Püf noktası
Tadınız kaçmasın
Sivrisinekler varsa
Havuzlukta oturmuş, gökyüzündeki yıldızları seyrederken kulağınızın dibinde vızıldayan bir sineğin keyfinizi bozmasını istemeyiz... O zaman ilk önerimiz güverteyi ya da havuzluğu limonla yıkamanız. Kendileri limondan pek hoşlanmaz, yanınıza yanaşmazlar. Diyelim ki daha limonu dökmeden ısırılmaya başladınız. Üzerinize hemen kokulu güneş losyonu, deodorant, saç spreyi ve kolonya damlatarak kendinizi korumaya çalışabilirsiniz. Bir de tükettiğiniz şeker miktarı ne kadar artarsa, cazibenizin de o kadar artacağını unutmayın. Yemeğinize biraz sarımsak veya soğan eklemek de etkili bir savunma taktiğidir. Eğer bu kadar korunmaya rağmen ısırılırsanız, o bölgeye amonyak veya sirke sürerek kaşınmayı durdurabilirsiniz. Tanımlanamayan böcek ısırıklarında ise soğuk su ve sabunla o bölge yıkanmalıdır. Enfeksiyonla sonuçlanmasını istemiyorsanız, hiçbir şekilde ısırığı kaşımayın. Isırık şişerse o bölgeye buz uyguladıktan sonra kabartma tozu ve suyla yaptığınız macun karışımını 15 ile 20 dakika kadar üzerinde bekleterek kaşıntıyı azaltabileceğinizi de unutmayın.
Yakıcı güneş
Denizcilerin yaz aylarında en çok karşılaştığı problemlerden biri de güneş yanıklarıdır. Su geçirmeyen, yüksek korumalı güneş losyonu kullanarak cildinizi korumalısınız. Güneşe çıkmadan 15 dakika önce uygulamak ve güneşe maruz kaldığınız sürece birkaç kez tekrarlamak gerekir. Terlediğinizde ya da denize girdiğinizde güneş koruyucu losyonun gücü azalır, yenileyin. ‘Losyona hiç gerek yok, ben bu kıyafetlerle yanmam’ diye düşünmeyin çünkü güneşin zararlı ışınları kıyafetlerden de kolaylıkla geçer ve cildinizi ciddi şekilde yakar. Gevşek dokunmuş kumaşlara nazaran sıkı dokumalı ve UV filtreli özel giysiler daha çok koruma sağlar.
Güneş yanığı durumunda ilk yapılması gereken, sıcak cildi soğutmaktır. Mesela yoğurt yanıklarda birebirdir. Havanın cilde ulaşmasını engelleyen koruyucu bir kaplama oluşturarak acıyı hafifletir. Eğer yoğurt yoksa, başka bir çözüm de havluyu süt ile ıslatarak veya güçlü bir soğuk çay çözeltisine daldırarak doğrudan güneş yanığı alanlarına kompres uygulamaktır.
10 ile 12 arası güneş ışınlarının en güçlü olduğu saatlerdir. Özellikle bu saatlerde korumasız bir şekilde güneşe çıkmayın, mümkünse hiç çıkmayın.
Kahverengi lekeler
Güneşe maruz kaldığınız sürece kolonya, parfüm ve tıraş losyonu gibi ürünlerden uzak durmalısınız. Bunlar
vücudunuzda yarı kalıcı olan kahverengi lekelerin çıkmasına neden olur. Deodorantlar ise güneş ışınlarıyla temas ettiklerinde hassas ciltlerde kaşıntılı kızarıklıklar gibi cilt problemlerine neden olabilir.
Kupkuru dudaklar
Güneşe ve rüzgâra maruz kalmaktan kurumuş, çatlamış dudaklar için iyileştirici malzemeler kullanabilirsiniz. Dudağa ince bir tabaka halinde uygularsanız kırılgan dokuyu yeniden nemlendirerek eski görünümüne kavuşturabilirsiniz. Bu mucizevi dudak kurtarıcılarının esas maddesi ise vazelin ve baldır. Bunun yanı sıra bazı (SPF 15) renksiz dudak parlatıcıları ek koruma sağlar.
Güneşe karşı gözlük
Gözleriniz teknede bütün gün güneş ışınlarına maruz kalır. Çok hassas olduklarını göz ardı etmeden onları da korumalısınız. Korumasız gözler sudaki bir günün ardından gece görüşünü %50’ye kadar kaybedebilir. Bu yüzden güneş gözlüğü takmanın mutlak bir zorunluluk olduğunu unutmayın. Güneş gözlüğü seçerken de metal çerçevelerin çok ısındığını göz önünde bulundurun ve SPF korunmalı bir model almayı da ihmal etmeyin.
Aman başımıza dikkat
Güneş altındayken korumamız gereken en önemli bölge başımızdır. Şapka takmadan güneşe kesinlikle çıkmayın. Annelerimiz yıllarca bu konuda boşuna ‘başımızın’ etini yemedi. Güneş kremini kafa derisindeki saç ayrım çizgilerine sürerek koruma sağlayabilirsiniz. Genellikle mide bulantısı, sersemlik ve baş dönmesi gibi belirtilerle ortaya çıkan güneş çarpmasını yaşayan kişiyi öncelikle teknenin sıcaktan uzak, ferah bir bölümüne götürdükten sonra mümkünse uzanmasını sağlayın. Kıyafetlerini gevşeterek alnına ve vücuduna serin ve ıslak bezler yerleştirin. Eğer belirtiler şiddetli hale gelirse veya en az bir saatten uzun sürerse, profesyonel tıbbi yardım almayı ihmal etmeyin.
Susuz kalmayın
Yüzerek, şnorkelle dalarak veya tüplü dalış yaparak uzun süre tuzlu suda kalmak sadece su geçirmez güneş kreminizi yok etmekle kalmaz, cildinizi ciddi şekilde susuz da bırakır. Yüzünüzü, boynunuzu ve güneşe maruz kalan diğer bölgelerinizi güzelce nemlendirmek için öncelikle vücudunuzu tatlı su ile yıkayın. Daha sonra erimiş vazelin ve kakao yağı karışımıyla vücudunuzu nemlendirebilirsiniz. Bu yağlı birleşim, tuzlu sudan kaynaklanan aşırı nem kaybına karşı koruyucu bir bariyer oluşturur. Bunun yanı sıra aloe-vera jel de teninizi yumuşatarak güzelleştirir ve bronz teninizi daha uzun süre korumanıza yardımcı olur.
Genelde güvertede uzun süre sıcak güneşin altında oturduğumuzda kaybolan hayati vücut tuzlarını geri kazanmak için doğal maden suyu/ mineralli su içebilirsiniz.