktır.