North'un pruvası
Yaşanılası adalar grubu olan Fiji’deki günlerimiz son buluyor. Turgutreis’ten çok sevdiğimiz yelkenci dostlarımız Tim ve Safi ile yeni rotalara yelken açıyoruz.
Güney Pasifik'ten bula bula!
North’un Güney Pasifik seyrine devam etmek için bütün hazırlıklarımızı yaptıktan sonra yelkenci dostlarımız Tim-safi ekibini karşılamak üzere 31 Temmuz günü Fiji Navi Havaalanı’na gittik. Heyecanlı bekleyişin ardından onları alıp marinamıza geri döndük. North’un baş kamarasını onlar için itinalı bir şekilde hazırlamıştık. Tim ve Safi yerleşir yerleşmez, öğle yemeği için marinada bizim çok sevdiğimiz ‘Boatshed’ adlı restoran-bara geçtik. Yol yorgunluklarını atabilmeleri için akşam çok geç olmadan herkes kamaralarına çekildi. Fiji’de yaklaşık iki hafta geçirip Vanuatu, Yeni Kaledonya ve Avustralya seyirlerini beraber yapacağız. Tim ve Safi zaten yelkenci bir çift, uzun zaman yaşadıkları İngiltere’den kendi tekneleri ile Turgutreis’e gelip oraya yerleştiler. İsveç yapımı bir sloop olan Arcona 410 model tekneleriyle Yunan Adaları’nda güzel bir tur yapmıştık. Gerçekten çok özel ve hızlı bir tekneydi...
Hazırlıklar
Tim, tekne dışında tik bakımına soyunurken, Safi de mutfakta hünerlerini döktürüyordu. Melike ile beraber yanmaz tavada şahane bazlama pişirdiler. North’ta ilk defa dört kişi seyir yapacağımız için planlamaya özellikle dikkat ettik. İçecek su için plastik şişeler yerine daha çevreci bir yaklaşım olan 10’ar litrelik kendinden musluklu dört köşe paketlerden sipariş verdik. Herkesin tek bir plastik şişesi vardı ve aynı şişeyi tekrar doldurarak su ihtiyacını karşılayacaktı. Bu bize depolamada yer kazandırdığı gibi daha az plastik kullanma anlamına geliyordu. Ben de, plastik sektörü içinde olmama rağmen bu yaklaşımı çok beğendim...
Marina içinde çok fazla kalmadan dostlarımızı bizim daha önce gittiğimiz ve çok beğendiğimiz Malolo Adası’na götürmek oradan da diğer adalara seyir yapmak üzere plan yaptık ve iki gün sonra marinadan ayrıldık.
Malolo Adası’nı onlar da bizim gibi çok beğendi. Yürüyüş parkurları, yerlilerin ağaç işlemeleri, akşamüstü partileri ve sahil barındaki mangal partileri günlerimizi süsledi. Sakin bir günde şişme botumuza atlayıp yaklaşık 1,5 deniz mili marina dışında alçak su zamanında oluşan kum adacığına gittik. Şnorkel dalışı yapıp rengarenk balıkları besledik. Daha sonraki gün ise 21 deniz mili kuzeydeki Navadra Adası’nda alargada bir gece kalıp vatoz balıklarıyla meşhur Mantarey Adası’na 12 deniz millik bir seyir daha yaptık fakat buradaki demir yeri solugan alıyordu ve pek keyifli değildi. 25 metre derinliğe 80 metre demir döşedik. Ertesi gün vatoz balıklarıyla yüzmek için plan yaptık fakat planlar tutmadı. Tim’in dikkatini çeken sintinede toplanan tatlı su, programı değiştirmeye yetti. Araştırınca su yapıcıdan depoya bağlantı hortumunun delik olduğunu fark ettik ve ertesi gün marinaya dönüp derhal yeni bir hortumla değiştirdik.
Son alışverişlerimizi de yaptıktan sonra 13 Ağustos Pazartesi günü 510 deniz millik Vanuatu seyrine başlamadan önce yanaştığımız petrol yerinde mazot dolumu yaparken bir sürpriz ile duygu dolu anlar yaşadık. Marina çalışanları gitar eşliğinde kendi dillerinde söyledikleri veda şarkısı ile bizi uğurlamaya gelmişti. Malolo Adası’ndan getirdiğimiz bir ağaç kabuğu üzerine Tim ve Safi, North’u temsilen gotik tarzda şahane yazılar ve Türk Bayrağı çizdiler, içine Türkiye’den getirdikleri Türk lokumlarını koyarak veda esnasında marina ekibine ikram ettik. Çok sevindiler, karşılıklı kucaklaşmalardan sonra marinadan avara olduk. Uzun zamandır North’un evi olan Vunda Marina bizim için de unutulmaz anılarla dümen suyumuzda kalmıştı.
Detaylarını daha sonraki sayıda paylaşacağımız seyrimizin üçüncü gününde teknede 25 knot havada yazdığım bu yazı, kısa fakat bir ilk olduğu için benim açımdan çok anlamlıydı. Siz bu sayıyı okurken biz büyük ihtimal Kaledonya-brisbane seyrinde olacağız. Sevgiyle kalın... Denizin tuzu üstümüzden eksik olmasın...