Geçmişi olan tekne
84 yaşında ihtiyar delikanlı Wendy
Gerçekten bir zeytin ağacı kadar uzun ömürlü olmasa da özellikle ahşap tekneler, iyi bakıldığı ve kollandığı zaman daima bir delikanlı gibi dimdik ayakta kalıyor. Bunun en yakın örneğini bizzat yaşıyorum. Ailemizin dördüncü teknesi Sürmeneli Çolak Ferhat Usta yapımı Sevgim, tamı tamına 40 yaşında. Bizi yakından tanıyan dostlarımız da buna şahittir. Sevgim, şu anda belki de denize indiği günden çok daha mükemmel durumda!..
Bu kez bizimkinin iki katı yaşında bir başka ihtiyar delikanlıyı ziyarete gidiyoruz. Wendy'nin varlığını ilk kez geçen sonbaharda denizci dostum Cem Yenigül'den duymuştum. “Aslında her şeyi tamam ama kışı atlatalım da baharda birlikte yelken yaparız” demişti…
Şimdi oğlum Deniz'le birlikte Wendy'e gidiyoruz ama sevgili Cem, sağlık problemi nedeniyle yurt dışında. Allah'tan problemi bir operasyonla atlatılacak bir sıkıntıdan öte değil. Ona acil şifalar diliyorum.
Denize, yeğeni ve Wendy'deki ortağı Levent Yenigül'le çıkacağız. Levent, aynı zamanda Wendy'i Köyceğiz Dalyan'da karaya çekilip, neredeyse terk edilmiş
halde bulan kişi de…
Wendy 1934 yılında İngiltere, Middlesbrough’da inşa edilmiş. Yani tamı tamına 84 yaşında…
Tekneyi zamanının ünlü tasarımcılarından Thomas Harrison Butler çizmiş…
9,10 metre boyunda ve 2,60 metre genişliğinde. Draftı 1,60 metre…
Uzun omurga. Salma kurşun. Bunu resimlerde daha net görmek mümkün. Eğriler ve bodoslamalar meşe, sargıları ise İngiliz çamı, güverte tik. Makine, restorasyon çalışmaları sırasında değiştirilmiş. Şu anda üç silindirli, 27 HP Mitsubishi marka bir dizel motoru var.
Dalyan’ın derinliklerinde
Levent Kaptan, Wendy’i 2008 yılında Dalyan’da karaya çekili bir
halde bulmuş. Alman sahibi ile kısa bir görüşmenin ardından el sıkışmışlar. Tekneyi kolay almışlar ama bundan sonrası biraz sıkıntılı olmuş haliyle… Önce su yapmasın diye armuzlar doldurulmuş, sonra suya indirilmiş. Ama su kesimi nedeniyle epeyi maceralı bir yolculuktan sonra denize ulaşmayı başarmışlar. Sonra da motor çalışmadığı için yelkenle Fethiye’ye kadar gelmişler…
Burada tekrar karaya çıkarılan Wendy, Levent Yenigül’ün Suzuki atölyesinin arkasında kendisi için özel yapılan hangarda bakıma alınmış. Ama ne bakım… Ama ne titiz bir çalışma… Fotoğraflar bunun şahidi!
Aksesuarları dahil her noktası kontrolden ve elden geçtikten, gereken parçalar yenilendikten sonra denizlerle tekrar buluşması 2011 yılı yazında olmuş…
Wendy o gün bugündür yine ilk günkü gibi denizlerde…
Yine ilk günkü gibi diri, ilk günkü gibi delikanlı…
Özellikle de kendisini Geleneksel Bodrum Ahşap Yat Yarışları’nda gösteriyor. Başarılı olduğu da ortada. İhtiyar delikanlı, geçen yıl genel sıralamada beşinci olmuş, kendi klasmanında ikincilik kupasını kaldırmış.
Bazen hava insana azizlik yapar ya, Wendy’e gittiğimiz gün de öyle oldu. Rüzgârın tam anlamıyla azizliğine uğradık. Bir ara açıkta yarışan dragonları gördük. Orada rüzgâr var diye 2-3 mil açıldık. Biz yanlarına gittiğimizde sıfır hava yüzünden pörsümüş yelkenleri ile öyle sallanıp duruyorlardı. Allah’tan ilk yelken bastığımızda iyi-kötü hiç değilse yelkenleri dolduracak kadar esinti yakalamıştık. Yoksa fotoğraf bile çekemeyecektik…