10 soruda SUP
SUP’ıN (stand up paddle) tadını bir kez alan bir daha bırakamıyor. Biz de gittikçe yayılan bu sporla ilgili en çok merak edilenleri 10 soruyla özetledik. Üzerine bir de İstanbul’da, Adalar arasında kürekleyebileceğiniz bir SUP girişimini ekledik.
SUP yapmak çok mu zor?
Hayır kesinlikle değil! Zira bu sporu cazip hale getiren en önemli unsur her yaş ve her kondisyon seviyesindeki insanın kolaylıkla yapabilmesi. Yani bu sporu yapabilmeniz için kilometrelerce koşabilmeniz ya da kilolarca ağırlık kaldırabilmeniz gerekmiyor. Eğer karada ayakta durabiliyorsanız, bir SUP tahtasının üzerinde de durabilirsiniz. Elbette deniz ve hava koşulları, SUP tahtanızın türü gibi unsurlar zorluk derecesini etkileyecektir. Ancak bu sporu ilk kez deneyecekler, amatörlere yönelik bir board’la, dalgasız bir denizde rahatlıkla SUP yapmaya başlayabilir, gittikçe daha zor koşulda deneyerek seviyesini yükseltebilir.
Doğru bir şekilde nasıl küreklerim?
Board’un üzerinde dengeli bir şekilde durmayı başardıktan sonra küreği elinize alın. Bir eliniz kürek sapının en tepesini tutarken diğeri daha aşağıda olacak. Küreği bir sağa bir de sola geçirirken sap kısmını tutan elinizin yönü de değişecek. Yani eğer küreği board’un sağından suya daldırıyorsanız sol eliniz, solundan daldırıyorsanız sağ eliniz sapın en uç kısmını tutacak.
Kimileri her kürek atışta, küreğin yönünü değiştirir ‘bir sağ-bir sol’ gibi. Kimileri ise üç-beş atışta. Siz istediğiniz gibi yapabilirsiniz. Başlangıçta tavsiyemiz önce düz bir çizgide ilerleyin, kendinizi hazır hissettiğinizde sağ-sol manevralarını gerçekleştirin.
SUP yaparken ne kadar kalori yakarım?
Karadayken sadece ayakta durduğunuzda iki saatte 350 kalori yakarsınız. Sudaki board’da ayakta durduğunuzda ise saatte 250 kalori harcarsınız. Küreklemeye başladığınızda bu rakam daha da artacaktır. Yarışırken ya da rüzgâra karşı kürek çekerken saatte 1.000’den fazla kalori harcarsınız. Ayrıca şunu da ekleyelim. Dışarıdan pek yorucu gibi görünmese de bu spor aslında vücudun her noktasını çalıştırıyor. Her kürek salınımında ayakta durulduğu ve denge faktörü devreye girdiği için ayak parmaklarından çeneye kadar tüm kaslar devreye giriyor.
Bir SUP board’u kaç kilo ağırlık taşıyabilir? Biraz kiloluyum da...
Bu tamamen tahtanın hacmine bağlı. SUP tahtalarının da insanlar gibi farklı ebat ve ağırlıkta olanları var. Kimileri geniş ve kısa kimileri de uzun ve dar yapıya sahiptir. Kimileri kocaman kimileri ise küçüktür. Board tasarımcıları bir ürünü ortaya çıkarırken farklı boy ve kilolardaki kişileri düşünerek işlerini yapar. Ayrıca birçok insanın bu sporu kilo vermek için yaptığı malum. Kimileri de köpek ya da çocuklarıyla birlikte board’un üzerinde olmayı sever. Dolayısıyla farklı taleplere göre farklı boyutlarda board’lar mevcut. İçinizi rahatlatmak için ekleyelim... Halen piyasada 180 kilogramdan fazlasını taşıyabilecek kapasitede board’lar var. Ayrıca bu spora talep arttıkça board türleri artıyor ve tasarımcılar amaca, kişinin ağırlık ve boyuna göre kişiye özel board’lar üretiyor.
SUP yapmak bana kaç paraya patlar?
İyi, sağlam ve güvenilir bir board’un fiyatı 2.500 liradan başlıyor. Yukarıda bahsettiğimiz özel tasarım board’lar elbette daha pahalı. SUP’ıN farklı donanımları da var, mesela balıkçılık için (Bakınız Naviga Ocak 2016 syf 74). İşi ilerletirseniz onlardan da edinebilirsiniz. En başta söylediğimiz rakam gözünüze fazla gelebilir. Ancak board’u bir kez aldıktan sonra uzun yıllar kullanabileceğinizi ve size ek bir masrafa yol açmayacağını söylersek ne kadar makul olduğunu anlayabilirsiniz. Eğer “Board’u alıp nereye koyacağım, nasıl taşıyacağım?” diyorsanız kiralamanız da mümkün. Kiralama fiyatları haftalık ortalama 150 euro. Ya da üç günlük 300 lira...
Bir board’un ağırlığı ne kadar?
Bu tamamen board’un tarzı ve boyutuna göre değişir. Ancak çoğunluğu 13 kilo civarında. Bazıları 6 kilodan bile hafif olabiliyor. Tahmin edeceğiniz gibi daha pahalı olan bu board’ları taşıması çok kolaydır ancak ağır olanlara göre daha kolay kırılabilir.
Hangi boy board seçmeliyim?
Board’unuzu seçerken dikkate almanız
gereken esas ölçüt SUP yapacağınız suyun yapısı olmalı. Bunun dışında sizin boy ve kilonuz, kullanım amacınız ve board’unuzu kiminle paylaşacağınız da önemli. Board’un boyutları denge ve kayıcılığını artıracaktır. Bu konuda genel kural şöyle: Board’un geniş olması dengeyi, uzunluğu da kayıcılığını artırır. Board satın alırken nerede ve ne amaçla kullanacağınızı muhakkak söyleyin, size yol gösterecektir.
Kimi board’ların burun ve kuyruk kısmında hafif bir kavis oluyor. Bu kavisler ne işe yarar?
Board’daki bu kavislere ‘rocker’ deniyor. Board’un burnundaki kavis (nose rocker) suda ilerlerken board’un burnunun su yüzeyinden yukarıda kalmasını sağlar. Bu da sörfçülerin ‘pearling’ olarak adlandırdıkları, board’un burnunun suya dalması durumunu engeller. Kuyruktaki kavisin (tail rocker) görevi ise sağ-sol manevralarında board’un kendi ekseninde dönüş yapmasını kolaylaştırır. Bu arada kıvrım açılarının board tasarımcıları arasında devlet sırrı gibi saklandığı bilgisini de buraya not düşelim.
Bazı board’ların üzerinde ‘vent’ olanak adlandırılan bir tıpa var. Ne işe yarar bu tıpa?
Board’lar aralarında hava tutan hücrelerden oluşan bir yapıya sahiptir. Bu tıpa da board’unuzu örneğin seyahat esnasında farklı irtifalarda taşırken içindeki basıncın eşitlenmesini sağlar.
Bazı board’larda bir tane fin var, bazılarında da birkaç tane. Neden?
Tek fin’e sahip board’lar genellikle diğerlerine göre daha geniştir ve gezi amaçlıdır. Bu board’lar sörfe uygun değildir. Birkaç tane fin’i bulunan board’lar ise sörf amaçlı kullanımlar içindir. Ama bu board’larda düz suda da SUP yapılabilir. Fin’lerin de farklı boyut ve şekilleri bulunur. Büyük fin’ler oynak board’ların daha kolay dengede durmasını sağlar.
