Papa ve Pilar
20 yaşında savaşların kıdemlisi, 25 yaşında ‘ünlü’, 30 yaşında üstat olmayı başarmış... Dünya savaşlarından İspanya İç Savaşı’na, Afrika safarisinden, boğa güreşlerine, Key West ve Küba’daki balık avlarından, denizaltı kovalamacasına kadar mücadeleye dair
Kısa, sade cümlelerin sert üslubuyla birleştiği hikayelerde hep meydan okuyan karakterleriyle edebiyatın maço delikanlısı Hemingway ve biricik teknesi Pilar, sportif balıkçılık için de çok önemli bir simge. Alkole düşkünlüğü, savaş muhabirliği ya da boğa güreşleri gibi tekne yaşamı ve sportif balıkçılık da Hemingway’in mizacını tamamlayan unsurlardan. Küba’da ‘Papa’ lakabıyla anılan yazar, sportif balıkçılığın da ‘baba’sı olmuş.
Yazar ve deniz
Hemingway balık tutmaya Michigan’daki göl ve nehirlerde başlar. İlk açık deniz avını İspanya’da deneyimledikten sonra bu işe tutkuyla bağlanır.
1934’te gittiği bir Afrika safarisinin dönüşünde New York’a uğrayan yazar, Esquire dergisinden kısa öyküler yazması için 3.300 dolar avans alır. Bu para, Coney Adası’ndaki Wheeler Tersanesi’nde yapılacak ona özel teknenin ilk ödemesi olur.
Wheeler o günlerde el işçiliğiyle üretilen ahşap tekneler konusunda hatrı sayılır bir tersanedir. Playmate adını verdikleri modeli Hemingway’in istediği
değişikliklerle inşa etmeye başlarlar. Yazar, ismini Pilar koyacağı cabin cruiser model bu teknede uzaklara gidebilmek için fazladan yakıt tankı, balığı kolayca alabilmek için 30 santim daha aşağıda kıç platform, canlı balık livarı, kokpitte balık kutuları, 75 HP motorun yanı sıra 40 HP de trol için motor olmasını ister. Pilar’ın kıç tarafına balığı alabilmek için açılabilen ahşap bir parça da eklenir. İki kamaralı ve çi dümenli Pilar, 70 HP Chrysler Crown motoruyla azami 16 knot yapar; dört yedek yakıt tankıyla 500 deniz mili menzile ulaşır. Kabinin ortasında üç gözlü ocak, evye ve buzdolabının olduğu geniş bir mutfak yer alır. İskelede tuvalet kabini vardır.
Kokpite eklenen camlar sebebiyle tekne orijinal siparişten 40 dolar fazlasına 7.495 dolara tamamlanır ve Pilar adıyla suya iner. Bu, hem
kitabındaki kadın kahramanın hem de o günlerde karısı olan gazeteci Pauline Marie Pfeiffer’ın takma adıdır.
Hemingway’in teknesi özel izinle bir süre Key West’teki donanma limanında bağlı durur. 1940’ta Pauline’den boşanan yazar, ilk kadın savaş muhabiri olan Martha Gelhorn ile evlenir ve Küba’ya yerleşir. Finca Vigia (Lookout Farm) adıyla bilinen Havana manzaralı çi liği satın alan çi , Pilar’ı da Havana yakınındaki balıkçı köyü Cojimar’a bağlar. Hemingway yaşamının 20 yılını burada geçirir. Evi kediler ve avlardan getirdiği trofelerle doludur. Havana’yı ve Küba’yı çok seven yazar, Nobel ödülünü de Küba halkına adar. Bu coğrafya ve Pilar’ın kaptanı Gregorio Fuentes, ve Deniz’in ilham kaynağı olur.
“Denizi her zaman İspanyolların, sevgiyle adlandırdıkları la mar olarak düşünürdü. Onu sevenler, kimi vakit kötü şeyler de söylerler ama yine de bir kadın olarak düşünürler. Ağlarının başına şamandıra koyan, köpekbalığı ciğeri fazla para ettiği zaman motorlu kayık alan genç balıkçılardan bazıları ondan, erkek olarak el mar diye söz eder. Onu bir rakip, bir yer, bir düşman olarak görürler. Yaşlı adam onu her zaman bir kadın, her zaman veren bir şey, ya da büyük yararlar sağlayan bir kaynak olarak düşünür ve eğer azıp etrafına kötülük saçacak olursa, bunu da iradesi dışında, doğası gereği olarak kabul ederdi. Mehtap bir kadını etkilediği denli onu da değiştirir, bambaşka yapardı.”
Hemingway, balıkçılığın karmaşıklığını anladıkça teknikler geliştirir, onları öğreterek ve yazarak daha çok insanın bu spora ilgi duymasını sağlar. Öyle ki sadece kitaplarında anlattığı deniz hikayeleri değil yaşadıklarıyla da sportif balıkçılığın yaygınlaşmasına olan katkısı ismini IGFA’NıN (International Game Fish Association) başkan yardımcıları arasına yazdırır.
Yaratıcılığını balık avında da gösterir; outrigger sistemini ilk uygulayanlardan biridir. Yerli balıkçılar, balık bilimiyle uğraşanlarla görüşlerini paylaşır ve bol bol dinler.
Dev bir orkinosu köpekbalıkları tarafından yenmeden ve yorulmadan tekneye almak için geliştirdiği tekniğe sonraları balığı ‘Hemingway’lemek denir.
Balıkçı geliştikçe teknesi de gelişir. 1937’de eklenen flybridge ve klasik arabadan uyarlanan direksiyonundan sonra Pilar’a en büyük değişiklikler 1950’de yapılır; mücadele koltuğu, tekila rafı, mors alfabesiyle iletişim kurmak için fener, kamış yuvaları ve kısa dalga radyo teknede yerini alır.
U-boat avı
Ernest Hemingway Küba’da yaşadığı yıllarda savaş muhabirliğine de devam eder. İkinci Çin-japon Savaşı ve İkinci Dünya Savaşa arasında Küba’da kaldığı dönemde Karayipler’de Pilar ile Alman U-boat avına çıkar.
İkinci Dünya Savaşı’nın devam ettiği 1942-43 yılları arasında Alman denizaltılar Karayipler’de terör
estirmektedir. Venezuela ve Meksika Körfezi’nden gelen tankerleri hedef alan denizaltılar, sadece Karayipler’in derinliklerine 263 gemi gönderir. Japonya Pearl Harbor’ı bombalamış, Alman denizaltılar Avrupa’ya karşı savaşta üstün durumdadır. Winston Churchill, Başkan Roosevelt’ten yardım ister ancak Abd’nin donanmasında yeterince gemi olmadığı için Başkan da tekne sahiplerini yardıma çağırır. ‘Holigan donanma’ adı verilen girişime binlerce tekne gönüllü olarak katılır. Bu, faşizmden nefret eden Hemingway’in de beklediği çağrıdır; Pilar holigan donanmanın bir parçası olarak sefere çıkar. (Sonradan bu maceraların anlatıldığı “The Hemingway Patrols: Ernest Hemingway and His Hunt for U-boats” adlı bir kitap bile yazılır.) Bu gönüllülerin görevi denizaltıyı tespit edip donanmaya bildirmek olduğu halde Hemingway kendini çatışmaya hazırlayarak tekneyi el bombası ve makineli tüfeklerle donatır ve dokuz kişi yola çıkarlar. Planı taze balık ve su için yerel balıkçıları durduran denizaltıları ikmal sırasında hazırlıksız yakalamaktır. 40 günlük seferde beklediği ve gerçekleşmesi halinde muhtemelen Pilar’ın batmasıyla sonuçlanacak karşılaşma yaşanmaz. Hayatı savaşların içinde geçen bir yazar olarak bombaların peşinde koştuğu düşünülse de Hemingway savaşı sevmez; sadece içindeyken kazanması gerektiğini bilir; dünya onun için beklenmedik, ölümcül bir yerdir ve mücadele kaçınılmazdır.
Eski dostlar
1945’te Martha Gellhorn’dan da boşanan Hemingway 1946’da Londra’da Time gazetesi muhabiri Mary Welsh ile tanışır. Çi , 1946 Mart’ında Küba’da evlenir ve 1959’a kadar hayatlarını orada sürdürür.
1954’te seyahatlerinden birinde art arda geçirdiği iki uçak kazasındaki ağır yaralanma ve alkolizmin etkisiyle Hemingway’in hem ruhsal hem fiziksel sağlığı kötüye gitmektedir. Anılarını yazmaya çalıştığı günlerde depresyona girer. 1959’da Küba Devrimi’nin ardından Amerika’ya dönen yazar, Idaho’ya yerleşir. Bir gün eşi onu evin mutfağında elinde tüfekle bulunca hastaneye kaldırır. Hemingway elektro şok tedavisi görür. Taburcu olduktan iki gün sonra 1961’de evinde kendini av silahı ile vurarak hayatına son verir.
Dördüncü eşi Mary Welsh, Pilar’ı Hemingway’in Kübalı kaptanı Gregorio Fuentes’e bırakır. Fuentes, Pilar’ı Fidel Castro’nun hükümetine devreder ve 104 yaşına kadar teknenin bağlı olduğu limanda yaşar. Yaşamının geri kalan her gününde arkadaşı Hemingway’i özlediğini söyler.
Sergilendiği yerde uzun süre bakımsız kalan Pilar, Küba’da olduğu için Bush yönetimi bakım-onarımı için gereken teknik ve ekonomik yardımı yapmayı reddeder.
Bunun üzerine Küba Turizm Bakanlığı’nın üstlendiği bakım-onarım işlerinde Pilar’ın eski boyası tamamen soyularak yapıldığı döneme uygun şekilde yenilenir. Ardından içi, banyosu, aydınlatmaları, motoru hatta tavanı çıkarılır. Yakıt sistemi, soğutma sistemi, egzozu değiştirilir. Tekne karada sergilenecek olmasına rağmen denize inecek gibi tüm bağlantılar yapılır.
Daha önce 1965 ve 1987 yıllarında iki kez refit geçiren Pilar’ın son bakım onarımı 2007’de tamamlanır.
Pilar’ın iki kaptanı da öldükten sonra tekrar seyre çıkmaması konusunda bir centilmenlik anlaşması yapılmıştır. Bu nedenle Pilar bir daha hiç denize inmez.
Ernest Hemingway’in kitaplarını yazdığı, şöhret denen canavardan kaçabildiği, oğullarına balığı tekneye almayı öğrettiği, kendini yanlışlıkla iki bacağından vurduğu, sarhoş olup flybridge’inden düştüğü, konuklarını köpekbalıklarından kurtardığı biricik teknesi Pilar, halen Küba’da Finca Vigia çi liği ile birlikte karada ziyaret edilebiliyor.
Hemingway ve balıkçılığa dair
1933 yılında ilk büyük avı olan 210 kilogramlık kılıçbalığını tekneye alan Hemingway, 1938’de aynı günde yedi kılıçbalığı yakalayarak dünya rekoru kırar.
Hemingway International Yacht Club, Havana’da 1992’de yazar adına kurulur. Marina Hemingway de Küba’nın en büyük marinasıdır.
Pilar kılıçbalıklarının sınıflandırılması ile ilgili araştırma gezileri için bilim insanlarını da ağırlar. Bu konukseverliğe karşı bir jest olarak keşfedilen yeni bir balık türüne Neomerinthe Hemingwayi (Spinycheek Scorpion fish) adı verilir.
Ernest Hemingway International Billfishing Tournament, 2015 yılında 65’inci yaşını kutladı. Hemingway’in başlattığı turnuva dünyadaki en eskilerden biri. Ve turnuvanın ilk üç yıl şampiyonluğu da yazarın kendisine ait.
1959’daki kılıçbalığı yarışmasını kazanan Fidel Castro’ya ödülünü takdim eden de Hemingway olur.
Seyir de erlerinde tüm balık avı notlarını en ince detaylarına kadar not eden Hemingway’in 53 kez zıplayan kılıç balığını anlattığı makalesi var. Paul Hendrickson imzalı
(Hemingway’in Teknesi) adlı biyografi ‘Hayatta Sevdiği ve Kaybettiği Her Şey’ cümlesiyle yazar ve teknesinin bağını anlatır.