Kuzeyde bir yer
Bugüne kadar insan elinin neredeyse hiç değmediği Alaska, vahşi doğasıyla misafirlerine eşsiz deneyimler sunuyor. Pekiyi size bu bakir sularda balinalar eşliğinde yelken yapma fırsatına sahip olduğunuzu söylesek ne dersiniz? Hemen “Yok canım daha neler” d
Dünyanın en vahşi doğasına sahip bölgelerinden biri Alaska. Jack London’ın henüz 21 yaşında işsiz bir gençken altın bulma umuduyla gittiği, daha sonrasında edebiyat şaheserine dönüşen romanlarının geçtiği eşi benzeri bulunmayan topraklar. Ve Amerika Birleşik Devletleri’nin, ana karayla bağlantısı olmayan 49’uncu eyaleti. Alaska, her ne kadar Amerika Birleşik Devletleri’nin kıyıda köşede kalmış bir eyaleti gibi görünse de milli parkları, buzul dağları, kuzey ışıkları, somon dolu nehirleri, boz ayıları ve balinalarıyla bugün vahşi yaşam tutkunu maceraperestlerin en önemli rotalarından birini oluşturuyor. Bu eşsiz coğrafyayı tanımanın birçok yolu bulunuyor ama biri var ki okurlarımızı çok daha fazla ilgilendireceğinden eminiz. O da bu rüya gibi coğrafyayı yelkenli tekneyle dolaşmak.
Bugün Alaska’da, turistlere yelkenli tekne turları düzenleyen irili ufaklı birçok firma bulunuyor. Bunlardan biri Alaska Adventure Sailing. Firma, Alaska sularındaki turlarını Bruce Roberts tasarımı 54 feet’lik keç armalı, çelik gövdeli bir yelkenliyle gerçekleştiriyor. Alaska Adventure Sailing’in rotalarını genellikle eyaletin güney doğusundaki sıcak su kaynakları ve çok büyük bir milli park olan Glacier Körfezi oluşturuyor. Nehrin kenarlarında küçük havuzcuklar halinde bulunan sıcak su kaynakları özellikle buz gibi Alaska havasında ziyaretçilerin en sevdiği yerlerden biri. Denilene göre yüzlerce yıl önce bölgenin yerlileri olan Kızılderililer şifalı olduklarına inandıkları bu sıcak su kaynaklarına ulaşabilmek için yüzlerce millik yolu kat edermiş. O yıllarda Kızılderililere şifa olan ve sıcaklığı 50˚C’ye ulaşabilen kaynaklar günümüzde turistleri ağırlıyor.
Devlet tarafından koruma altına alınarak milli park haline getirilen ve ‘yaşayan laboratuvar’ olarak tanımlanan Glacier Körfezi, 13.000 kilometrekarelik alanıyla misafirlerinin gerçek vahşi yaşama tanık olmalarını sağlıyor. Körfez, 1794 yılında H.M.S Discovery araştırma gemisi tarafından keşfedildi ve haritalandı. Keşfedildiğinde körfez, ağzına kadar buzulla kaplıydı. Ancak zamanla buzullar eridikçe körfez ortaya çıktı. Bugünkü halini alması ise 1916 yılında gerçekleşti. Glacier Körfezi, 1979 yılında UNESCO Dünya Mirasları Listesi’ne alındı. Glacier Körfezi tekneyle gezilebiliyor. Hatta milli parkı gezmenin en iyi yolunun tekne olduğu belirtiliyor. Ancak seyirden önce izin almak gerekiyor. Milli Park’ta denizaslanları, balinalar, boz ayılar, su samurları ve kartallar gözlemlenebiliyor. Bu arada Glacier Körfezi’ni tekne yerine bir cruise gemisiyle gezme imkanınız da var. Cruise gemileri dağların arasındaki buzullara girerek,
ziyaretçileri binlerce yıl öncesine taşıyor.
Bir başka tur şirketi olan Sound Sailing, 50 feet’lik kanat salmalı (wing keel) yelkenli teknesiyle Alaska’da turlar düzenliyor. Tekne her biri kendi banyosuna sahip üç kamarasında altı kişiyi ağırlayabiliyor. Sound Sailing’in turlarında İkinci Dünya Savaşı’nda terk edilmiş altın madenlerinin ve somon fabrikasının bulunduğu Funter Körfezi, balinaların seslerinin dinlenebildiği Couverden Körfezi gibi bölgelere rota tutuluyor.
Kalabalıklardan uzak
Bir başka Bruce Roberts tasarımı 65 feet’lik yine çelik gövdeli tekneleri Extraordinary ile bu kıyılarda tur düzenleyen Seven Seas Sailing’in deneyimli kaptanı Jesse Osborn’a neden Alaska’yı bir yelkenli tekneyle dolaşmamız gerektiğini soruyoruz. Jesse sorumuzu şöyle yanıtlıyor: “Alaska’da yelken yapmak kesinlikle benzersiz bir deneyim. Her yıl binlerce turist Alaska’nın el değmemiş vahşi doğasını yakından görmek için geliyor ancak çok azı okyanustan dolaşıyor. İnanın, dik kayalıklarla, dağlarla kaplı kıyıyı tekneden izlemek çok daha tatmin edici. Limandan bir kez çıktınız mı bir daha başka bir tekneyle ya da insanla karşılaşmanız oldukça zor. Böylesine
hareketli ve kalabalık şehir hayatına mahkum olmuşken, doğada yalnız kalabilmek çok da fazla bulunabilecek bir fırsat değil. Yelken, hem çok sessiz hem de doğa dostu bir seyir şekli. Yani tam da Alaska’nın doğasına uygun bir şekilde.”
Malumunuz Alaska yaz aylarında bile çok soğuk. Hâl böyle olunca tekneler de misafirlerini soğuktan korumak için her türlü donanıma sahip. Örneğin; Extraordinary’nin havuzluğunun üzeri ve yanları tamamen kapalı. Böylece teknedekiler soğuğa çok fazla maruz kalmıyor ve vahşi yaşamdaki hiçbir şeyi kaçırmıyor, dışarıda bol bol vakit geçirebiliyor. Ayrıca kamaraların hepsinde de kalorifer peteği var. Sıcak su da eksik olmuyor. Dolayısıyla üşümekten korkmak için bir sebep yok.
Extraordinary, çelik gövdesi, çift motoru ve uzun salması sayesinde zorlu denizlerde dahi son derece güvenli. Nitekim Jesse, Extraordinary’yle daha önce iki kez dünyanın en tehlikeli denizlerinden biri olan Kuzeybatı Geçidi’ni hiçbir sorun yaşamadan aştığını söylüyor. Seven Seas’in iki ve altı günlük olmak üzere iki farklı tur programı var. İki günlük turda, derinliği 1.000 metreye ulaşan Resurrection Körfezi’ne rota tutuluyor. Turun ilk gecesi ormanın arasına sıkışmış bir koydaki bungalov otelde, ikinci gecesi de bir koyda alargada kalınıyor. Tur kapsamında koylarda kano gezintileri de yapılıyor. Altı günlük turun rotası ise Kenai Fiyordları. Her akşam farklı bir koyda demir atılıyor, karaya çıkılarak dev şelalelere yürüyüş yapılıyor, dağlara tırmanılıyor. Ayrıca göllerde balık avlanabiliyor, yüzülebiliyor ya da kano yapılabiliyor. Seyir süresince size eşlik edecek kambur balinaları da gözlemleyebiliyorsunuz. Yine tüm bunların dışında talebe özel rotalar da oluşturuluyor.
Seyirlere kaptan Jesse ve aynı zamanda pilotluk yapan deneyimli denizci eşi Samantha eşlik ediyor. Yemekler de onlar tarafından hazırlanıyor. Alaska’da yelken yapmak için en uygun mevsimi tahmin etmek pek de zor değil. Jesse, en uygun mevsimin yaz ayları olduğunu söylüyor. Ancak sezon oldukça kısa: Mayıs sonlarında başlayıp eylülün ilk haftalarında sona eriyor. Yaklaşık 14 hafta...
Eğer Alaska’da yelken seyri yapmak istiyorsanız; biraz sıkı giyinmeniz gerekiyor. Ancak kat kat giyinmekte fayda olduğu da belirtiliyor. Yaz aylarında sıcaklık 7-19˚C arasında değişiyor. Kimi zaman daha sıcak ya da daha soğuk da olabiliyor. Yağmur da eksik olmadığından ona göre bir ceket almak gerekiyor. Yürüyüş ve tırmanışlar için de su geçirmeyen sağlam bir çift yürüyüş ayakkabısı almayı unutmayın. www.soundsailing.com www.sailwith7.com www.alaskaadventuresailing.com