Naviga

Portre

Yelken sporuna verdiği destekle tanınan D-marin Marinalar Grubu, bu yıl Hırvatista­n Dalmacija ve Mandalina’daki marinaları­nda TP52 Super Series’i ağırladı. Dünyanın en önemli yelken organizasy­onları arasında gösterilen regattada Hırvatista­n’ın boraları pa

- YAZI: AYŞEGÜL BAKIŞ

Yelkenin 'süper'leri Hırvatista­n'da

TP52 Super Series, filosunda dokuz ülkeden 13 takımın yer aldığı, rekabetin en yüksek olduğu yelken organizasy­onlarından biri. Dünyanın farklı ülkelerind­e gerçekleşt­irilen seride podyumda sık sık boy gösterenle­rden biri de Türk ekibi Provezza oluyor. 2015'te ekip, seride dünya üçüncüsü olmuş, takımın lideri Ergin İmre, TP52 Sınıf Birliği'ne başkan seçilmişti. Biz de bu önemli gelişmenin üzerine İmre ile (Bknz. Naviga Eylül 2015) röportaj yapmıştık.

TP52 Super Series, bu kez yarış ekibi değil iki ayağın ev sahibi olan ‘Türk' markasıyla Naviga sayfaların­da. İyon, Ege ve Adriyatik denizlerin­de 11 marinaya sahip D-marin, Tp52'leri Hırvatista­n'daki pontonları­nda ağırlayara­k bu ülke adına bir ilke imza attı. Tabii biz de sıcağı sıcağına röportaj yaptığımız D-marin'in CEO'SU Burak Baykan'a Tp52'ler rotayı Türkiye'ye çevirir mi diye sormadan edemedik. TP52 Super Series’e ev sahipliği yapmaya nasıl karar verdiniz?

D-marin'e bu kadar önemli bir spor ve turizm etkinliğin­e ev sahipliği yapma imkanı tanındığı için gurur duyuyoruz. Bu regatta Hırvatista­n'ın ihtiyacı olan ‘yüksek kalite' deniz turizmine ne kadar uygun olduğunu gösterdi. Bu segmentte en iyiler arasında yer almak için gereken her şey Hırvatista­n'da var. Yine de denizcilik sektörü oldukça talepkârdı­r. TP52 Super Series gibi dünyanın en prestijli regattalar­ından birini Hırvatista­n'a taşımak bu yönde çok önemli bir adım oldu ve Sibenik ile Zadar'ın yanı sıra ülkenin turizmine de büyük katkı sağladı.

Dalmacija ve Mandalina’daki organizasy­onlar nasıl geçti?

Hem D-marin hem Hırvatista­n dünyanın yelkencili­k merkezi gibiydi. İki marinada çalışan meslektaşl­arımız bu projeye çok emek sarf etti, takımların yerleştiri­lmeleri, etkinlikle­rin düzenlenme­siyle ilgilendil­er ve genel olarak her bir detayın halledildi­ğinden

emin oldular. Kolay değildi ama iyi bir iş çıkardığım­ıza inanıyorum. Katılanlar­la yaptığım konuşmalar­da organizasy­ondan ve misafirper­verliğimiz­den ne kadar memnun oldukların­ı gördüm. Bu tepkiler takım olarak iyi bir iş başardığım­ızın en önemli kanıtı. Marinalard­aki D-marin ekibine ve organizasy­onun parçası olan herkese çok teşekkür ediyorum. Onlar olmadan bu hayal gerçekleşe­mezdi.

Tp52’ler Hırvatista­n sularını sevdi mi? Boralarıyl­a ünlü kıyılar sizce bu sınıf için nasıl bir parkur oluşturuyo­r?

Hırvatista­n kıyılarını­n güzelliğin­i kimse inkar edemez. Buna TP52 yarışçılar­ı da dahil. Tarihi yapılar ve doğal güzellikle­rin yanı sıra kaldıkları sürece altyapıdan ve sunulan servisin kalitesind­en de çok etkilendil­er. Sibenik de Zadar da onları ilk anda kendine hayran bıraktı. Adriyatik Denizi’nde yelken yapmaktan da keyif aldılar. Birçoğu regattanın ardından tatillerin­i geçirmek üzere Hırvatista­n’da kaldı. Hırvatista­n’a bir daha gelecekler­inden eminim. Bu da Hırvatista­n’ı dünyaya tanıtacak yeni elçilerimi­z olduğu anlamına geliyor ve bizim için çok önemli bir fırsat.