İstanbul’un kalabalığı sizi de yordu değil mi? Dolayısıyla her hafta sonu kaçacak yer aradığınızı ve mümkünse bunu herhangi bir kara aracına binmeden gerçekleştirmek istediğinizi var sayıyoruz, tahmin ediyoruz. Eğer öyleyse henüz çok yeni hayata geçen bir girişim imdadınıza yetişiyor.
Kendini SUP’ıN yaygınlaşmasına adayan Avusturyalı sörfçü Christian Taucher öncülüğünde oluşan SUP and Soul’un hayata geçirdiği adalar arası SUP turları İstanbul’da hafta sonu kaçamağı arayanları bekliyor. Günlük ücreti 120 TL olan turlara katılmak için sadece şortunuzu giyip gitmeniz yeterli. Siz de bu serüvene ortak olmak isterseniz kürek çekmek için Sup and Soul, gereken ekipmanı temin etmek için ise Over the Water hesaplarını, facebook ve instagram üzerinden takip edebilirsiniz. Girişimin kurucularından Armağan Altun
bu heyecanı ilk keşfetme anlarını şöyle anlatıyor:
“Şimdiye kadar rüzgâr sörfü ya da kiteboard’da rüzgârsız günleri değerlendirme eylemi olarak bildiğim branştı kürek sörfü nam-ı diğer SUP (stand up paddle). Fakat Avusturya’dan kalkıp gelen ünlü sörfçü Christian Taucher sayesinde kürek sörfü çok daha farklı bir boyut kazandı benim için.
Hakikatten Boğaz’ın sularında sörf tahtası üzerinde zaman geçirebileceğim aklıma gelmezdi, Tarabya’dan ilk
Yelkenle
SUP’ıN özü aslında bir board bir de kürekten oluşuyor. Ancak sürekli olarak tasarlanan yan ürünler bu sporu farklı boyutlara taşıyor. Bunlardan biri wind SUP, yani windsurf SUP. Wind SUP’ıN özelliği board’da gizli. Yapım aşamasında şişme board’un içerisine yelkenin suya çıkışım benim için çok farklı bir deneyimdi bu yüzden. O eşsiz manzarayı sörf tahtamın üzerinde görmek büyüleyiciydi. Kıtalararası geçiş zaten başlı başına bir deneyim! Pek çok insan kıyıdan fotoğraflarımızı çekmişti, daha sonradan sosyal medyada denk geldiğim fotoğraflarda onların da şaşkınlığı barizdi... “15 milyon insan yaşıyor İstanbul’da, beş yabancı (yabancı kontenjanından sayılmıştım) Boğaz’da sörf yapıyor” etiketli bir fotoğraf ise yaşadığımız şehrin nimetlerinden faydalanmayı hâlâ öğrenemediğimizi bana hatırlattı. Oysa ki doğru ve eğitimli bir bakış açısıyla İstanbul her anını doyasıya yaşayabileceğiniz koca bir oyun alanı bizler için.
Boğaz’ın ardından adaları keşfe başladık. İlk rotamız çevresi 10 kilometreyi bulan Heybeliada’ydı. Ulaşım olmadığından hâlâ bâkir kalmayı başarabilmiş yerlerini bulduk adanın. Kürek çekerek, kimsenin ulaşamayacağı plajlarını, manzaralarını keşfettik. Yuvalarından bize bağıran karabatakları izlemek eşsiz bir deneyimdi. Sonra da Burgazada’nın etrafını keşfetmek için kürek çekmeye başladık. 7 kilometre kürek çektikten sonra Burgazada’yı da listemize eklemiştik.
En güzel his ise, vapurla bir saatte ulaşıp, çantamızdan şişirilebilir kürek sörfü tahtalarımızı çıkartıp, sörfe başlamaktı. Benim gibi spor salonuna kapanmayı sevmeyen insanlar için, hem tutkunu olduğunuz sporu hem de egzersizi birleştirmek muhteşem bir fırsat!
www.facebook.com/groups/ supandsoul/ www.facebook.com/otwistanbul www.instagram.com/otwistanbul/