National Geographic Traveler (Turkey)
HAFTA SONU
KARADAĞ
Karadağ kıyılarındaki en eski kent olan Budva’nın (İÖ 5. yüzyıl) kimliği Roma, Venedik ve Bizans egemenlikleriyle şekillenmiş. Kentin en ünlü noktası ise Ortaçağ surları. Deniz kıyısından Stari Grad’a (Tarihi Kent) yürüyüş yapan gezginleri, denizde sallanan tekneler ile o gün yakaladığı balıkları satan tezgâhlar bekliyor. Stari Grad’ın arnavutkaldırımı sokakları, zarif meydanlar ve kiliselerle çevrili. 19. yüzyıldaki Avusturya işgalinden yadigâr Hisar’a uğrayabilir ve kalenin en yüksek noktasına tırmanarak nefes kesen deniz manzaraları sunan Citadela adlı restoranın yolunu tutabilirsiniz –ve restoranın sıradışı kütüphanesini de es geçmeyin.
Stari Grad’dan 15 dakikalık bir yürüyüşle Mogren Plajı’na ulaşabilirsiniz (küçük bir tünelle bağlanan iki plajdan oluşuyor aslında burası). Daha ötedeki plaj diğerine göre daha sakin; altın renkli kumları da daha çekici. Şezlonglar biraz pahalı olsa da kiralamak zorunda değilsiniz, kuma uzanabilirsiniz. Cesur ziyaretçiler kıyının az ilerisinde yer alan ve Köpekbalığı Kayası olarak bilinen yaklaşık 12 metrelik bir yamaçtan denize atlıyor. Öğle yemeği için buradaki restoranlardan birine uğrayabilir veya Tarihi Kent’e dönebilirsiniz. Bir diğer şeçenek de surlarla plaj arasında yer alan ve enfes deniz ürünlerinin yanında yerel şarap sunan Stari Grad Restaurant.
Budva’nın birkaç kilometre ilerisinde yer alan ve anakaraya ince bir geçitle bağlı olan Sveti Stefan, Ortaçağ’dan kalma bal rengi taş evlerden oluşan bir labirent. Aman Sveti Stefan oteline ait olan adacık yalnızca otel müşterilerinin erişimine açık. Ancak otelde konaklamayanlar da rezervasyonla terastaki masalardan yararlanabiliyor. Yerel ürünlerle hazırlanan –burrata peyniriyle servis edilen karides gibi– yemeklere olağanüstü Karadağ şarapları eşlik ediyor burada. Yemeğinizi havanın kararmaya başladığı zamana denk getirin, böylelikle körfezin diğer ucundaki Budva gözünüzün önünde ışıl ışıl parıldamaya başlayacak.
İşkodra, Arnavutluk– Karadağ sınırı boyunca uzanan büyük bir tatlısu gölü. Deniz kenarındaki Bar ile başkent Podgoritsa arasındaki tren, İşkodra çevresindeki en büyük kent olan Virpazar’ın yaklaşık 1,5 km dışındaki tren istasyondan geçiyor (buradan taksi tutmak mümkün). Virpazar’da birkaç küçük otel ve kiralık oda mevcut. Kentin çevresinde bir yürüyüşe çıkın ve Temmuz 1941’de İtalyanlara karşı gerçekleşen ayaklanmanın anısına dikilmiş etkileyici anıtı görün. Her cuma, köye adını veren haftalık pazar (Virpazar, “işlek pazar” anlamına geliyor) kuruluyor. Burada taze sebze–meyve, şarap, bal ve diğer yerel ürünleri bulmak mümkün. İşkodra Gölü’nü keşfetmenin en iyi yolu bir tekne turuna çıkmak. Geleneksel Karadağ ahşap göl tekneleriyle çıkılan turların süreleri tur şirketlerine göre farklılık gösterebiliyor. Kingfisher, Arnavutluk’un dağlarına doğru uzanan ve 300 yıl önce Osmanlılara karşı inşa edilen bir kaleyi de görebileceğiniz iki saatlik turlar sunuyor. Sazlıkların arasındaki küçük bir kanalda ilerleyen tekne açıklığa çıktığında, dinozoru andıran tepeli pelikan da dahil olmak üzere 281 kuş türünü gözlemlemek mümkün oluyor. Tekne, çamlarla örtülü karstik oluşumların çevrelediği sessiz bir noktada mola veriyor. Soğuk suyla aranız iyiyse yüzmek de mümkün.
Fazla yemek seçeneğinin bulunmadığı Virpazar’da en eğlenceli seçenek Restaurant Silistria olabilir. 19. yüzyılda Osmanlılar tarafından Kral Nikola’ya verilen teknenin bir replikasında hizmet veren restoran, ana meydanın açıklarında demirli. Menüsünde ise ızgara etin yanı sıra sazan ve endemik inci balığı gibi göl balıkları da var. Teknenin ardından meydandaki barlardan birine uğrayabilirsiniz. Köyde birçok küçük otele ek olarak Draga’s Rooms gibi kiralık daireler de mevcut. Ana caddeden birkaç dakikalık yürüme mesafesinde bulunan daireler oldukça uygun fiyatlı ve göl manzaralı bir teras sunuyor. Akşamları kurbağa konserlerine hazır olun.
Aman Resort’un konukları adadaki özel plaja erişim sağlayabiliyor. Diğer iki seçenek ise Villa Milocer’in (Yugoslavya Kraliçesi Maria’nın eski yazlık konutu) hemen önünde uzanan sedir ve çam ağaçlarıyla kaplı Kral Plajı ve onun yakınlarındaki Kraliçe Plajı.
Budva’dan bir deniz taksisine atlayıp Ploce Plajı’na gidin. Kayalık yüzeylere sahip bu çakıl taşlı plajın güneşlenme terasında küçük havuzlar mevcut. Aileler için de uygun olan plaj, gece olunca köpük partileri ve diskolarla bambaşka bir atmosfere kavuşuyor.