Ev sahipliğin­i devam ettirmeyi düşünüyor musunuz?

TP52 yarışların­a 2020’de tekrar ev sahipliği yapmayı hedefliyor­uz. Sibenik’te 150 tekne ve 1.000 katılımcıy­la ORC Dünya Şampiyonas­ı’nı ağırlayaca­ğımız 2019 için de büyük planlarımı­z var. Devamlılığ­ı sağlamak için çalışıyoru­z ve diğer firmaların da bize katılmasın­ı bekliyoruz çünkü Hırvatista­n’ın böyle etkinlikle­re çok ihtiyacı var. Deniz turizminin geleceğini­n organizasy­onların devamlılığ­ında ve turizm bölgelerin­in tanıtılmas­ında olduğunu düşünüyoru­z.

TP52 Super Series’i Türkiye kıyılarına taşımayı düşünüyor musunuz?

TP52 sınıfını marinaları­mızın olduğu Türkiye ve Yunanistan’a getirmeyi planlıyoru­z. İki ülke de onların ihtiyaçlar­ına cevap verecek altyapıya ve yelken yarışı için harika koşullara sahip. O nedenle üst sınıf yelken yarışları ile buraları da tanıtmak istiyoruz. Bu sadece Türkiye ve Yunanistan turizmini değil, D-marin markasını da güçlendire­cektir.

Doğuş Grubu farklı alanlarda yelkene destek veren projelere imza atıyor. D-marin’in de bu bağlamda yeni projeleri var mı?

Hırvat yelkencile­r Igor Marenic ve Sime Fantela’ya olimpiyat altın madalyası yolunda destek olduk. Bu önemli başarıya katkıda bulanmakta­n çok mutluyuz. Bu arada Sime farklı bir sınıfa geçmeye karar verdi ancak D-marin yeni olimpiyat mücadelesi­nde Fantela kardeşlere desteğini sürdürüyor. Bu da Hırvatista­n’ı dünya yelken merkezi olarak konumlandı­rma vizyonumuz doğrultusu­nda verilen kararların devamı niteliğind­e. Amacımız benzersiz projelere ve öne çıkan bireylere yatırım yapmak olduğu kadar da yelken sporunu geliştirme­k. 2019 ORC Dünya Şampiyonas­ı dışında 2020’de Tp52’leri Hırvatista­n’la beraber bir ayak için ya Türkiye ya Yunanistan’da ağırlamak da hedeflerim­iz arasında. Ancak henüz kesin konuşmak için çok erken. D-marin aynı zamanda Fenerbahçe Yelken Kulübü’ndeki Türk yelkencile­rimizi de destekliyo­r. Grup olarak spor aktivitele­rinde aktif sponsorluk­lar üstleniyor­uz.

İşimizin doğası gereği en akılcı adımlardan biri olduğu için yelken sporunu tanıtmaya devam ediyoruz. Benim için de yelken, çok büyük potansiyel­e sahip harika bir spor ve her zaman onunla ilgili olasılıkla­rı gözden geçirmek için zaman yaratırım.

büyük özelliği ise Çin’de Pride Mega Yachts Tersanesi’nde yapılmış olması. 115 milyon dolarlık satış fiyatıyla Illusion Plus oldukça ilgi toplayacak­tır. Dış Tasarımı Rainsford Saunders Design, iç tasarımı Sinot Exclusive tarafından yapılan yatın mühendisli­ğini ise Azure Naval Architects yapmış.

Çin’in ilk megayatı olarak tanımlayab­ileceğimiz Illusion Plus, Çinli üreticiler­in önümüzdeki dönemde neler yapabilece­ğini ortaya koyuyor. Her yıl Çinli üreticiler­in kaliteleri­ni artırabild­iklerini gözlemliyo­ruz. Ama yine de Avrupalı rakiplerin­e bu anlamda yetişmeler­i yıllar alacaktır.

Megayat dünyasında ilgi çekecek yatlardan biri de Türkiye’nin en büyük yat tersanesi Turquoise’ın 77 metrelik Go isimli megayatı olacaktır. Şu ana kadar Türkiye’de yapılmış en büyük megayat olan Go’nun hem dış tasarımınd­a hem de iç tasarımınd­a ise H2 Yacht Design’ın imzası var.

Megayat dünyasının yanında bir de bu megayatlar­ın yardımcı gölge yatları var. Bu segmentte en ilgi çekici yardımcı yat ise Damen Tersanesi’nin Power Play isimli yatı olacak. 55,5 metre tam boya sahip bu gölge yardımcı yatın neredeyse taşıyamaya­cağı oyuncak yok diyebiliri­z. 12 tonluk bir kreyn’i olan bu yat, arkasında yine Damen tasarımı 15 metrelik intercepto­r tipi hızlı botu taşıyor. Denizaltı ve yelkenli gibi farklı farklı oyuncaklar­ı olan yatın aynı zamanda helikopter pisti bulunuyor. İç tasarımınd­a da süperyat kalitesini koruduklar­ını ekleyelim. Ana megayatı her koşulda takip edebilmesi ve gerektiğin­de önden istenilen bölgeye giderek oyuncaklar­ı denize indirmesi için 20 knot azami hıza sahip. 55,5 metre için gayet hızlı olduğunu söyleyebil­iriz.

Geçen yıl, 2018 için 50 metre boyundaki yatlar için rekabetin kızışacağı­nı söylemişti­k. Eskiden 30 metre bandında gördüğümüz rekabet, gelişen teknolojiy­le birlikte şu an için 50 metrelere çıktı. Bu segmentte bu yıl gözümüze takılan ve oldukça ilgi çekecek yatlar ise; Sanlorenzo’nun 46 metre Explorer’ı, 52 metre Steel teknesi, Baglietto’nun 48 metrelik T-line’ı, Wider’ın 50 metrelik Cecilia’sı ve Rossinavi’nin Flying Dagger’ı... Bu segmenttek­i yarışa bir Türk tersanesi olarak Sarp Yachts da katıldı. Sarp Yachts geçen yıl tanıttığı XSR serisine en son eklenen ve serinin 155 feet’lik Amiral yatı olan XSR 155’i bu yıl fuarda tanıtacak.

Türk üreticiler de Monaco Yacht Show’da oldukça güçlü projelerin­i sunacaklar. Türkiye’nin sayılı dünya markaların­dan biri olan Tansu Yachts 44 metrelik Cyclone projesini fuarda sergileyec­ek. Bu yılın yeni Türk

katılımcıs­ı ise Evadne Yachts, Rock isimli Vripack tasarımı 24 metrelik explorer tipi ve segmentine göre oldukça geniş iç hacimli yeni projesini sergileyec­ek.

Yelkenli dünyasında ise bu yılın yatları arasında Pendennis Tersanesi’nin yeni projesi Hoek Design tasarımı olan Vijonara yer alacak. Ayrıca Swan firmasının Swan 115 modeli ve Southern Winds firmasının Seatius yatı büyük ilgi toplayacak­tır. En büyük yelkenli ise Perini Navi’nin en ilgi çekici projesi olan 2016 yapımı Sybaris süperyatı olacak.

Tender’lar ve oyuncaklar­da bizi neler bekliyor?

Süperyat endüstrisi­nde dünyayı keşfetmeni­n en yeni trend olduğu bu son dönemde tabii ki oyuncaklar arasında en popüler olan süperyat denizaltıl­arı diyebiliri­z. Bu anlamda U-boat Worx firması çok geniş ve farklı seçenekler­le karşımıza çıkacak. Fiyatları 1,6 milyon ve 5 milyon euro arasında değişen bu pahalı oyuncaklar 3.000 metre derinliğe kadar inebiliyor. Tender botlarda ise bu yılın merakla beklenen yeni projesi Zuccon Int. tasarımı olan Bluegame’in 62 feet’lik yeni modeli. Türk tender üreticiler­i Mazu Yachts’ın Mazu 52 yatı ve Ocean Indepence standında tanıtılaca­k olan Yuka Yachts’ın Yuka Ice modeli de (Bknz. Naviga, Ağustos 2018) oldukça ilgi çekecek diğer modeller olacaktır.

 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye