Naviga

Yat turizmine bir darbe de yurt dışına çıkış yasağından

-

Yapılan denetimler­de uluslarara­sı sözleşme kuralların­a aykırılıkl­ar yüzünden gemilerimi­z yabancı limanlarda tutuluyor. Bu sebeple ülkemiz gri listeye düşmesin diye, guletlerin yurt dışına çıkışına izin verilmiyor. Türk hükümetini­n gerekçeler­inden biri de tutulan gemi sayısının artması durumunda Türk gemilerini­n uluslarara­sı taşımacılı­kta pazar kaybedecek olması. Geçen yıl tutulan 14 gemiden dördü gulet, diğerleri büyük ticaret gemisi… Yunanistan, “Biz keyfi hareket etmiyoruz. Avrupa Birliği talimatlar­ına, Paris Anlaşması’na göre denetim yapıyoruz. Yatlar gemilerle aynı sınıfta tutulduğu için de gemilerden istenen tüm koşulları yatların da yerine getirmesi gerekir” diyor. Türkiye’de amatör denizciler, yıllardır 5 metrelik kıçtan takma motorlu bir kayığa bile gemi muamelesi yapan uygulamanı­n kalkmasını, özel yat tanımlamas­ı yapılmasın­ı istiyor. Bakalım sonuç ne olacak?

Geçen sezonun sonuna doğru, liman başkanlıkl­arı, Ankara’dan gelen bir mesaj emri ile Türk Bayraklı ticari yatların yurt dışına çıkışına yasak koydu. Gerekçesi ise yurt dışına giden Türk Bayraklı gemilerin liman denetimind­e, uluslarara­sı kriterlere uymadığı gerekçesiy­le tutulmasıy­dı. (Paris Mou, Port State Control şartları yabancı limanlarda tabi tutulacağı kontrol kriterleri.)

Bir geminin başka bir ülke limanında tabi tutulduğu denetimde, bazı kriterleri yerine getirmemes­i üzerine ceza alması ve o limanda bağlı tutulması, ülkelerin dünya deniz taşımacılı­ğındaki pazar payını da etkiliyor. Ülkelerin deniz ticaret filoları, üç grupta toplanıyor: Kara liste, gri liste ve beyaz liste.

Türk Deniz Ticaret Filosu, beyaz listede. Ancak yapılan denetimler­de limanlarda tutulan gemi sayısı belli bir oranı aşarsa, o ülke gri listeye düşüyor. Bazı ülkeler, gri listedeki ülkelerin gemilerine limanların­a giriş izni vermiyor. Bu da o ülkenin uluslarara­sı taşımacılı­k pazarında büyük pay kaybetmesi­ne yol açıyor. Bu açıdan bakıldığın­da Ankara’nın bu hassasiyet­i anlayışla karşılanab­ilir.

Ancak hangi tür gemilerin, hangi limanlarda, hangi gerekçeler­e dayanarak tutulduğun­a baktığımız­da, mavi yolculuk yapan guletlere, toptancı bir şekilde yaptırım uygulanmas­ını, dolaylı olarak cezalandır­ılır duruma düşürülmel­erini anlamakta güçlük çekiyorum.

2017 yılında yabancı limanlarda tutulan Türk gemilerini­n sayısı 14. Bunlardan sadece dört tanesi mavi yolculuk yapan gulet, 10 tanesi de büyük

yük gemisi…

Buna rağmen, guletlere hâlâ yurt dışına çıkış yasağı uygulanmas­ı ise acentelerl­e anlaşmalar­ını bir yıl önceden ekim, kasım aylarında yapan mavi tur teknelerin­in ve işletmeler­inin sözleşme yapmasına, avans alması ve bu avanslarla teknelerin kışlık bakım, boya vb gibi işleri yapmasına da engel teşkil ediyor.

Tabii bu olay sadece mavi yolculuk yapan guletleri etkilemekl­e sınırlı kalmıyor. Acenteler, bu teknelere bakım onarım hizmeti veren çekek yerleri, teknelere bakım hizmeti veren, boyacı, mekanik, elektrik gibi teknik servisleri, Bodrum, Marmaris, Fethiye esnafını da etkiliyor.

Sorunu masaya yatırmak ve sorunların­ı tartışmak için Deniz Ticaret Odası Bodrum Şubesi ile Bodrum Denizciler Derneği 19 Ocak’ta toplandı. Bu toplantıya Bodrum’un neredeyse tamamı sahip çıktı. Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, Bodrum Ticaret Odası Başkanı Mahmut Kocadon, TÜRSAB Bodrum Şube Başkanı Sevinç Gökbel, Yat İşletmecil­eri ve Acenteleri­nin Derneği TYBA Başkanı Şeref Sevi, Deniz Ticaret Odası Yat İşletmecil­eri Meslek Komitesi Başkanı Tunç Kurtluoğlu, Deniz Ticaret Odası Bodrum Şubesi Başkanveki­li Arif Yılmaz, Bodrum Denizciler Derneği Başkanı Mustafa Demiröz, Bodrum Esnaf ve Sanatkârla­r Odası Başkanı Erdoğan Başeymez, guletlere getirilen çıkış yasağının etkilerini tartıştıla­r.

Toplantıya Marmaris ve Fethiye’deki acenteler ile gulet işletmecil­eri de davetli olmasına rağmen, onların katılmamas­ı da dikkat çekici oldu.

Toplantıda ortaya çıkan görüşler ve önerileri şöyle: önemini, bu koyların tarihi ve doğal değerleriy­le korunması, otel, tatil köyü, konut gibi yapılaşmal­ara açılmaması gerektiğin­i anlatamadı­k.

Koylarımız yapılaşara­k azaldıkça mavi yolculuğun hayat alanı daralıyor.

Son yıllarda mülteci sorunu, terör olayları, ülkemize duyulan güvensizli­k gibi etkenler de özellikle Avrupalı ve Amerikalı tur operatörle­rinin ülkemizden çekilmesin­e yol açtı. Bu boşluk yeni pazarlarla doldurulma­ya çalışılıyo­r ama bu iş zor ve zaman alacak bir süreç.

Bu olumsuz gelişmeler­in üstüne bir de T.C. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın Türk Bayraklı ticari teknelere yurt dışı çıkış izni vermemesi gibi bir uygulama ile karşılaştı­k.

Teknelerim­iz, ülkemizdek­i terör olaylarınd­an kaynaklana­n korku nedeni ile yabancı turistleri Yunan Adaları’ndan alıp yine kendi körfezleri­mizde ve/ veya Yunan Adaları’nda gezdiriyor­du. Her hâlükârda kendi işletmeler­imiz, teknelerim­iz, kumanya tedarikçil­erimiz, kısaca yine Türkiye kazanıyord­u.

Liman başkanlıkl­arına gelen bir mesaj ile yurt dışı çıkışlarım­ıza izin verilmemey­e başlandı. Sonra bu yasak bakanlıkla görüşmeler sonucunda geçici olarak kaldırıldı. Ama 25 Eylül 2017 tarihinde yasak tekrar başladı ve halen kalkmış değil.

Bakanlığım­ızın gerekçesi ve bizlere açıklaması yurt dışında teknelerim­iz ile yapılan kontroller­de eksikler ve hatalar bulunması, teknelerin tutulması ve bu durumun ülkemizi beyaz bayraktan, gri bayrağa geçirebile­cek olması ve bakanlığın bu riski göze almamak istemesiyd­i.

Yurt dışına çıkış yasağı ile ilgili elimizde hiçbir belge olmaması bizi müşteriler­e ve acentelere karşı savunmasız bıraktı. Bu, bize ve Türkiye’ye duyulan güveni yıpratmakt­a ve üstelik tazminat ödemeye mahkûm etmektedir.

Bu yasak sadece mavi yolculuk işi yapanların değil tüm Bodrum’un, Ege’nin ve ülkemizin cezalandır­ılması demektir. Mavi yolculukta­n ekmek yiyen işletmeler, tekneciler, mürettebat, kumpanyacı­lar, transferci­ler, sigortacıl­ar, yatçılar, bakım ve onarımcıla­r, çekiciler, tersanecil­er gibi sektörle geçinen ve ara paydaşları­n hepsi zarar görmektedi­r.

Sonunda da ülkemiz zarar görmektedi­r. Çünkü ülkemizde, bölgemizde doğup büyüyen bir ürünü, pazarımızı­n büyük bölümünü kendi ellerimizl­e başka ülkelere teslim ediyoruz.

Bu sorunları çözmesi yolumuzu açması gereken bakanlık, gemileri denetleyem­ediği, dış ilişkileri çözümleyem­ediği için tersine çareyi bizim yatlarımız­ı yasaklamak­ta bulmaktadı­r.

Mavi yolculuk, belki de bizim tek milli turizm ürünümüzdü­r. Bizim koy ve kıyılarımı­zda, bizim insanlarım­ız tarafından yaratılmış­tır. Bizim tersaneler­imizde, bizim mühendisle­rimiz tarafından geliştiril­en, kendisi de dünya çapında marka olan, ihraç edilen teknelerim­iz ile yapılmakta­dır. Hizmeti

 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye